"I Feel Like I'm Drowning"
"Aman Tanrım..."
Benimle tanışmak için ayağa kalmış gibi duran üç adamı görmemle Jungkook'un beni onlarla tanıştırmasına bile gerek kalmadan kim olduklarını saniyesinde anlarken, Jungkook için çok önemli olduğunu bildiğim bu üç kişinin üzerinde bırakmayı çalıştığım etki için iyi bir başlangıç yapamadığımın bilinciyle bütün kanın yüzüme toplandığını hissettim.
Üstelik onların Jungkook'la tokalaşıyor olmalarını fırsat bilip hepsine de kısaca göz attığım sırada Jungkook'tan nefret etmem gerektiğine çoktan karar vermiştim çünkü bu üç adam ve tabii ki Jungkook, kelimenin tam anlamıyla başlı başına ilah gibi karşımda dikilirlerken benim üstümde Jungkook'un zoruyla giydiğim basit bir bluz, siyah kot pantalon ve koyu sarı renkli yarım botlar vardı.
Hepsiyle de yakınlıklarını belli edecek ölçüde sıkıca kucaklaştıktan sonra Jungkook, bu akşamki diğer seferlerde de olduğu gibi biraz atılgan olmamı istediğini göstermek amacıyla bir elini belime yerleştirip hafifçe öne doğru iteklerken yüzünde büyük bir gülümsemeyle en öndeki mavi gözlü adamı işaret etti.
"Taehyung, sana J&P bira şirketinin kurucusu ve aynı isimli bar zincirlerinin sahibi olan Jimin Park'ı takdim ediyorum. Kendisiyle on altı yaşımdan beri tanışıyoruz ve insanları kendi birasıyla sarhoş edip zorla evinde ağırlamak gibi tuhaf bir huyu vardır. Tesadüfe bak ki katıldığım ilk partinin ertesi günü kendimi onun evinde bulmuştum."
Boğazlı kırmızı kazağı, koyu mavi tonlarındaki ekoseli ceketi, lacivert kumaş pantalonu; uçları kıvırcıklaşmış kahverengi saçları, düzgün tıraş edilmiş sakalları ve dışarıdan görünen sert halinin aksine muziplikle dolup taşan mavi gözleriyle muhteşem yüz hatları olan adam, insanları kendine saniyesinde hayran bırakabilecek gülümsemesiyle elimi sıkarken İrlandalı olduğunu anlamama yetecek oldukça aşina olduğum bir aksanla "Merhaba hayatım." diye nefesimin kesileceği türden bir selam verdi.
Jungkook gibi birinin arkadaşlarının da benim gibi normal seviyedeki insanlardan olmayacağını biliyor olsam da bu üçü kesinlikle tahminlerimin de ötesindeydi ve Jungkook'un bütün gün bahsetmesine rağmen beni arkadaşlarıyla tanıştıracağını unutabilmiş olmam, günlerdir prova yaptığım bu sahne için tamamen hazırlıksız yakalanmama sebep olmuştu. Öyle ki, yaşadığım bu dalgınlıkla adamın elini gereğinden o kadar uzun sıkmış olmalıydım ki kulağımı çınlatacak gür bir kahkahanın eşliğinde omzumu okşayıp "Sanırım hâlâ şokta." demek zorunda kalmıştı.
"Tae'm, bu beyefendi ise yine on altı yaşından beri tanışık olduğum Yoongi Min. Kendisi dünya çapında bir marka olan 'YJM'nin' kurucusu, ayrıca geçen güne kadar da benim stilistimdi."
"Açıkçası beni arayıp biraz değişiklik lazım dediğinde bırakacağın kişiler arasında kendimin de olacağını hiç düşünememiştim Jungkook. Bu huysuzla hayat nasıl gidiyor Taehyung?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Back To Life
FanfictionTaehyung, hayatının kıyısında on dokuz yaşında bir gençken şans eseri gazeteden bulduğu bir iş ilanıyla dünyaca ünlü bir şarkıcının önemli bir klibinde oynama fırsatı bulur. Jungkook 22, Taehyung 19 *Tamamlandı. ! Angst değil ! Bu hikayenin yazar...