55. Bölüm "Her Şeyin Üstünde"

18.8K 1.1K 967
                                    

Hepinize merhabalar 😘 buraya bana bir öpücük bırakın bakimm.

Sınır yine 600 Oy 1200 yorum saçma yorumlar kabul edilmiyor ve birden fazla aynı yorumda lütfen kendi yorumunuza yanıt olarak yapın. Anlayışınız için teşekkürler ❤️










"Her Şeyin Üstünde"


Yanağıma süzülen sıcak göz yaşımı hızla sildim elimin tersiyle. Gözlerimi kırpsam yenilerinin düşeceğini bilirken sık nefesler aldım. Dik durdum.

Boran'ın dehşete düşmüş kehribarları önce bana ardından yerdeki kardeşine düştü, çenesi kasıldı. Ne düşünüyordu bilmiyordum, ben kardeşine vurmuştum ve onlar sadece bunu görmüşlerse kendimi aklamak için uğraşamazdım. Zerre kadar tahammüllüm yoktu burada durmaya. Çıkıp biraz yalnız kalıp sakinleşmek istiyordum, belkide çığlık çığlığa ağlamak. Ama sadece şu an gitmek istiyordum. İçim feci şekilde daralmaya başlamıştı.

"Abi," diye bir ses yükseldi Mara'dan acıklı bir hâlde titrek. Kendini mi acındıracaktı beni mi suçlu çıkaracaktı? Yapsındı, umrumda bile değildi kimin bana inanıp inanmayacağı.

Lalezar anne sonunda ayaklarının dermanı geri gelmiş gibi Mara'ya yüzündeki eşsiz öfkesiyle ilerledi. "Sen ne yaptın!" Dedi dişleri arasından.

Boran'a bakmamaya çalışarak dış kapıya yöneldim. Bir kaç adım attım ama yanından geçecekken kolumu kavradı anında. "Nereye? Bir dur! Yüzüme bak!" Dediğinde inatla bakmadım aksine hırçınca kolumu elinden kurtarmaya çalıştım. "Kızlarla buluşmaya gideceğim, bekliyorlardır." Dedim, burnumu çektim yutkunarak.

"Yok öyle, gel bir konuşalım." Dedi çekiştirdiğim kolumu bırakmayıp kendine daha da çekerek. Ben bırakmasını belirttikçe bırakmaması delirtiyordu.

"Gelmeyeceğim! Git kardeşinle konuş, anlatır o sana olanları seve seve! Bana bülbül gibi ötüyordu zaten!" Gözleri korkuyla titriyordu ancak umrumda değildi hâli. "Bırak şu kolumu da!" Diyerek çıkıştım. Ancak bırakmadı bende susmadım içimdeki yangınla ağlamakta istemiyordum ama dökülen yaşlarımıda tutamıyordum. "Güneşten kurtuldum derken üstüne birde yancısı kardeşin çıktı!" Diye bağırdım avaz avaz yüzüne, "Mecbur muyum ben bunları çekmeye ya Mecbur muyum! O kadın bana yapmadığını bırakmadı ben her defasında onu görmezden geldim acısı var yaşananlar hepimizi etkiliyor dedim insan yerine koydum onu ama o ne yaptı! Benim kadar uğraşmayan iki lafa sinip duran o zavallı gerizekalı kılını bile kıpırdatmadı bu evlilik olmasın diye ben ölümü bile göze almışken o saplantılı takıntıları yüzünden yüzsüzce gurursuzca hareket edip durdu! Kimse benim kadar bu evlilik için mücadele etmemişken orospu ilan edilende benim yuva yıkan da benim pislik olanda benim! Tüm kötü ben ilan ediliyorum!" Kimseden tek çıt çıkmazken tek odakları bendim. Boran'ın elinden kolumu çekiştirmeye çalıştım yine ama izin vermiyordu uzaklaşmama asla. "Yemin ederim kim diye bakmam sonra ne olur diye hiç düşünmem öldürürüm kardeşini duydun mu! Bırak beni gidiceğim elimden kaza çıkacak yoksa." Çıkardıda onunla göz göze geldikçe deliriyordum çünkü.

SİTARE Kalplerin Alevi (Töre)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin