Havuç

1K 40 2
                                    

II.Bölüm: Havuç

"Kimseye iyi veya kötü demekte acele etme."

.

.

.

Geldiğim süreden tahmini iki saat geçti. Gece iki ve hala Hazar gelmedi. Hazar'ın yaşadığı oda demeye bin şahit isteyen yerde etrafı inceliyordum. Bir hafta geçmişti ve ortalıkta yoktu. Kontrolüm dışında olan hiçbir şeyden hoşlanmazdım. Aldığım istihbarata göre çarşamba akşamları bu yere geliyordu. Eninde sonunda gelecekti. Odada eski bir yatak yıkık dökük bir dolap, bir masa ve sandalye vardı. Oturacak tek yer olan sandalyeye oturup etrafımda dönmeye başladım. Bir süre sonra ensemde hissettiğim nefes ve boğuk bir bakışla karşılaştım. Kollarıyla boğazımı kilitlemişti. Sessizliği taktir edilesiydi. Gözlerinin yeşilinde girdaplar oluşmuş gibiydi. Korku vardı derinlerde. Boşta olan ellerimle kilitlediği kolunu açtım. Kafamla geriye iterek sandalyeden uzaklaştım. Aramızdaki sandalyeyi tekmeleyerek üzerime attı, çevikliğimle sandalyeden kurtuldum.

"Odamda ne işin var?"

Attığı tekmeden kurtulurken dirseğimle karın boşluğuna vurdum. Nefesi zorlanırken kendini çabuk toparladı.

"Sana odamda ne işin var dedim?"

Bu sefer yumruğundan kaçamamıştım. Çeneme yediğim yumrukla sendeledim. Saçlarımı çekti, nefesini boynumda hissediyordum. Sırtından tutarak havaya kaldırdım. Bu sefer bacaklarını gövdeme sardı. Saçlarımı geriye doğru çekti. Kafa derimde sızlamalar hissederken bir kaç defa kurtulmak için sarstım.

"Odamda ne işin olduğunu söyle, bırakayım saçını."

İnatçı bir kız çocuğu gibiydi.

"Deli misin sen?" Dedim.

Dengemi korumakta zorlanıyordum, hala saçımı çekemeye devam ediyordu. Tek bedencesine yatağa düşerken hala ayrılmamıştık.

"He deliyim, seni de delirteceğim bu dünya tek çekilmiyor. "

Saçlarımdan ellerini çekerken benden biraz uzaklaştı. Soluk alış verişlerimiz odada ki tek sesken ikimizde yatakta uzanıyorduk. Garip bir histi. Ve dünya bizim gibiler için asla adaletli olmayacaktı.

"Kontrolüm dışında olan hiçbir şeyden hoşlanmam."

Bana döndü, kısa erkeksi saçları bu sefer örülü değildi.

"Benden hoşlanmıyorsun yani, bunda bir tuhaflık görmüyorum."

Kafamı tavana çevirdim. Tavandaki devasa tavşan posterini inceliyordum.

"Zekisin."

Kafasını salladığını hissediyordum.

"Biliyorum."

"Hep böyle ukala mısın?"

Dirseğiyle yataktan destek aldı. Yüzünde bilir bir tavır vardı. Bedenini tamamen düzeltti, oturur pozisyona geldi. Ayağa kalktı yataktan biraz uzakta olan masanın altında bulunan buzdolabına uzandı, bir şey ararcasına karıştırıp bulduğu şeyle gözleri parladı. -Havuç. Eş zamanlı yatakta doğruldum.

Havucu bana uzattı.

"İster misin?"

Kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Havuç sevmem."

Bir ısırık aldı havuçtan. Söylediğimi umursuyor gibi değildi.

"Hadi gidelim." Dedim.

Anlaşmalı KorumaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin