Tüm ihtimaller üç iklim uzakta
Tüm ihtimaller asılı kalmış öyle ufukta
Aşk denilen melun girdi mi kanına
Nefret gelir sokulur en derinden canına
Uzakta çok çok uzakta bir ihtimal kuş gibi çırpınır
Sesin gibi fırtınaya hasret dumanda savrulur
Sigara küle kesmiş unutmuş tablada
Bir senin üstüne sinerdi kokusu
Hasret yolları kesmiş serin sokaklarda
Şiir iki mısra daha uzun olsa gerçekmiş gibi olacak
Sanki hayaller gerçeklik mayasında can bulacak
Ama olmamış maya bozuk tutmamış
Sen benimle eğlenirken o koltukta
Sırt üstü uzanmalarımız gelir aklıma
Bir kulak gibi büyür içimde anılar
Bir uzanma
Sırt üstü uzanmalarımız
Senin uzanman
Rüzgar dans eder vücudunda
Ben serin bir meltem olurdum dudaklarında
Yel gibi ansızın girerdim kanına
Daha sakil ne olabilir o an
Serin bir gecedeki serin bir Meltemim
Sükunet nemli bir battaniye gibi ruhumda
Sen benimle eğlenirken o koltukta
Ben en berbat hülyalarda bitap ve miskin
İşte gördüğün gibi tül savrulur İstanbul baharında
Kaldırımlar sana küfürler savurur gecenin karanlığında
Aşk nefrete gebe derlerdi de saçma gelirdi kulağa
Şimdi anlıyorum kucaklıyorum nefreti karanlık diyarlarda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gök Gürültüsü Altında Aşk
PoesíaBu bir şiir günlüğüdür. Şiirlerim aslında kendim. Hissim. Duygum. Fakat sadece benim değil senin de duygun. Aşk, acı, ihtiras, bunalım ve melankoli. Bir şiirde olmadı gerektiği kadar mecaz ve şairane üslup. Basitliği kenara bırakın. Gerçek bir duygu...