Etrafta ev ahalisinin gerginliği dolaşırken ben yine vur patlasın çal oynasın havamı takınmıştım. He tabii birde kendime bir arkadas bulmuş lale 'yi sıkıştırıyordum. Günlerdir ihmal ediyordum. Oysa o her anımda yanımda olmaya özen gösterirdi.
"Devam et ." Dedim hevesli sesimle . İyice meraklanmıştım doğrusu.
"Meğer beni otele çağırmış . Verdiği isim bir otelinin restorantıymış . " kırgınlığı sesine yansıyordu . İri gözlerine düşen hüzün bir bir yanaklarından süzülüyordu.
"E hani iyi çok centilmen bir adamdı diyordun ?"
"Değilmiş demekki !" Titrek sesi ile dayanamayıp ellerimi boynuna doladım. Lale , naif ve sevgi meraklısı bir kızdı. En büyük hayali çok sevmek çok sevilmekti.
"Başka bir şey etti mi ?" Korkarak sorduğum sorunun ardından mesafeyi çok açmadan ayrılmıştım.
"O , o beni odasına davet etti." Boğazından kopan hıçkırık ile gördüğü muameleyi sindiremedim. Günlerce o akşamı beklemiş, ne giyeceğine kırk saat düşünüp öyle karar vermiş , abisine ilk defa nereye gideceğine dair yalan söylemek zorunda kalmıştı .
Görüştüğü bir adam vardı, üniversitede bir arkadaşı aracılığıyla tanıdığı aslen doğulu olan fakat aynı memlekette olmadığımız bir adamdı . Anlatırken gözlerinin içi paralardı. Oysa şimdi o güzel gözlerinde yalnızca utanç vardı .
O adamın ona yaşattığı utanç .
Kurduğum bagdaşı bozup dizlerimin üstünde ona yükseldim. İhmalkarlığıma ayrı , o adama ayrı sinirlenerek tekrar sarıldım zarif boynuna.
"Üzülme Lale, demek ki o iğrenç insan seni hak etmiyor. Üzülme. " dudaklarımdan dökülen her kelime de bir hıçkırık firar ediyordu boğazından.
Çalan kapı ile ben hemen geri çekilirken içeri giren Yusuf Mirza ile lale yüzünü temizlemeye çalıştı . " Hayırdır ?" Başımla kapıyı işaret etsem dahi ısrarla çıkmayıp yüzümüze bakan adamla gerilen sinirlerim ikiye katlanıyordu.
"Neyin var lale ?" Sesindeki endişe elle tutulur cinstendi.
"Bir şeyim yok abi." Titrek sesi derin bir soluk aldırdı ikimize de .
"O görüştüğün itin ne mal olduğunu mu öğrendin ?" Gözlerim şaşkınlıkla büyüdü . Yusuf Mirza biliyor muydu yani lale nın biriyle görüştüğünü .
"Bir şey mi etti sana o it ?" Endişeden , sinir haline geçen sesi ile omuzlarım düştü. Umarım şu an birde sorguya çekilmezdik. Lale hızla başını iki yana sallarken elini tuttum güç vermek istercesine.
"Ağlama kızım. İtin tekiydi zaten, iyi oldu şimdiden anladığın."
Sinirle çıkması için kapıyı işaret eden gözlerime aldırmadan yanımıza ilerledi . İçimden evire çevire dövmek gelirken benim başıma bir öpücük kondurup yatağa çöktü . Lalenin elinden tutup hafifçe yükselttiğinde lale çoktan yelkenleri indirmiş olarak abisinin boynuna sarıldı.
Az evvel kesilen iç çekişleri tekrar başlamıştı. Yusuf Mirza lalenin saçını okşayıp sırtını sıvazlıyor bir yandan da gözlerini gözlerimden ayırmıyordu.
"Bu konuştuğun ilk adamdı değil mi ?" Anladığım üzre zaten bildiği bir şeyi teyit etmek amacıyla tekrar sordu.
"İlk ve sondu. Söz bir daha hiç bir erkek için yalan söylemeyeceğim" içini yakan bir adam için yalan söylemişti . Şimdi o adamı diğer tüm erkekler ile aynı kefeye koyuyordu.
"Ne zamandır görüşüyordunuz?" Daha çok sindi abisinin göğsüne .
"İki aydır ." Yusuf Mirza'nın gözlerinden küçük bir karartı geçtiğine şahit oldum. Kahveleri hiddetlenmiş, başındaki eli durmuştu. Kaşlarımı çatarak başımı salladım. Bir şey dedemeliydi.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
zahi
Romance"Seni seviyorum gerisi önemli değil." Karşısındaki kadın, ilk karısı, ilk seveniydi. Böylesine bir sevda var mıydı başka bir yerde bilmiyordu, zaten bu aralar hiç bir şey bilmiyorduki. Bildiği tek şey bu güzel kadına olan hayranlığıydı, aslatine, du...