Bela -2 derece

61 27 10
                                    

Bazen bulunduğunuz konumdan şikayet edersiniz ya. İşte ben de o şikayet edenlerdendim . Evet, hem de bunu bir çok kez yaptım. Çünkü sanki yaşadığım her saniye sadece tek hissettiğim duygu üzüntüydü. O yüzden yaşamak istemedim. Hissettiğim tek duygunun üzüntü olmasını istemedim. Üzüldüğümde bir sokakta, barda ya da kuytu bir köşede ağlamak istemedim. Üzüntümü bir kadının kollarında gidermek istedim. Sadece bir kadın...
Yabancı biri de olabilirdi. Sahte de olabilirdi. O kollar sıcak olmasa da olurdu. Sadece bana sarılan, gerçek ya da sahte; bana rahatlatıcı sözler söyleyen birine ihtiyacım vardı. Bana, beni sevdiğini söyleyen birine. Benim masum olduğumu, bu hayatta asla düşmemem gerektiğini ve her zaman güçlü olmam gerektiğini söyleyen birine. Hiç bir şeyin benim suçum olmadığını ve bunun asıl suçlularının onlar olduğunu söyleyen birine...
Sadece beni bu yalnız hayata sürükleyen kişilerin o hataların tek suçluları olduğunu söyleyen birine.

Ama sadece istedim. Peki oldu mu? Hayır.
İlkinde bu hayatta asla bugüne kadar gerçek bir kahkaha attığımı hatırlamıyorum. Sarhoşken evet, oluyordu ara ara böyle şeyler ama ayıkken imkansız gibi bir şeydi. Hayatta bugüne dek varlığını en fazla hissettiğim duygu üzüntüydü. Kuytu köşeler,barlar ya da sokaklar her zaman benim içimi dökebildiğim tek yerlerdir. Ve hiç bir zaman bir kadının kollarında kendimi güvende hissetmedim. Hiç bir kadın bana beni terk eden kadının anne sevgisini vermedi, kimse beni istemedi. Kimse bana rahatlatıcı sözler söylemedi. Bir Allah'ın kulu bile gelip derdimi dinlemedi. Bu yüzden hep yalnız kaldım, hep karanlıklarda dolaştım. Çünkü kendimi bir bütün olarak gördüğüm tek zaman dilimi gecedir. Ve bu da beni herkesin uzaklaştığı, kavga etmekten kaçınmayan, acayip, tehlikeli tiplerle dolaşan biri haline getirdi.

Kimse bunları  haketmediğimi söylemedi.
Onlar söylemedikçe ben kendimi her geçen gün daha çok suçlamaya başladım. Belki de sadece yalnız kalmak istedim. Komik. Bunları isteyen bir kızın magazinin yıldızlarından birinin olması. Bunları isteyen kişinin aslında Türkiye'nin en zengin ailelerinden biri olan Tekingöz ailesinin biricik kızı olması komik. En komiği ise tüm bunları yaşarken herkesin bildiği tek şey para içinde yüzen ve hiç bir derdi olmayan bir kız olarak bilinmek. İşte bu hepsinden daha da komik. Belki de değil. Komik değil. Tam bir saçmalık.

Mideme yediğim ikinci tekme ile inledim ve dişlerimin arasından bana sırıtarak bakan adama küfrettim. "Bu pis deponun içinden çıkan bebeğe bakın." Yüzünü bana yaklaştırarak: "senin burada ne işin var minik kuş?" Sararmış dişlerini yayarak konuşuyordu.
Kollarımı mideme sarmıştım. Doğruyu söylemek gerekirse fena bir tekme yemiştim. Heleki söz konusu sert tabanlı botlarsa. "O botları müsait bir yerlerine sokmak için buradayım. Ne dersin?" Bu söylediklerimden hiç etkilenmemiş gibi bana bakmaya devam etti. Ve bir süre sonra yüzünde geniş bir gülümseme oluştu.

"Acıdı mı? İstersen acını geçirebilirim ha? Tam bir ağrıkesiciyimdir. Heleki kızlar üzerinde."

Ona gülümseyerek baktım ve "ben de tam bir sancıyımdır. Heleki erkekler üzerinde," diyerek onun kasıklarına sert bir tekme geçirdim. Adam inleyerek yere yığılırken öbür adamların bunu farkedip etmediklerine baktım. Buraya doğru koşarak geldiklerine göre evet, yine yakalanmıştım. "Şerefsiz!"Belimdeki silahı adama doğrulttum. O anda bunu farketmeyen adam hızla doğruldu ve ben de o anda ona iki el ateş ettim. Her iki bacağını da tutmaya çalışarak acıyla haykıran adam ikinci kez yere yığıldı. Adamın üstünden atlayarak hemen bir borunun arkasına attım kendimi. Zaten bunu yaptığım anda bana doğru bir kaç silah patlamıştı bile. Buraya gelmemeleri için borulardan çıktım ve onlara bir kaç el ateş ettim. Silahımın olduğunu yeni fark ettikleri için hepsi bir bir duvarların ya da sert bir şeylerin arkasına saklanarak siper aldılar.

Beni tanıma ihtimallerine karşı maskemi kontrol ettim. Evet, daha önce olduğu gibi düşmemişti. Bu maskeyi her zaman takardım ki, kimse beni tanımasın. Bir kere tek düşmüştü o da girdiğim silahlı kavgada mermimi tazelerken yüzümden seyiren kurşun maskemi kenardan iki parçaya ayırmıştı. Gerçi derin bir yara izi de beraberinde bırakmıştı ama benim için önemli olan o an beni kimsenin görmemiş olmasıydı.

TEHLİKELİ OYUNLAR Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin