Her zaman göklerle başlarım ben işlerime.
Oraya bakar ve umarım medet kalbimin en derininde.
Nefes almadan başlarım, soluklanmadan koşarım sonra.
Bazen uyuşurum, durmak isterim ama duramam bayılırım, kalırım öyle yarım.
Hep yarım kalmadık mı?
Sevmedik mi Yusuf yüzlüleri
Ve masumiyetimizi kaybetmedik mi bin kere sapa yollarda.
El değmemiş bir deniz arzuladım senle yol almak için.
Bir yelkenlimiz olsun, ısız adalarda konaklayalım.
Ve senin nefesinle serinlesin kalp ağrılarım.
Var bilirsin, nefessiz bırakan acılar beni.
Bilirsin, çok sevdim de def edildim sevdiğimden.
Kalbi kurumuş çöl olmuş bir adam ne sunabilir sana kendinden başka.
Ruhum var tertemiz, istersen eğilsin önünde.
Ama mutlu eder mi seni bilinmez ömründe
Çünkü ben huzur bulurum bazen o muhitlerde
Ve özgür hissederim oradaki en kalbi esirlikte
Batsın güneş artık çekilsin setresine
Kapansın perdeler karanlık ufuklar kucaklasın beni.
Bir seven vardı diyeyim
Şiirler seven ve bana içten sesiyle şiirler fısıldayan.
Uzaklarda ama kalbiyle yanımda sesiyle tenime dokunan
Nefesimi bile hisseden, beni benden çok seven.
Bilirim bekler beni, sormamı, aramamı
Ama ben yorgun, bitkin, ölü bir adam
Var mı bilemem kalbim yerinde
Taş mı, odun mu, yoksa kanlı bir parça mı bilemem.
Kırmam seni, istemem incitmek, asla kıramam o güzel ince kalbini
Yazsam tüm yazıları, uzaktan fısıldasam serin nefesimle duyar mısın fısıltımı.
Duymadı daha önce kimse çırpınışlarımı
Sen duyar mısın en aciz haykırışlarımı
Dilesem bin kere özür bilir misin üzgünlüğümü
Ve kucaklar mısın tekrardan uzaklardan beni ve basar mısın bağrına gözlerimi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gök Gürültüsü Altında Aşk
PoesíaBu bir şiir günlüğüdür. Şiirlerim aslında kendim. Hissim. Duygum. Fakat sadece benim değil senin de duygun. Aşk, acı, ihtiras, bunalım ve melankoli. Bir şiirde olmadı gerektiği kadar mecaz ve şairane üslup. Basitliği kenara bırakın. Gerçek bir duygu...