Kalp ağrısıydı yakındığım başka derdim yoktu zaten benim. Ailem yoktu ancak bu durum beni pek üzmemiş, kalbimi sıkıştırmamış, dilime kepenk vurmamıştı. Çünkü yüce Rabbim bana sadece bir eş değil, mükemmel bir aile vermişti. Bir anda iki abim üç ablam oluvermişti. Babam ve annem ise sanırım en büyük sevabımın karşılığıydı. Lakin tek imtihanım kocamın bana ait olmayan kalbiydi. Yatağında, kollarının arasında bulunduğum adama, kalbime bir kez daha bakıp çıktım yataktan. Pijamalarımı çıkarıp kirli sepete bıraktım aheste aheste. Pek halim yoktu bugün ne iş yapmak istiyordum ne de başka bir şey.
Üstüme sarı çiçekli basma bir elbise geçirip çıktım odadan. Merdivenleri sallana sallana inmeye başladığımda kulağıma doluşan kahkalar ile gülümseyerek indim aşağıya. Annem almış Murat'ı karşısına bir güzel haşlıyor, gül ve lale ise bu durumdan son derece hoşnut gülüşüyorlardı.
"Günaydıııın." Diye şakıdım tüm neşesizliğime rağmen. "Seni ayrı bir sevdiğimi biliyor muydun Alya, gel sane ne anlatacağım." Bulunduğu durumdan kurtulmak için beni kullanmaktan çekinmeyen Murat kolumu nazikçe kavramış beni odasına doğru çekiştiriyordu. Gülümseyerek onu onaylayan mırıltılar çıkarıp ilerliyordum. "Eee nasılsın bakalım?" Odaya girdiğimizde sonunda konuşabilen Murat ile küçük bir kıkırdama firar etti dudaklarımdan.
"Neye kızmış annem bu kadar söyle haydi?" Sesim meraklı bir tını taşırken Murat kendini yatağa atmış gözlerini tavana dikmişti. "Sevgilim olduğunu öğrenmiş." Dedi bıkkın bir eda ile. Gülümsememe engel olamadım. Murat gemi mühendisliği öğrencisiydi ve annem onun sadece derslerine odaklanmasını, dikkatini şehirli kızlara vermesini istemiyordu.
"Sen sevgilim olsana Alya, annem sana bayılır." Söyledikleri ile bir kahkaha daha attım. Azıcık utansamda gülümseyerek kapıya yaklaştım. "Gidip kahvaltıyı hazırlayayım." Muratı tavanı ile baş başa bırakıp giderken gözüme haşlanma sırasının kızlara geldiği takılmıştı. Biliyordum ki annem hak geçmesin diyerek bana da giydirecekti. Hızlı hızlı mutfağa gittim, Avşin ablam çoğu şeyi halletmişti sadece servis kalmıştı. "Yarın ben hazırlayacağım kahvaltıyı çok yoruluyorsun böyle." Bana bakıp gülümserken ekmek sepetine yeni dilimlediği ekmekleri yerleştiriyordu.
"Sanada günaydın Alya." Sitemli sesi gülümseyip masaya kahvaltılıkları götürmeye başladım. Bu evde en sevdiğim şey ne olursa olsun gülümseyebilen gülümsetebilen insanlar oluşuydu."Günaydın baba." "Günaydın kızım." Koltuğuna yerleyşen babam ile daha hızlı hareket etmeye başladım. "Ben bir Arasa bakayım uyandıysa çıldırtmıştır Azat'ı." Eteğini toplayarak seri adımlarla odasına yönelen Avşin ablanın arkasından Lale ve Gül de sofraya yardım etmiş hızlıca bitirmiştik. Herkes yavaş yavaş sofradaki yerini alırken tek eksik ahıra giden Zade annem, Murat ve Mirzaydı. "Ben Muratı çağırayım." diyen Lale ile hızla konuştum. "Sen otur Lale, abinide uyarıdayım hem."
Bu merdivenleri günde kaç kez inip çıkıyordum acaba? Bir kez daha taştan merdivenler bittiğinde son basamağıda geçip odamızı buldum.
Mirza hala uyuyordu. Nasıl bu kadar derin uykusu var asla anlamıyordum. Elim, sakallı yanağını bulup hafif okşadığında dudaklarım eş zamanlı olarak aralanmıştı. "Yusuf, kahvaltı hazır." "Hiiim" "Ne hiim kalk haydi!" Pes ederek yatağa yanına oturdum, pikeyi üzerinden çekip terden bir kısmı ıslak ıslak olmuş t-shirt 'üne baktım. Mirzanın diğer bir hoşlanmadığım huyu ise, uyurken öyle çok terliyorduki bazen yatak sırıl sıklam oluyordu. Ama biloyordum bu onun elinde olan bir sey değildi.Yanağına öpücükler kondurmaya başladım. Her öpücüğün ardından kolunu dürtmeyi, adını seslenmeyi ihmal etmiyordum. Uzun bir kaç dakikanın ardından gözlerini açabilmişti. "Günaydın." Sesi boğuk öyle tatlıydı ki !"Herkes seni bekliyor, acele et." Yataktan ayrıldığımda yüzümde saçma bir sırıtma ile merdiven basamaklarını tek tek indim. Murat onu çağıramama gerek kalmadan çıkmıştı saklandığı odasından. Yerim Avşin ablanın karşısı Gülün hemen yanıydı. Masadaki yerimi aldığımda babam sabırsızca tabağına aldığı kahvaltılıklara bakıyor oğlunun gelmesini bekliyordu. "Kusura bakma baba, biliyorsun uykusu ağır. Başlayalım biz istersen."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
zahi
Romance"Seni seviyorum gerisi önemli değil." Karşısındaki kadın, ilk karısı, ilk seveniydi. Böylesine bir sevda var mıydı başka bir yerde bilmiyordu, zaten bu aralar hiç bir şey bilmiyorduki. Bildiği tek şey bu güzel kadına olan hayranlığıydı, aslatine, du...