"Bir çocuk sevdim uzaklarda"
Gözleri ceylan gibi kaşları kara
Bir sesi vardı ki değdi mi kulağa
İşler önce kalbe sonra ansızın ruha
Nefes gibiydi, dudaktan ses olurdu
Hayal kurardık birlikte öylece kalpte dururdu
Rüya sanırsın bakışları anlamlı
Sallar durur kalbini aşkı derin manalı
Bir deniz adeta derinleri vardı
İndikçe bin cevher etrafını sarardı
Yeşil bir taç taktım başına zeytinden
Elleri elimde bir nefes sundum ona tenimden
O kadar uzak ki mesafeler engeller bizi
Fakat kıyamaz, gözlerim doldu mu bulur izimi
Sessiz kalır anlarım kalbi kırıktır
Nefesi kesik kesik çıktı mı bilirim soğuktur
Aşkla doğmuş fakat kırılmıştır kanatı ta zamanında
Benle bulur mu devasını bilinmez kalp mekanında
Öyle bir aşk sardı ki kalbimin ufuklarını
Ne kandiller yaksam da aydınlatamadım karanlıklarını
İnanmadı, duymadı, görmedi aşkımın kuvvetine
Ne zaman sarsılıp ayrılığın ateşiyle düştü peşime
O zaman kapanmış gözler çare olur muydu arayışına
Bir avuç toprak renk katar mıydı beyazlar düşmüş saçına
"Bir çocuk sevdim uzaklarda."
Kalbi kırık, gözü yaşlı, aşka yenik.
Öyle sevdim ki karanlıkta kaldım Seyrettim aydınlığını gölgeme saklanıp.
"Sevdim, tek bir çocuk sevdim, çok yakınımda ama bir o kadar uzağımda!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gök Gürültüsü Altında Aşk
PoezieBu bir şiir günlüğüdür. Şiirlerim aslında kendim. Hissim. Duygum. Fakat sadece benim değil senin de duygun. Aşk, acı, ihtiras, bunalım ve melankoli. Bir şiirde olmadı gerektiği kadar mecaz ve şairane üslup. Basitliği kenara bırakın. Gerçek bir duygu...