Merhabalar gençlik 🤗Bölümde satır arası yorum yapmayı ve beğenmeyi unutmazsanız çok çok iyi olur 🤍
Keyifli okumalar...
"Boğaza Dizilen Yumru"
Yol kirpiklerimde asılı kalmış yaşlı gözlerimden akıp gidiyordu bir film şeridi misali. Hafifçe sarsılan araba yolda ilerlerken yaşadıklarım tekrar tekrar hatrıma düşüyordu, hiçbir şey istediğim gibi gitmemişti.
Göz kapaklarım buluştuğunda karanlıkla, birer damla yaş süzüldü aynı esnada boğazımda da bir yanma hissi peyda oldu, derin bir nefesi içime çekmek istedim ferahlamak için ama olmadı nefes alamıyordum, gözlerim açıldığında ilk başta buğuluda olsa görüşüm netleşti ama bulunduğum araba dar geliyordu. Ensem birden yanmaya ve uyuşmaya başladı, camdan gelen soğuk rüzgar ciğerlerime işlemiyordu.
Krizim tutuyordu, kalbimin atışlarının hızlanmaya başladığını hissettim, uzun zamandır nüksetmeyen krizim tutuyordu şu an, sakin kalmaya çalışıp güçlükle çantama attım elimi ama titreyen ellerim işimi zorlaştırıyordu, fermuarı zorda olsa açtım ama daha kötü oldum, nefeslerimi hissetmiyordum, öksürmeye başladım kuru kuru. Ciğerlerim yırtılıyordu sanki öleceğimi hissediyordum, bilincin kapanmazsa zaten kolay kolay bayılmazsın sana ölümü net bir şekilde hissettirir ama öldürmezdi her defasında yok olacağınızı zannetsenizde dediğim gibi öldürmez süründürürdü.
Çanta avuçlarımdan kayıp düşerken, araba sert bir frenle durdu, gözlerim kararmaya başladı, ellerimle kazağımın boğazını çekiştirmeye başlarken tırnaklarım boynuma temas ediyordu.
Sol tarafımda kalan kapı açıldı, "Hanımağam, durun hele nefes almaya çalışın sakin olun." diye konuşup beni omuzlarımdan tutup koltuğa yasladı. Nefes alabilsem bu durumda olmazdım zaten!
Elimi önümdeki koltuğun başına yasladım gözümden yaşlar teker teker yuvarlandı. Beynim ve düşüncelerim sürekli konudan konuya atlıyordu nefesim kesik kesik çıkarken bir öksürsem sert bir şekilde sanki kurtulacak nefes alacaktım ama olmuyordu boğazım dolmuş gibi aldığım havaları kabul etmiyordu. Astım hastalığım yüzünden kabir azabını net bir şekilde tadıyordum sanki yaşadıklarım yetmiyormuş gibi.
Ben bu dünyaya sadece bir mecburiyet için doğmuştum. Lanet olası bir kilit gibi. Dökülecek kanı durdurucak bir kilit, anahtarım ise Boran Asparşah.
Boğazımdan akan soğuk ıslak sıvı, soluk borumdan akıp giderken ciğerlerim aldığı anlık nefesle biraz ferahladı, daha sonra bir kaç fısfıs ile boğazım daha da açıldı, hızlı hızlı aldığım nefesler kesilmedi ferah bir soğuklukla ciğerlerime işledi. Islak göz kapaklarımı araladım yavaşca, Cahit yanımdaydı elinde Ventolin vardı fısfıslı. Astım hastasıydım ve krizlerim daraldığımda stres yaptığımda sinir ve öfke patlaması yaşadığımda vuruyordu bana, genelde bununla baş etmeye alışmıştım ama pek tabi çoğu zaman da yeniliyordum. Arada beni tıkardı ama krize sürüklemezdi. Düzenli olarak kullandığım için yüksek düzeyde değildim hatta şansım yaver giderse kurtulabilirdim bu illetten ama olanlar sağ olsun daha beter edecek gibiydi beni.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİTARE Kalplerin Alevi (Töre)
Novela Juvenil"Ben de Riva Aşiretinin Hanımağası Gece Riva isem seninle evlenmem, konağınada kuma gelmem!" dedim öfkeyle bağırarak, artık hiçbir şey dayanılacak gibi değildi. Üzerime daha da eğilip beni cam ile arasında kıstırırken aynı öfkeyle bana dişlerini sık...