12. Bölüm

209 11 42
                                    

Bir demet cehennem çiçeği vardı karşımda. Yatağa rastgele bırakılmış bir demet papatya. Ne çok severdim onları. Her birini özenle kurutur kitaplarımın arasına yerleştirirdim. Şimdiyse solan her bir papatyanın olduğu geliyirdu aklıma. Bembeyaz yaprakları o kadar da çekici değildi hani.

Derin bir solukla her kavradım hasır demeti. Atacaktım. Bu odada ki tek solan çiçek ben olacaktım. Onlara gerek yoktu. Sinirle banyoya çöpe attım. Ellerimi soğuk suyla yıkadım yavaşça. Güzelce köpürttüm. Ondan gelen ne varsa tiksiniyordum artık.

Dolabının karşına geçtik giyicek kıyafet aradım. Siyahlara bürünüp matemimi yaşamak istesemde yapmadım. Yeşil bir penye çıkardım dolaptan. Vücudumu cephe çevre saracak olan yarım kollu ince bir penye. Açık gri bir etek pantolon seçtim altına bileklerimin bir kaç parmak yukarısında bitiyordu.. Onlar beni umursamıyorsa bende onların düşüncelerini beğenilerini umursamayacaktım.

Saçlarımı tarayıp tel toka ile iki yandan tutturdum. Kocam olacak o herif ailesinin yanına böyle indiğimi görecek olsa delirirdi. Soluk bir gülüş benimsedim kendime. Acıkmıştım. Kahvaltı etmek için aşağı indim usulca. Kimseyle karşılaşmak istemiyordum. Hele o kadını görmek dahi istemiyordum.

Bir zamanlar çayını çorbasını içtiğim kadın şimdi yuvama kurulmuştu.

Mutfağa umduğum gibi kimseyi görmeden girdiğim için ufak bir mutluluk kırıntısı ile dolabı açtım.

İki yumurta çıkarıp iyice çırptım. Sucukları da ince ince doğradığım da pişirmeye hazırdı.

"Alya , şükürler olsun gelmişsin!" Lale'nin  heyecanlı sesi beni geriyordu. Önceden olsa dönüp sarılırdım ama şimdi olmaz. Yumusayamazdım. Erittigim tereyağına sucukları bırakıp gitmesini umdum.

Gitte aç karnımı doyurabileyim.

"Alya yapma lütfen küs müyüz? " Laleyi severdim. İyi bir kızdı. Anlayışlı , eğlenceli , güzel bir kızdı. Ama bu tavrı ? Tahammül seviyesi eksilere inmiş bedenime ağır geliyordu.

"Küs değilim. Kırgınım , kızgınım . Ve evet Lale şükürler olsun geldim. Üstüme kuma getiren adam şükürler olsun ki canımı almaya getirdi beni."

Sert çıkışım onu şoka uğratırken pişen yumurtamı alıp masaya bıraktım. Dolapatan çıkardığım limonatadan bir bardak alıp tepsiye ekmek ekledim.

Bir şeyler söylemek için ağzını açacak olduğunda umursamadan çıktım mutfaktan.

Bunları yaptığıma inanamasamda olan buydu. Olması gereken buydu. Hiç bir zaman böyle katı ve bencil bir insan olmadığımdan gelmişti başıma bunlar bilemiyorum .

Merdivenleri bitirdiğimde yan odanın kapısı açıldı. Kırmızı bir elbise ile çıktı karşıma. Bir an bile kaçırmadım gözlerimi.

Nefret iliklerime işlerken şaşkın gözleri buldu beni. Karşımda kalmıştı. Gözleri tepsiye düştüğünde daha fazla bu sahneye mağruz kalmamak için hareketlendim.

Kendimi hızlıca odaya attığımda dolan gözlerime engel olamıyordum.

Kumam yan odadan çıkmıştı. Ne yapacaktım Allah'ım ben . Nasıl dayanacaktım. Bu odada bir ömür saklamazdım ki.

İç çekerek yediğim yemek boğazıma takılıyordu. Lokmalar ağzımda büyüyor büyüyordu. Canım yanıyordu. Allah kahretsin ki ölüyordum.

Hayatımı mahveden bu aileye artık ne sevgi ne de saygı beslemek istiyordum.
Beni attıkları cehenneme onların da külleri serpildim istiyorum. Ellerimde çevirip durduğum kalemi bırakıp kitabı kapattım. Çözemiyordum. Odağım bir türlü toplanmıyordu. Bir an önce okulumu bitirmek burdan kaçıp gitmek istiyordum.

zahiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin