Akşama kadar can sıkıntısından patlamıştım. Neyse ki tuana gelince hep beraber tabu denen oyunu oynamıştık.
Tabi konağın kadınları. Mete babam ve çağanlara söylediğimizde mete baba reddetti, şirkete geçeceklerini söyledi.
Çağana neler olduğunu sordum. O ise beni tuananın odasına getirdi ve beni duvara yasladı. Yüzüme eğildi.
Çağan:şirketteki evrakları kontrol etmemiz gerekiyormuş, yoksa babam borca batıcak ve elimizde hiçbişey kalmayacak.
Yn:beni almaya geleceksin değil mi?
Çağan:tabi ki de, sizi burda yalnız bırakmıcam ayrıca. Tuana ve yengemler sizin yanınızda duracaklar.
Artık benden siz diye bahsediyordu. Bebeğimizi kabullenmişti.
Bu beni çok mutlu ediyordu. Sanki içimde bebek değil, bi kelebek var gibi.
Ensesini tutup onu kendime çektim ve öptüm. Sonra bıraktım. Emte baba bağırdığı için korktum ve ona sarılıp odadan çıktım. Kızların yanına gittim.
Şimdiyse tabu oynuyorduk. Benim yerimden kalkmama müsaade etmiyolardı. Yerimde oynamamı istiyorlardı ve bu benim canımı sıkmıştı artık.
Yn:ya tuana, ben daha 1 haftadır hamileyim niye bu kadar abartıyosunuz? Bırakın ben de ayağa kalkıp oynayayım!
Tuana:he, sen kalk ayağa abim de beni kessin değil mi? Yok öyle yağma!
Leya:ya otur işte orda yn, sizin yorulmanızı istemiyoruz.
Yn:eğer şimdiden böyleyseniz 3-4 ay sonra neler olucak tahmin dahi edemiyorum.
Leya, alisa ve tuana güldü. Ben de onlara eşlik ettim.
Sonunda oyun bitince tuanayı zorladım ve yeliz annenin odasını gittim. Onu da peşimden sürüklemek zorunda kaldım çünkü çaağn tuanayı artık neyle korkuttuysa yanımdan ayrılmıyordu.
Kapıyı tıklatıp odaya girdik. Yeliz anne içerde telefonuyla uğraşıyordu. Yanındaki koltuğa oturduk ve havadan sudan konuştuk.
İkisinin de gözleri ara sıra karnıma kayıyordu.
Tuana:ya, benim bikaç ay sonra hala mı olucam yani? Ay çok heyecanlı!
Yeliz:Allah'ın izniyle, inşallah kızım. Ee, hiç kontrole falan gitmediniz mi?
Yn:daha erken olduğu için henüz hastaneye gitmedk. Ama bir iki hafta sonra gidicez.
Yeliz anne bana biraz annelik hakkında tavsiye verdikten sonra yatağına uzanıp uyuyakaldı. Ben de dışardan korna sesi duyunca pencereden kim olduğuna baktım.
Çağan gelmişti.
Tuana:eh, ayrılma vakti geldi demek. Annem uyuyo, uyandırsak çok kızar. En iyisi sessizce odadan çıkalım yenge.
Yn:tamam.
Odadan çıkıp dışarı geldik. Çağanın kolunun altına girdim ve gülümseyerek herkesle vedalaşıp arabaya geçtim.
Çağan arabayı konaktan çıkardıktan sonra kemerimi taktı. Sonra bikaç saniye kafasını karnıma yaslayıp sessizce karnımı dinledi.
Yola çıktık ve eve geldik. Aç olmadığımız için hemen odamıza çıktık ve üzerimizi değiştirdik. Sonra birlikte yatağa uzandık.
Çağan:kafanı kalbine koysana, senin için attığını duyarsın.
Gülümsedim ve dediğini yaptım. Kafamı kalbine yasladım ve sessizce dinlemeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Zorla Evlilik | Ç A Ğ K I Z K U R G U S U
Fanfiction-TAMAMLANDI- "Yaşayamadığın tüm hayalleri aklında tut, onları seninle birlikte yapmak için varım." "Hiç tatmadığın aşkı aklında tut, onu sana en güzel şekilde yaşatmak için varım." İkisi de yaralı. Biri aldatıldı, biriyse yıllarca acı çekti. Hay...