23. Bölüm

235 12 23
                                    

Ilık bir duşun dahi yeterli olmayacağı şeyler vardı. Ben düşüncesi ile titrerken bizzat yaşan ne haldeydi kim bilir. Ne mantığıma  ne de kalbime sığıyordu bu olaylar. Bir yanda bitmeden önceki son demlerinde olan evliliğim bir yanda karakterimle çelişen ruhum. Milyonlarca yıldız kayıp gitmişte tek bir ışık zerresi kalmamış gibiydi .

Gördüğüm bembeyaz ten çoğu zaman enerjimi sömüren o yeşil gözler artık o kadar tiksindirici değildi sanki .

Onu her görüşümde ciğerimi yakan varlığı bugün sessiz sedasızdı.

Kırmızıya çalan gözleri ağladığının habercisi gibiydi .

Sevda'dan :

İki saat öncesi

Kapıya çekilen arabanın sesini duyduğumda beklemeden demir kapının sürgüsünü çektim.

Gözlerim öylesine bir koruma beklerken karşımda gördüğüm Murat'tan başkası değildi .

Gelirken yanıma aldığım küçük çantayı arabanın arka koltuğuna bırakıp oturdum. Binmem ile hızla hareket eden araba midemi kaldırdı.

"Niye erken döndün?" O evde ki varlığımdan memnun tek bir kişi dahi yoktu . Bazen ablam bile memnun değildi . Bindiğim andan beri yerde olan gözlerim dikiz aynasına değdi.

Murat'ın abisine meydan okuyan koyu kahveleri bir şahin edasıyla yeşillerimi sardı. Düğümlenen boğazım konuşmaya mecal göremediği an tekrar çektim gözlerimi. Edecek kelamım mı vardı sanki.

Aniden duran araba ile öne savrulmaktan son anda kurtuldu bedenim.
"Öne geç , özel şoförün var sandın heral!" Gür ancak sakin sesi ile yaptığımın utancını yaşadım.

"Ben uygun olmaz diye." Gevelediğim bir kaç kelime hiç etki etmiş gibi değildi . Koyu kahveleri yeşillerimi esir almıştı yine .

"Koduğumun yerinde ne uygun !" Gözlerimin mahkumiyetini kestiğim gibi kapıyı açtım. Bacaklarım bedenimi taşıdığı için şükretmem gerekirdi.
Kalan son gücümü on koltuğa oturmak için feda ettiğimde torpidoya uzandı eli. Çıkardığı bir şişe suyu kucağıma bırakıp arabayı çalıştırdı.

"İç hadi , bayılacak gibisin ." İtiraz etmeden şişeyi kavradım. Dudaklarım suya kavuştuğunda ruhum bir bir bedevinin şükür duasını andı.

"Neyin var, sizinkiler bir şey mi dedi?"

İlgisi , ilgisiz ses tonuna tezattı. Göğsüm aklıma gelenler ile ile sıkışırken ona bunları analatacak kadar samimi olmadığımızı fark ettim. Sessiz bir yutkunuş ile hiç saydım cümlesini. Kulaklarım bu şefkatten uzak soruyu hiç işitmedi . Elim emniyet kemerini kavradı ahetse aheste .

"Sevda seni yargılamam anlat gitsin . Fazla yalnızsın. Seni yargilayabileceğim son raddeye dek yargıladım bunun üstüne çıkamazsın diye düşünüyorum.”

Aşağılayacı sözlerini umursamamak elde degildi.

"Neden tüm suçlu benmişim gibi davranıyorsunuz söylesene bu evliliği kabul eden abinin hiç mi suçu yok? Ben yok desem ne çare, bir kızın bir aşiret dolusu adama sözü geçer mi sandınız ?"

"Kes zırvalamayı , insanlık edip sorayim dedim , bozuk plak gibi başladın . Yok dediğin varmış gibi konuşup delirtme beni."

"Bir kez olsun üzülmedin mi ? Bir kez olsun göz yaşlarım yakmadı mı canımı ? O kızın tek göz yaşına karşı tüm geleneği hiç edip alıp götürdün. O kızı düşündüğünün tanesi kadar düşünsene beni!"

Hayatımda hiç bir değeri olmayan bir adamdan medet umacak kadar yalnız kalmıştım.

"Kimsin de sen sana üzüleyim! Kimsin! Evli adama karı , kuru düzene çomak diye girmedin mi ? Ne sandın bir çocuk doğurunca adın metresten hanımlığa mı yükselir ?"

zahiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin