8. KULE

22.3K 1.4K 875
                                    

İki kere üst üste 10k'lık bölüm... Yorumlar o kadar güzeldi ki... Çok uzun olduğunu düşünmesem kesmezdim bölümü, daha da uzar giderdi...

Fikirlerinizi belirtmeyi unutmayın... Uzunsa kesebilirim bölümleri. Uzadıkça uzuyor çünkü ayrıntılar var güzel okuyun... Şimdi başlıyoruz işte.

Multiye Ala diyebilir miyiz...

Okurken dinlediğiniz şarkıları paylaşabilirsiniz, iyi okumalar!

Okurken dinlediğiniz şarkıları paylaşabilirsiniz, iyi okumalar!

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

🗝

Hayatın bir parçasıdır tercihler. Kendimizi bildiğimiz andan itibaren bir şeyleri bir şeylere tercih etmeye başlarız. Yeri gelir tercihlerimizden pişman oluruz fakat gittiğimiz yoldan aldığımız derslerle, karşılaştığımız yeni durumdaki tercihleri değerlendiririz.

Şu zamana kadar en zorlandığın tercih hangisi deseler, tek başıma İtalya'ya gitmek derdim sanırım. Ahu orada dil sıkıntısı çekeceği ve bölümünün İtalya'ya değişim öğrencisi yollamaması nedeniyle babam onun gelmesini zorunlu tutmamıştı ve ben çok arada kalmama rağmen gitmeyi tercih etmiştim.

Ağır sonuçları olmuştu. Suçlu değildim, aynı zamanda suçlu hissediyordum. Çünkü ben kendimi bildim bileli bir şeyleri tek çözmeye, yalnızlığa alışmışken Ahu bunlara alışkın değildi. O zamanlar annemlerin Rusya'ya gitmesi gerektiği için tamamen yalnızdı.

Boşluğa düşmüştü. Düştüğü boşlukta ona kendini iyi hissettirecek birine denk gelmektense, hayatındaki çoğu sıkıntının temelini oluşturan şeyi yaşatan biri denk gelmişti. Burada olsam fark ederdim. Annemler kısa gidiş gelişlerinde Ahu'nun halini fark etmemiş olabilirlerdi ama ben fark ederdim.

Bunun vicdan yükünü kendime yüklemiştim hep. Şimdi de o zamanları düşünerek, yaşadığımız ve yaşayabileceklerimizin onun üzerinde bırakacağı etkileri düşünüyordum.

Zamanla insanın öncelikleri oluşuyordu. Bu öncelikler değişebilirdi fakat temelde herkesin bir önceliği vardı. Kimininki işi, kimininki eşi, kimininki aşkı, kimininki ise hırsıydı. Benimki sorgusuz Ahu'ydu. Ahu'nunkinin ise sorgusuz ben olduğumu düşünemezdim çünkü Ahu'nun gerçek bir annesi vardı.

Hayatta hiç kimsenin sorgusuz önceliği olduğumu düşünmüyordum. En basiti babamda bizden önce annem, abimde de annemi geç ikimiz vardık. Sadece ben? Hiç kimsede yoktu.

Bunu istemek bencillikti, biliyordum ama bazen bunu istiyordum.

Babam bir keresinde önce kendin, demişti Ahu hastayken kendi hastalığıma rağmen onu görmek için hastaneyi yıktığımda. Kendin iyi olacaksın ki, diğerlerine yardım edebilesin. Önce kendin Ala, kimse seni kendinden çok düşünemez.

MATRUŞKA || AA (KİTAP OLDU!) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin