Gri pardösülü bir kadın
Nefesi kesik kesik kalbi kırık
Yavaşlamıştı yüklerinden biraz sıkkın
Her geçen gün bir kere daha hayata dargın
Oysa hayalleri vardı
Açacaktı karlarda beyaz çiçekler
Bir silüet gibi dalgalanacaktı gölgeler
Sessizce dinleyecekti en garip türküler
Bazen takılacaktı diline bir parça mırıltı
Kuşlar daha neşeli hayat daha bir tatlı
Olacaktı her yer gül bahçesi
Unutacaktı sevmekten soluklanmayı
Durmaksızın tutacaktı hayatın ipini
Şuh kahkahaları dolduracaktı yelkenlerini
Sonra denk geldi bir mahzun gözlüye
Ne anlamlı bakardı bazen üzgün
Girip koynuna huzurla biraz süzgün
Kalbi tamdı dinlerken onun sesini
Kulakları onun kalbinde duyarken ritmini
Güzel olacaktı her şey tamken ve birken
Ansızın kış başladı mahzun gözlünün gözlerinde
Çölüne kar düştü kadının, sarındı pardösüsüne
Sıkı sıkı kucakladı onu ısındı nefesinde
Sel aldı yel aldı don vurdu kurudu her şey
Gök indi üzerlerine salladı epey
Gurur muydu o gördüğü mahzun gözde
Ayrılık geldi ağır mı ağır bir sözde
Ağır geldi ipi tutarken kadın
Bakerken gözlerine bir elveda diyemeden!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gök Gürültüsü Altında Aşk
PoesiaBu bir şiir günlüğüdür. Şiirlerim aslında kendim. Hissim. Duygum. Fakat sadece benim değil senin de duygun. Aşk, acı, ihtiras, bunalım ve melankoli. Bir şiirde olmadı gerektiği kadar mecaz ve şairane üslup. Basitliği kenara bırakın. Gerçek bir duygu...