Hikâye en baştan Alya ile Yusufun evliliğinden başlamıştır, Alya ile Yusuf Mirza arasındaki bağı anlayasınız diye... Ilerleyen zamanlarda-en kısa zamanda- diğer baş rol kadınımız Sevda da gelecektir.
"Yavrum, anamın aldığı kol düğmelerim nerede?" Asla ona bakmayan karısına son kozunu oynuyordu adam. Yardıma muhtaç bir erkek. Burnunu kıvırarak oturduğu yerden kalktı kadın. Gözleri asla kocasına değmezken naif bir hareketle kocasının sözde bulamadığı takım kutusunu alıdı eline. Kırmızı minik minik çiçekli alt kısmı pileli olan bu eteği bugün bilerek giydiğini belirtmek istercesine nazlı bir eda ile kıvıra kıvıra ilerledi kocasının yanına. Karısının bu halleri ayrı bir hoşuna giderken dikkatle izledi karısını.
"Buyurun ağam." Kadının güzel elini kavrarken kutuyuda elinden alıp sehpanın üzerine bırakmayı unutmamıştı. "Fazla olmadı mı sanki bu?" kocasının hala eğlenerek konuştuğunu gören Alya irice açtığı gözleri ile adamı süzüp elini elinden kurtardı. Arsızdı bu adam. Kendini tutamayarak araladı dudaklarını.
"Kaç kere oldu ama Yusuf? Annem iyice dalga geçmeye başladı benle kızlar desen nerde görseler gülüyorlar." "Bak seeen." Bu adam ciddi anlamda arsızdı. Onca şeyden sonra bir de hala gülüyordu kadına bakarak. " Bırak beni Yusuf ablama yardıma gideceğim." Adam dediklerini anlamıyor muydu yoksa bilerek mi yapıyordu?
"Görende kötü bir şey yaptım sanır. Karımı özlemişim gittim sarıldım işte." Iyice sinirlenen Alya kocasına laf anlatmaya çalışmaktan bıkmıştı. Bir şekilde adamdan kurtulup abla bildiği eltisine yardım etmek için çıktı odadan. Kocası utanmaz adamın tekiydi. Ayıp nedir bilmiyordu sanki. Mutfakta avluda nerde olursa olsun umursamadan sarılıyor öpüyor arsız laflar ediyor kendini utandırıyordu. Birde savunması yok muydu? Oracıkta boğası geliyordu o zaman adamı. 'Suç mu işliyorum karımı öpüyorum 'diyordu ya her seferinde çıldırıyordu kadın."Ben yaparım abla sen Aras'a bak. Yapışmış yine Murata göndermiyor çocuğu." Avşinin elindeki salatayı kendi önüne çekerek bir güzel yağladı tuzunu limonunu döktü. Klasik bir gündü işte faltas konağında.
"Allah gönderdi vallahi yenge seni, al şu çocuğunu da kocandan ikinci bir azar yemeyeyim." Muratın her zamanki bıkkın haliydi bu. Önce aslan yiğenim diye alıp sonra bir köşede kurtulmayı bekliyordu. Ona şirin gözlerle bakan oğlunu kucağına aldı Avşin. "Çok geç kalmayın ha Muratım akşama babamlara yemeğe gideceğiz." Bir eliyle kucağındaki oğlunu tutuyor diğer eliyle biricik kaynının dağılan saçlarını düzeltiyordu. "Tamam yenge." Diyerek çıktı evden Murat. Küçük bir arkadaş gezmesi yapacaklardı bugün. Ancak geç kalırsa yengesinin dilinden kurtulamayacağınıda biliyordu. 'Kendi sağlığın için gecikme Murat' diye geçirdi içinden. Kapıda onu bekleyen abisine sırıtıp arabaya atladı.
"Bakıyorum saçlar yine şekil." "Yengem sağ olsun abi. Becerikli kadın vallahi." Gülerek abisinin en hassas noktasına laf atıyordu.
"Ulan yaklaşma lan karıma!" Kardeşinden ses seda gelmeyince eliyle çocuğun saçlarını dağıtıp arabayı çalıştırdı. Önce bu ergeni arkadaşlarının yanına bırakmalı sonra şirkete gitmeliydi. "Yahu yengemi benden kıskandığına inanmıyorum."
Cafe nin önüne geldiklerinde kardeşi başıyla teşekkür edip indi arabadan. Karısının ailesi yemeğe çağırmıştı bu gün onları küçük kaynı Berata ve minik oğluna bir hediye alsa hiç fena olmaz aslında.
♧
"O ne Alyam?" "Etek Yusuf görmüyor musun?"
"O etek felan değil kadın. Deli etme beni güzel bir şey seç hadi yavrum."Oflayarak yatağın üzerine bıraktı kendini kadın. Bugün bütün gün evde olan kocası bi an yanından ayrılmamış her yaptığına bir laf etmiş tüm günü kendiyle uğraşarak geçirmişti. Karısını kızdırmaktan zevk alıyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
zahi
Romance"Seni seviyorum gerisi önemli değil." Karşısındaki kadın, ilk karısı, ilk seveniydi. Böylesine bir sevda var mıydı başka bir yerde bilmiyordu, zaten bu aralar hiç bir şey bilmiyorduki. Bildiği tek şey bu güzel kadına olan hayranlığıydı, aslatine, du...