Tarator

527 16 3
                                    

Bölüm V: Tarator

"Plan işlerken görünmeyeni gör."

.

.

.

Herkesin içinde sonlandıramadığı bir hikayesi vardır. Benim sonlandıramadığım bir hikaye yoktu, şimdiki hikayemi yaşayana dek. Biz doğru olana doğru şekilde hareket edersek doğru olan bize doğru gelir. Peki baştan beri her şey yanlışsa tüm yanlışlarına rağmen kabullenir mi ruhum? Hatıraya dönüşmeden önce anılarımı değerlendiremedim.

Hemen hemen her şeyin ahşap olduğu bu evde sessizce yürümek imkansızdı. Merdivenlerden inerken gıcırdıyan kulak tırmalayan bu sesi umursamadan, mutfaktan gelen seslere doğru yöneldim.
Mutfakta taş tezgahın üzerinde duran havuç kabukları, yanında doğrama tahtasının üzerinde rendelenmiş havuçlar ve hemen yanında elinde tavayla hareketler yapan Kadir. Yeni uyandığını belli eden kahverengi dağınık saçlarına eşlik eden kahve gözleri çekikti. Uzun heybetli bana zıt esmer vücudunu saran koyu gri t-shirt vardı üzerinde. Görüntü karşısında gözlerimi kıstım.

"Napıyorsun Soydemir?"

Bir yandan sıvı yağını tavayla buluşturuyor bir yandan sorumu cevaplıyordu.

"Soyadımla seslenildiğine göre bir haltlar var." Dedi. Elindeki sarımsakları soyup doğradı.

"Ne yapıyor gibi duruyorum Baha, havuç tarator yapıyorum."

Daha önceden doğradığı sarımsakları yağ ile buluşturdu. Yüzümü buruşturacak kendime bir kahve koymak için tezgaha yaklaştım. Kahve makinesinde hazır olan kahveyi, terekten aldığım bardağa aktardım.

"Havuçları uzatır mısın?"

Doğrama tahtasının üzerinde olan rendelenmiş havuçları Kadir'e uzattım. Aldığı havuçlar tavanın içerisinde bulunan sarımsaklı yağa atarak kavurmaya başladı.
Kahveyi dudağıma götürdüm. Bir iki yudum aldıktan sonra telefonuma gelen mailleri incelemeye koyuldum. Bir yandan da Kadir'i izliyordum.
Kavrulan havuçları kenarı aldı. Ardından derin bir kaseye yoğurt tuz ve mayonez ekleyerek çırptı.

"Eğer bu işte çalışmasaydım kesinlikle aşçı olurdum."

Sıcağı çıkmış havuçlarla yoğurdu birleştirdi. Cebimden sigarayı çıkararak dudağıma götürdüm. Elimle çeplerimi yoklayarak çakmağı buldum. Çakmağı ateşlemle eş zamanlı Hazar bornozla mutfağa girdi. Hazar kızgın bir boğa kadar sinirliydi. Saçlarından damlayan sular yüzünden akarken nefesini hızla burnundan soluyordu.
Yanımdan geçerek tezgahın önüne geçti. Havuç kabuklarını eline aldı hemen sonra etrafta gözünü gezdirdi, önce tavaya ardından yoğurtlu kaseye daha sonra da servis edilmiş tartora baktı.

"Benim havuçlarıma bunu neden yaptınız?"

Kadir elinde havuç kabukları olan kadına baktı.

"Ne bileyim senin havuçların olduğunu, üzerinde küçük enişte yazmıyordu."

Hazar elindeki kabukları Kadir'in suratına fırlattı. Kadir beklemediğinden olacak ki tüm kabuklar suratına çarpıp yere düştü.

"Sadece duş almaya çıktım ve sen benim havuçlarımdan tarator mu yaptın?"

Kadir yüzünü havluyla kurularken en az Hazar kadar sinirlenmişti.

"Evet, canım çekti ve yaptım. Ne zamandan beri bu evdeki şeyler senin oluyor?" Sesi iğneleyiciydi.

Hazar sinirden gülmeye başladı.

"Ya önce evde hangi malzeme olduğunu bil, sonra konuş. Sabah kalkıp markete gittim. Havuçları aldım, sen naptın havuçlarımla meze yaptın."

Anlaşmalı KorumaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin