(13)

1.3K 36 23
                                    

Bölüm müzikleri:savage love

Heat waves

Don't go to sleep

İyi okumalar aşklar!

Uyandığımızda gece çökmüştü ve yağmur yağıyordu. Baya büyük bi sesle hem de. Ayrıca yıldırım da çarpıyordu.

Çok şiddetli bi yıldırım evimizden biraz uzağa düşünce irkildim ve yatakta zıpladım. Çağan da bunu hissedip hızla uyandı. Korktuğum için biraz titriyordum. Avuç içlerim sanki alev alıyordu.

Çağan korktuğumu görünce hızla bana sarıldı. Çenesini saçlarıma dayadı ve saçlarımı okşamaya başladı.

Sakinleşmeye başladığımı fark edince derin bi nefes aldım ve gülümseyip çağanın elini tuttum.

Çağan:sne iyi misin güzelim?

Yn:evet, sadece sesten korktum.

Çağan:aç mısın? İstersen aşağı inip bişeyler hazırlayalım seninle.

Yn:olur. Soslu makarna yapalım mı?

Çağan:tabi güzelim. Başka bişey yemek ister misin? Bak sipa-sipariş de veremem, bu havada gelmesinler buraya. Gidişi zor olur çünkü normalde yolların çamurlu olması gerek.

Tamam dercesine kafamı salladım.

Yn:yemek yemek de istemiyorum. Ben sadece seni istiyorum.

Çağanın gülümsediğini, çenesini hareketinden anladım. Onunla birlikte ben de gülümsedim ve kafamı yavaşça öne eğip çenesinden kurtardım. Elini bırakmadım ve yataktan çıktım.

Beraber aşağı indik ve mutfağa geçtik. Elektriklerin gittiğini anlayınca telefonunun flaşını açtı ve makarnayı çıkardı. Ben de bi tencereye sıcak su koydum. Ocağı yaktım ve tencereyi üzerine koydum. Biraz sonra su kaynadı. Tuzunu attım ve makarnayı koydum. Sosunu falan hazırladım ve masayı hazırladım.

Makarna pişince biraz soğumasını bekledim. Sonra masaya bırakıp sandalyeme kuruldum.

Çağanın üzerinde hala tişört yoktu. Duş almıştı, ya hasta olsaydı bu soğuk havada?

Ev kombi çalışmadığı için soğuktu. Ve yaklaşık 1 ay sonra sonbahar ayına geçicektik. Havalar şimdiden soğumaya ve değişmeye başlamıştı.

Makarnayı yedikten sonra bulaşıkları çağanla birlikte bulaşık makinesine dizdik. Sonra yine yatak odamıza çıktık.

Ay çoktan gökyüzünde görünmeye başlamıştı. Yağmurun şiddeti azalmıştı.

Yn:çağan, yağmuru hissetmek istiyorum.

Çağan:bu saatte?

Yn:saat kaç ki?

Çağan:neredeyse 9.

Yn:ya lütfen, hem sen beni içerde izlersin. İlk defa bunu yapıcam hem hevesimi kursağımda mı bırakıcaksın?

Çağan:ama güzelim, bahçe çamurlanmış olabilir.

Yn:sadece bi köşeye geçicem valla. Söz veriyorum.

Çağan:iyi, peki madem. Üzerini sıkı giyin. Ben seni salonda bekliyorum.

Salon ve mutfağımız birleşikti. Salonun tam ortasında bahçeye açılan büyük bi plastik kapı vardı. Bu yüzden orayı tercih etmişti.

Üzerime geçirmek için mor bi hırka, beyaz bir pantolon ve beyaz bir tişört seçtim. Hemen giyip aşağı koştum. Çağanın yanına geldiğimde, hala ve hala üzerine bişey almadığını gördüm.

Zorla Evlilik | Ç A Ğ K I Z   K U R G U S U Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin