(9)

1.3K 46 79
                                    

Aşklarım, çok özür dilerim bölümde bi hata olmuş. Bu yüzden 10.bölümü(bu bölümü) 9.bölüm olarak atıyorum. Her naısl olduysa 'onun küçük imzası' kitabımın final bölümü bu kitapta 9.bölüm olarak kaydedilmiş. Bu yüzden olayları bir hafta ileri salıyorum.

Gerçeken naısl böyle bi hataya düştüm aklım almıyo. Nausl yaptığımı da bilmiyorum aama tam 1000 kelime, 1 bölüm boşa gitti. Geri de getiremedim. Aslında düzeltmek için uğraşıcaktım ama tam 15 bölüm yamzışım, bunu düzeltirsem diğer bölümler hep boşa gidecekti.

Sizde de özür dilerim. İyi okumalar :)

Bu arada, moralim bozulduğu için şarkı önermedim. Siz bulursunuz bişeyler aşklarım.

1 hafta sonra...

Sabah uyandığımızda mutfaktan bi kavga sesi geldiğini duyduk. Hızla hepimiz mutfağa gittik.

Merve, sema ve yeliz annenin kavga ettiğini gördük.

Ayırmak için uğraştık, yine de ayrılmadılar. En sonunda mete babayı çağırdık. İki el silah ateşledikten sonra kavgayı kestiler ve kendilerine geldiler.

Mete:ne oluyor burda benim karılarım!?

Yeliz:ağam, bu kadınlar sürekli oğluma laf sokuyolar!

Merve&sema:HAŞA AĞAM HAŞA!

Mete:DURUN! SADECE BİRŞNİZ ANLATSIN!

Leya ve alisa el kaldırdı. Mete baba önce alisaya izin verdi.

Alisa:benin sayın ve sevgili ağa babacığım, merve ve sema anne yeliz anneyle sataşınca kavga çıktı.

Leya:sonra işte birbirlerine tehditler savurdular, saç baş yoldular.

Mete baba kaşlarını çattı, kafasını öne eğdi ve 'ya sabıe ya selamet' dedi. Biz de, yani tuana ve ben yeliz anneyi koltuğa oturttuk, bi bardak su verdik.

Mete:bi daha bu konakta kavga neyin bişey çıkarsa, kavga çıkaran kendini dışarda bulur ona göre!

Merve&sema:EMREDERSİN AĞAM!

İkisi de yalakalıkta ve entrikada bir numaraydı valla.

Yeliz anneyi odasına çıkardık ve akşam yemeğine kadar orda kaldık. Akşam çökünce yeliz anneyi tuanaya bıraktım ve yemeğin hazırlanışında yardım ettim.

Hepimiz yemek yedikten sonra etrafı toparladık. Sonra tuanayla birlikte yeliz annenin odasına geçtik.

Artık merve ve sema anne nasıl eziyet ettiyse, yemek için mutfağa gelmemişti.

Odasına gittiğimizde yeliz annenin uyuduğunu gördüm. Gülümsedim ve tuanayla yatağın ucunda oturduk. Beraber müzik dinledik ve odada uyuyakaldık.

2 hafta sonra...

Çağan gideli tam 2 hafta oldu. Bu yüzden onu ziyaret etmek için alaya gelmiştik. (alay:askerlerin toplanıp ders verildiği yer.)

Hepimiz, merve ve sema anne yoktu neyse ki, heyecanla çağanın gelmesini bekliyorduk.

Bi anda oturduğumuz banka biri geldi. Kafasında asker şapkası vardı, yeşil bir tişört ve ayni renk tonlarında yeşil bi pantolon vardı.

Kaşlarımı çatıp geleni izledim.

Mete baba ve diğerleri bile tanıyamamıştı çağanı. Ama ben tanıdım.

Hem de sırıtışından. Yerinden kalkıp bana arkamdan sarılmasından.

İnsan sevdiğini nasıl tanımaz ki?

Zorla Evlilik | Ç A Ğ K I Z   K U R G U S U Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin