Merhaba,
Biraz uzattım, farkındayım. Profilimde açıklama yapmıştım, görmeyenler varsa. Böyle durumlar için takip ederseniz, orada açıklama yaparım ya da arada kontrol etseniz yeterli.
Şimdilik taşınma durumum tamamlanmış değil ama az kaldı, en kısa zamanda tüm hızımla döneceğim. Bu sürede de yorumlarınızla işimi kolaylaştırabilirsiniz... Uzun bir bölüm oldu, yavaş okuyun lütfen. İyi okumalar!
🗝
Eğer kendimden, birimden ve gizliliğin üst seviye olduğundan emin olmasam bazı şeyleri açığa çıkarabileceğim bir durum içindeydim. Telaş yaparsam ve kendimi açıklamaya çalışırsam şüphelenirdi. Görüyordum çünkü adamın gözlerinde. Kendisi ne kadar nazik dursa da gözleri o kadar ürkütücü bakıyordu. Ve aklımda sürekli Kaan'ın eğitimde karşındaki kişiyi küçümseme, bu seni rahatlığa ve kendini açık etmene sürükler deyişi yankılanıyordu. Karşımdakini küçümsersem, kaybederdim.
Bu yüzden hafifçe gülümserken, "Anlamadım?" diyerek çantamı masamın üzerine koyup sakince kabanımı da çıkarttım. Bakışları üzerimde, yüzümde dolaşırken karşısına oturmamı işaret etti. Adımlarım koltuğa ilerlediği sırada ne çok gergin ne de çok rahat davranmaya çalışıyordum. Ala gergindi biraz, o hala alışamamıştı bir şeylere ama Lara o kadar rahat ve sakindi ki, neye güvendiğimi sorgulatıyordu bana.
Koltuğa otururken, "Milan bana çalışanlarından pek bahsetmez, seni tanımıyor olmamı yanlış anlama lütfen," dedi yapmacık bir mahcubiyetle. "Ama basit bir Türk olduğunu da düşünmüyorum açıkçası." Saçımı geriye atarken, "Ne demek istediğinizi gerçekten anlamıyorum," dedim. Salağa yatmak silah ateşlemekten daha zor Ala, babamın viskilerini çaldığımızda bize hesap sormalarını hatırla, işin kolaylaşır. Ne diyorsun viski, ne babası ne çalması?
Bakışları masamın üzerindeki ajandama değdiğinde dudakları büküldü. "Soyadın Akkor demek." Türkiye'deki tek Akkor biz olmadığımız için direkt kim olduğumu anlayamazdı, bu yüzden onayladım. "Evet efendim." Efendini sikeyim Ala! Kaan'a efendim derken böyle mi hissediyordun? Hatırlatma uyuz köpeği. Susmazsan seninle konuşur gibi karşımdaki adamla konuşacağım Ahu. Sustum.
Zihnimin içinde gerginliğimi azalatmak amacıyla Ahu'ya dönen iç sesimi susturarak karşımdaki adama odaklandım. Kollarını göğsünde birleştirdiği sırada, "Milan seni neden işe aldı tam olarak?" diye sordu. Bakışları tüm dikkatiyle yüzümü inceliyordu. Gerginlik emaresi arıyordu belki, bilemiyordum ama ona gayet rahat bir gülümseme bahşettim ve geriye yaslanırken bir bacağını diğerinin üzerine attığımda gözleri kısıldı. "Vega çalışanıyım ben aslında," dedim. "Vega'yla yapılan ortaklıkla ben sorumlu çalışan olarak geldim buraya. Milan Bey de bu ortaklık süresince, ilgimi sadece buradaki projeme vermem için sürekli olarak burada çalışmamı teklif etti."
"Milan?" dedi kaşlarını kaldırarak. Daha sonra, "Şaşırtıyor beni," dediğinde, "Neden şaşırdınız ki?" diye sordum. "Milan Bey'i ikna edebildiysem başarılıyım demektir. Eğer anlayamadığınız oysa." Burnundan nefes vererek gülerken sırtını koltuktan ayırarak, "Hayır," dedi. "Anlamadığım, bu kadar kısa sürede nasıl onun hayatında yer edinebildiğin." Bakışları aniden bana döndüğünde, "Şirket içinde ilişkilere de karşı aslında," demesiyle kaşlarımı çattım. "Ne demek istiyorsunuz?" Kolumu kolçağa yaslayarak doğrulurken Dmitri Balandin koltuğumdan kalkmıştı.
Adımları bana yaklaşırken, "Diyorum ki," deyip yanıma oturdu. "Oğluma ne yapmış olabilirsin de bu kadar kısa sürede, sana böyle tutulmuş." Gülesim gelse de gülmemiştim. "Oğlunuzun bana tutulduğu falan yok, neden böyle konuştuğunuzu gerçekten anlamıyorum." Eğer Arda sabah bana söylemeseydi, vermem gereken tepkiler tam olarak bunlardı. Hatta muhtemelen sinirlenirdim. Şimdi ise gerçekten anlamıyormuş gibi durmama inanmış olmalı ki kaşları havalanmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MATRUŞKA || AA (KİTAP OLDU!)
حركة (أكشن)UYARI! Son 10 bölüm kitap olacağımız için kaldırılmıştır, bizi Parola yayınları hesabından takip edebilir, basıldığımızda kitapçılardan ulaşabilirsiniz. Dilerim kitaplığınızda yer edinebiliriz. ❝Mürekkebin soluk rengi beyaz kağıdı kirletirken, roll...