TEHLİKELİ OYUNLAR

Patlama -3 derece

Boğuk boğuk sesler geliyordu. Bunların kurşun sesleri olduğunu biliyordum ama onlarla birlikte bir de başka sesler duyuyordum. Çok kalabalık. Hem de benim anlayamayacağım kadar kalabalık sesler. Kulağım cızlıyordu. Duyduğum seslerle birlikte seslerin ait olabileceği tüm ihtimalleri gözden geçirdim. Polisler,ambulans,özel ekipler, etraftaki olay için toplanmış mahalle sakinleri ya da haber kanalları...

Ya da hepsi.

Gözlerimi açmaya çalıştım. Bu sandığımdan da zordu. Bayılmış mıydım? Omzumda fena bir acı vardı ve bu acı beni öldürüyordu. Yaralanmıştım. Hem omzundan hem de bacağımdan. Ve kulakları sağır eden sesler duyuyordum. Silah sesleri ve tanımlayamadığım sesler ama tahminen bunlar depo dışında duyduklarımdı. Silah sesleri ise çok yakından geliyordu. Büyük ihtimal dev bir kalabalık deponun etrafında toplanmıştı. Kaçma şansım var mıydı? Bundan daha vahim bir gerçek vardı artık. Hem de kesin bir gerçek. Şimdi haber kanallarının ciddi anlamda deponun uzağından depoyu kayda aldıklarını bilmek pek de zor değildi. Evet, kesinlikle şimdi tüm Türkiye depodaki çatışmayı haberlerden  canlı izliyorlardı ve ben ise hiç bir halt yapmadan burada öylece bekliyordum.

Evet, yaralanmıştım ama bu benim bir şey yapamayacağım anlamına gelmiyordu. Çünkü burada beni o çocuk kurtaramazdı. Ona güvenemezdim. Bir şeyler yaparak kendimi bu yerden kurtarmam gerekiyordu aksi takdirde hiç iyi şeyler beni beklemiyordu. Bir şeyler yapmalıyım. Tabiki de polisler tek bir kişiyi alt edebilirlerdi. Ve Kira da kaçacak bir yer bulamayınca beni burada bırakarak pencereden atlayıp kurtulacaktı. Ama ben bulunacaktım ve en kötüsü de polisler beni bulduklarında tüm Türkiye bunu görecekti. Haber kanalları bile. Çünkü haber kanalları bunu kayda alacaktı. Polislere ateş açmıştım. Evet. Aralarından her hangi birini vurmadan bile onlara ateş açmıştım ve bu bile büyük bir suçtu. Magazinler bunu her yere yayacaktı. Aslında uğraşmalarına bile gerek kalmayacaktı çünkü ben zaten tüm Türkiye'ye konu olacaktım.

Buna izin veremezdim. Buna asla izin veremezdim. Yıllardır bir suçlu olarak yaşıyor olabilirdim ama kimliğimin ortaya çıkmasına izin veremezdim. Omzumdaki acıya aldırmadım ve ayağa kalkmaya çalıştım. Ellerimi yere dayadım ve bir süre o şekilde durduktan sonra dirseklerimden yardım alarak ayağa kalktım. Başım her ne kadar ağrıyor olsa da bu benim son şansımdı. Kira'ya güvenmiyordum. Ona güvenemezdim. Belimdeki silahı çıkardım ve yere attım. Kira beni iki borunun arasında kalan büyük boşluğun içine çekmişti. Bunu yapması iyi oldu. En azından daha fazla yara almadan şu işten kurtulabilirdim. Tışörtümü çıkardım ve omzuma sardım.

Önce tişörtü yırttım ve iki parça haline getirdim. Sonra ise onu koltuk altımdan geçirerek omzumdaki yaraya geçirdim. İyicemen sardım ve sağlamlığından emin olduğum vakit sıkıca bağladım. Tişörtün bir diğer parçasını da bacağımdaki yaraya doladım. Şimdi düşündüm de keşke ceketimi atmasaymışım. İyi bir kumaş olabilirdi  Üstümde şu anda siyah, sportif bir atlet vardı. Omzumdaki acıya aldırmadan yerdeki silahı aldım ve boruların içinden çıktım. Kira, bir yere saklanmış, elindeki silahı dolduruyordu.

Küfür ederek silahı yere fırlattı ve belinden başka bir silah çıkarttı. Ben de silahımı sıkıca tutarak onun yanına geçtim. Kira bana hiç şaşırmamış bir ifadeyle bakarak: "yüz ifadenden zaten çok geçmeden kalkacağın belli oluyordu . Belli ki bana hiç güvenmiyorsun?"

"Doğru tahmin," diyerek hiç düşünmeden bize ateş eden polislerden birine sıktım. Polis acıyla geri geri giderken saklandığımız yerden çıktık. Kira'yı bilmiyordum ama benim sıktığım kurşunların sadece hedef aldığım polislere hafif yaralar vermesini sağlıyordum. Kira ard arda silahı ateşlerken bir kaç polis yerde kıvranmaya başlamıştı bile. O an bir şey farkettim. Polis sayısı artmıştı. Belli ki ben baygınken bir kaç polis daha depoya girmişti. Omzum ve bacağım her ne kadar yanıyor olsa da buradan kurtulmadan dinlenmeyecektim. Bir çok kez yaralanmıştım. Bir kez daha bu acıya katlanabilirdim. Kira polislerle çatışırken ben de kaçmanın bir yolunu aramaya koyuldum.