UYARI! Son 10 bölüm kitap olacağımız için kaldırılmıştır, bizi Parola yayınları hesabından takip edebilir, basıldığımızda kitapçılardan ulaşabilirsiniz. Dilerim kitaplığınızda yer edinebiliriz.
❝Mürekkebin soluk rengi beyaz kağıdı kirletirken, roll...
Biz geldik! Çok çok uzun bir bölüm, lütfen sırf bitirmek için atlayarak okumayın. Emeğime saygı arkadaşlar 14bin kelime için gözlerimi verdim... Paragraf aralarını doldurarak gerekirse on günde okuyun. Önemli noktalar var, kaçırmayın diye^
Çok merak ettiğiniz şeyi öğreniyoruz bu bölümde, bakalım neymiş. Kurgu o kadar derin ki, asıl istediğim yere bir türlü gelemiyorum. İyi kötü fikirlerinizi belirtin ki, ona göre ilerleyelim.
Bölüm sonunu kesinlikle, bayu, bayushki, bayu ile okuyun aslında çevirisini bulabilseydim yazmak istediğimi koyacağım multiye onu dinleyin ama bulamadığım için Ashley Serena'nın sözleriyle yazdım.
Çok konuşasım varmış, gidiyorum o zaman. İyi okumalar!
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🗝
On yedi yaşındaydım sanırım, lise üçüncü sınıftaydım. Ek kursları ileride düşündüğümüz mesleğe göre seçmemiz söylenmişti. Ek kurs dediğim kodlama bilgisi, hukuk bilgisi, üst düzey fizik dersleri gibi şeyleri kapsıyordu.
Kodlamayı, algoritmaları, olasılıkları kendimi bildim bileli sevip merak etmiştim. O sıralar Vega'nın çıkardığı teknolojik aletler çok rövanştaydı ve bu beni Vega'yı merak etmeye, Vega da teknolojiye itmişti. Teknolojide de bana en uygun alan yazılımdı.
Aldığım kodlama eğitimlerini, üniversitede tamamen sökmüş, İtalya'da her konusuna hakim hale gelmiştim. Daha mezun olmadan, olmam gerekenin fazla ilerisindeydim.
Hırsımın kurbanı oldum diyebilir miydim bilmiyordum ama bu beni bilgimi kullanmaya itmişti. Mesela kendimle iddialaşıp, bazı firmaların güvenlik duvarını kırmaya, veri tabanına girmeye çalışıyordum. Giriyordum da. Her seferinde şirketleri büyüttüm. Girip eksikleri bulup gizli bir şekilde firmalara ulaştırıyordum aslında, kimseye zarar vermiyordum.
Her seferinde kendime daha zor hedefler bulurken bir gece benimle birlikte büyük bir grubun da sisteme girmeye çalıştığını fark etmiştim. Sistemi bırakıp grubu tespit etmeye çalışırken bilgisayar ekranıma bir yazı düşmüştü.
Kimsin sen?
İlgimi çeken Rusça yazılmasıydı. Cevap vermeyip yaptığım işi yapmaya devam ederken bir mesaj daha gelmişti.
Her kimsen biraz daha devam edersen, bilgisayarını kilitleyeceğim.
Bu basit bir bilgilerin aynı zamanda polise ulaşacak tehtidiydi. Bu sefer cevap vermiştim, hem de Türkçe.
Hassiktir oradan.
Amacım kendimi kendime ispatlamakken, birden Dünyaca aranan bir hacker grubunun içine düşmüştüm. O gece sayesinde, en üst düzey hackerların bile giremediği dark web'in kısımlarına giriş imkanım olmuştu. Belli yerden sonrası yazılım bilgisi değil, sadece belli kişilerin sana verebileceği kimlik bilgisini istiyordu ve ben o gece neredeyse saldırıyı engelleyebileceğim için geri çekilmem amacıyla rüşvet olarak verilmişti.
