22. Bölüm "Geçmişin Kara Tozları 2"

18.5K 1K 234
                                    


Bölüme hemen atlamadan önce lütfen okuyun, okuyan herkesten ricam kendinizi saklamamanız benim kelimeler yazdığım satırlarda sizin düşüncelerinizi hep merak ediyorum ve inanın yorumlarınızı iyi olsun kötü olsun ayırt etmeden okuyorum ve çok mutlu oluyorum...

Bu sebeple okuduğunuz bölümleri en azından destek için oylamayı unutmayın... Sizi seviyorum iyi okumalar 🤍🤍🤍



 Sizi seviyorum iyi okumalar 🤍🤍🤍

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



"Geçmişin Kara Tozları 2"


Sıcağın esiri altındaki şehirde mahalle aralarında sürekli olarak yükselen hayvan sesleri eşlik ediyordu. Başını ve sırtını tutan ellerden kurtulmaya çalışan bir koyunun mee'lemeri hemen çaprazında ki çimenlik arsadaki keçi ve büyük baş hayvanların durmaksızın hareket halinde olması ve bir diğerlerinin ise kabullenmişlikle seslerini bile çıkarmadan oturan inekleri ağırlıyordu. Belkide Allah yolunda kurban olucağının farkındalardı.

Kesilmeye başlanıcak hayvanın eli ayağı bağlanırken karşılarındaki çocuk gurubuda rahat durmaksızın etrafta dolaşıp duruyor oyunlar oynuyordu, tabii bir kaçı hariç. Kesilen kurbandan çıkan kanı parmağı ile çocuklarının alnına birer nokta şeklinde vuran kadını gören, gözleriyle aynı renkte masmavi tül bir elbise içersinde olan ufak kızın dikkatini fazlasıyla çekmişti, sıraya giren yaşıtlarının her biri alnına kırmızı boyadan sürüp duruyordu, şüphesiz eğer üzerini batırıcak olursa babaannesi tarafından iyi bir azar çekicekti, kürtçe küfürlerin kesilmediği küfürler, fakat mavi gözleriyle çipil çipil etrafı süzen kızın zerre kadar umrumda değildi bu ondan korkmuyordu aksine gıcığına gidiyordu habire kadının, belkide konak içinde ona hem katı hem en yakın hisseden kadın olduğu içindi çünkü bugün Kurban Bayramı olduğundan o giydirmiş o taramıştı saçlarını.

Koyu altın sarısına benzer beline değin uzanan saçlarını habire yürürken bilerek savurarak yürüyordu, istiyorduki iyice karışsın ve babaannesi saçlarını tararken yorulsun annesine taramasını söylesin diye, belki bir ihtimal annesinin elleri saçlarını bulur okşardı. Yengesi Fisun'a hep öyle yapıyordu çünkü onu yıkıyor giydiriyor kucağına oturtup kendisinin bayıldığı siyah saçlarını tarıyordu sapsarı bir tarakla.

Onun gibi olan çocukların yanına gitti onu gören kızlar ve erkekler şöyle bir süzdü bir kaçı ufak kızı tanımıştı hemen, zaten aralarındaki en farklı kız olduklarından kolay kolay unutulmuyordu siması, bir kaçı ile arkadaş olmak istemiş ama aralarına bile almamışlardı kızı, Gece dışlandığı için ne kadar üzülsede pes etmiyordu hiç bir zaman, bazen bakkaldan aldığı fazladan cipsleri ve çikolataları onlara götürüyor çocuklar alıcaklarını alıp yedikten sonra tekrar dışlıyorlardı kızı 6 yaşında olan kız sürekli olarak dışlanmak tek bir arkadaşı bile olmamasına o kadar üzülüyordu ki her gününü ağlayarak kapatıyordu.

SİTARE Kalplerin Alevi (Töre)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin