Yüzüme kapanan telofon ile sinirden elim ayağım titremişti.
Artık tüm bu olanlardan bıkmıştım. Kendimi insanları tanıyamaz hale gelmiştim.
Burdan uzak bir yere gitmek istiyordum. Yalnızca ben ve halam.
Ellerim ezbere bildiğim numarayı tuşlarken kırılacak gibi çalan kapı ile ellerimden düştü telofon.
Bulmuştu beni bulmuştu.
"Murat aç lan kapıyı !"
Azad abinin gür sesi kalbimi sıkıştırdı.
Burdan kaçıp gitmek isterken bulunmam büyük bir ironi gibi geldi. Alacaklı gibi çalan kapı ile olduğum yerde sıçradım. Korkuyordum.Kapıyı ürkek hareketlerle araladığımda azat abinin ölümcül bakışlarını gördüm. Beni iteleyip içeri daldı .
"Nerde o it !"
Evi kolaçan edip geldiğinde baştan aşağı süzdü beni. Bakışlarındaki aşağılama ilk defa şahit oldum bir şey değildi . Ancak Azad abi öyle bir bakıyordu ki !
"Sen napıyorsun Alya o ergen'in aklına uyup napıyorsun. Aşiret duysa bunu ikinize de ne olur biliyor musun ? "
"Sandığın gibi değil abi ?"
Böyle bir şeyi nasıl düşünmüştü ? Birimiz kardeşi, birimiz kardeşinin karısı değil miydik?
"Benim sandığım bir şey yok Alya ben ikimizide biliyorum. Ama millet tamda öyle sanar ."
Sözlerinin ağırlığı ile sarsılırken yavaşça başımı yere eğdim. Suçum boynuma ağır gelmişti. Kendim için Murat'ı soktuğum durum gözlerimin önüne böle serilince canım yanmıştı. Bu kadar bencil bir insan değildim ben. Toparlanmam kendime gelmem gerekiyordu.
Ama bunu o evde Yusuf'un koynunda yapamazdım. Yan odada başka bir kadının varlığıyla olmazdı."Senin hesabını ben değil kocan soracak ."
"Abi lütfen yapma götürme beni. Boşasın beni . Ben dayanamam lütfen ."
Azad abinin sesi çıkmazken kafasıyla arabayı işaret etti. Gözlerimden yaşlar sicim gibi boşalırken Azad abi telofondan bir numara çevirdi.
"Yusuf Alya benimle konağa geçiyoruz şimdi . "
"Tamamdır abi ordayım bende hemen."
Kapanan telofon ile oturduğum koltuğa sindim. Bir cehenneme sürükleniyor oluşum kimsenin umrunda değildi.
Yuvam dediğim ev şimdi cehennemdi. Kocam , başkasının kocasıydı.
Konağa girdiğimizde Azad abiyi beklemeden inip içeri koştum. Kimseye edecek tek kelime yoktu. Yusuf'un yüzüne bakacak cesaretim hiç yoktu.
O değişmişti. Beni incitiyirdu. Bakarken kalbimin titrediği adam şimdi yabancı olmak zorundaydı bana. Onu sevmek haramdı bana. Gözlerine bakıp yıkılmak istemiyordum.
Odaya girip kapıyı kilitledim. Gelsin istemiyordum. Sesini duymak, onu sevmek onu affetmek istemiyordum.
Öfkesi beni ayrıca korkuturken içim içimi kemiriyordu.
Aşağı sertçe çekilen kapı kolu ile yatakta çarşafı avuçladım.
"Aç şu kapıyı Alya."
Sesi beklediğim kadar sert olmasada tahammülsüzlüğü kanımı donduruyordu.
"Alya'm aç dahi güzelim. Kurban olayım yüzünü görmeme izin ver."
Kirpiklerim çoktan ıslanmaya başlamıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
zahi
Romance"Seni seviyorum gerisi önemli değil." Karşısındaki kadın, ilk karısı, ilk seveniydi. Böylesine bir sevda var mıydı başka bir yerde bilmiyordu, zaten bu aralar hiç bir şey bilmiyorduki. Bildiği tek şey bu güzel kadına olan hayranlığıydı, aslatine, du...