Ah o sevgilinin elindeki karlar içinde açan minik kardelen
Nefessiz türküleriyle kalbimi karanlık bıçaklarıyla delen
Sevginin sonsuz çığlıklarına aldanıp o eşsiz kaostan beslenen
Kartpostallar gibi engin bir deniz
Yeşil çimenlerdeki rengarenk kuş
Bir martı uçuyor mavi göklerin kenarlarında
Deniz kabarıyor İstanbul'un kıyılarında
Koca kara bakışlı yelkenlim yanaşıyor limanıma
Şüpheli, korkak bakışlarla karşılanıyor ta uzak ufuklarda
Gözyaşları denize karışırken beyaz kumaşlar geriliyor direklerine
Yeni yetmeler gibi usulca yaklaşıyor öylece ellerime
Tamir edilemez, yıpranmış, hırpalanmış
Poyraz öç almış, karayel parçalamış
Yelkenleri sönük, kumaşları beyazdan griye dönük
Delik delik az biraz da sökük, görüntüsü ise pek garip
Dümeni aynı o buz parçası kalbi gibi en dipten kırık
Pusulası yalnız göstermiş o bitap limanımı
Korkmuş o engin denizlerin ortasında
Kovulmaktan korkmuş tekrar yalnız kalmaktan
Limanımın kapıları açıldı yine akıllanmaz
Yanacağını bile bile liman asla uslanmaz
Aşkla yandı oysa kalbi en derinden
Her bir yanı tutuştu yandı ama doğdu tekrar külünden
Ne hazin ki yenilemişken denize açan ellerini
Uzaklardan karşıladı mahzun yelkenlisini
Çatık kaşları az puslu ve gözleri gölgeli
Biraz kararmış ve şişmiş o mağrur gözleri
Kalbimi nasıl da yerinden oynattı
Uzaklardan usulca gelip koynuma kuruldu
İki damla yaş süzüldü hıçkırıklarıyla koynumda duruldu
Nasıl sakin sükunetli zamanlardı
Aklımda sadece o serseriliğiyle kaldı
Bilirdim en baştan sığındığıydı limanıma
Toparlanmak için gelmişti kıyılarıma
Bak uzaklardan geliyor işte keman sesleri
Kuşlar eşlik ediyor şarkılarıma
Yanan yerlerimden tuttu
Bir buse kondurdu dudaklarıma
Bir özür fısıldadı rüzgara doğru
Kulaklarımı doldurdu fısıltısı fırtınalarımla
Her şey durdu o an
Nefessiz geçen saniyelerime eklendi yıllar
Bir yanda bitmeyecek hayaller
Bir yanda tekrarlanan vaadler
Güvenmeyecekken sözlerine
Karşıladı beni sımsıcak eller
Suretler dalga dalga vururken kıyılarıma
Kuytularında çırpınıp durdu saatler
Kovalayıp durdu akreple yelkovan
Bir kez daha kalanımı sundum bağrına
Bir baş koydum tekrar sunaklarına
Kurban olmak için bekleyip durdum bakışlarında
Tükenmeyi bekleyen dakikalar gibi usulca girdim koynuna
İlkten yapmadığımı yapıp cesaretle kondum omuzlarına
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gök Gürültüsü Altında Aşk
PoetryBu bir şiir günlüğüdür. Şiirlerim aslında kendim. Hissim. Duygum. Fakat sadece benim değil senin de duygun. Aşk, acı, ihtiras, bunalım ve melankoli. Bir şiirde olmadı gerektiği kadar mecaz ve şairane üslup. Basitliği kenara bırakın. Gerçek bir duygu...