Mağrib sultanları gibi
salınarak düşüyor
yükseklerden
sararmış çehresiyle!
Arzı endam edecekmiş
o kapkara katran rengi zeminde.
Suallerini cevapsız bırakan parlaklığıyla sarartan
Nefessiz bırakıp bir dalma suya hasret bırakan
Güneş!
Şimdi o hastalıklı renginle sürüklüyorsun cehenneme
Bir damla yeşile hasretken
Sarılık kıldın ömrümün son demlerine
Hayat kusardım oysa
Temizlerdim nefes olurdum iklimlere
Ne zavallı bir davranış
Ne acılar biriktirdim kısacık yazlık ömrümde
Oysa fırtınayla türkü söylerdim karanlık gölgelere
Sımsıkı sarılırdım incecik ellerimle maviliklere
Şimdi ne kaldı geriye
Zavallı koyuluklar
Simsiyah sarılar
Kurumuşluk ve hayattan azat olunmuşluk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gök Gürültüsü Altında Aşk
PuisiBu bir şiir günlüğüdür. Şiirlerim aslında kendim. Hissim. Duygum. Fakat sadece benim değil senin de duygun. Aşk, acı, ihtiras, bunalım ve melankoli. Bir şiirde olmadı gerektiği kadar mecaz ve şairane üslup. Basitliği kenara bırakın. Gerçek bir duygu...