Hipokrat

591 21 3
                                    

Bölüm IV: Hipokrat

"Canımı yakacak kadar güçlü olanın sonuçlarına katlanacak kadar gücü olmalı."

.

.

.

Kadir kahkahasını daha fazla tutmayacak gibiydi. Kadir'in mimiklerini ezbere biliyordum. Dayanamayacak büyük bir kahkaha patlatacaktı.

"Nasıl şimdi, sen Hazar'ı yatağa uzandır diye git, sen bayıl.. Bak Allah'ın işine." Gülmekten konuşamıyordu. Her zaman eğlenecek bir şey bulurdu.

Kaan kaşlarını çattı. Kızıla çalan sarı saçlarını çekiştirdi. Parlak buz mavi gözlerini Kadir'e yöneltti.

"Hipokrat yeminim kollarımı bağlıyor.." Kaan sakin kalmaya çalışıyordu.

Kadir inatla gülmeye devam ediyordu. Nadiren oluşan gülümsememi yüzüme yerleştirdim.

"Sen de mi Baha, gerçekten mi?" dedi Kaan.

Omuzlarımı silkmekle yetindim. Bu atışmaya karışmayacaktım. Kadir asla dur durak bilmiyordu. Kaan'ın nefret ettiği lakabı kullanacaktı. Biliyordum. Ve beni şaşırtmamıştı.

"Sen kızdın mı havuç(!)" Havuç kelimesini uzatmış ağzında yuvarlamıştı. "Bak bir de kızardı."

Kaan havuçsa, Hazar havucu seviyorsa.. Hazar Kaan'ı seviyor. Manasız düşünce beynimde yankılandığında yapboz parçalarının bir araya gelmesi gibiydi. Neden bunun aklıma geldiğini anlamlandıramadım. Deli miyim ben diye düşündüm.

Kaan sabah düzeltilmiş gibi duran kirli sakallarını elini sürttü. "Başlarım Hipokratına.."

Kaan delirmişçesine karşımda ayakta duran Kadir'in üzerine atıldı. Kadir eğitimlerinin verdiği profesyonellikle geri çekildi. Etkilenmişe benzemiyordu. Omzunun üzerinde toz varmış gibi sağ eliyle silkeledi.

"Kız da haklı, baksana duran insanı yakalayamıyorsun." Kadir çok eğleniyor, açık açık dile getiriyordu. "Çok eğlenceli değil mi?"

Kaan tekrar atak yaptığında bu sefer Kadir hareketlenerek kaçmaya başladı. Bu sefer kaçamadan kurtulamayacağının farkındaydı.

"Kadir, Allah aşkına kaçma sadece bir kere vuracağım." Kaan, Kadir'i çılgınca kovalıyordu. Odada bulunan masanın arkasına saklanan Kadir duraksadı. İkiliye alan tanımak için hızla oturduğum sandalyeden kalkarak köşeye çekildim. Bir süre masanın etrafında kovalamaca oynadılar. Kaan'da durdu. Kadir de tam karşısında durdu. Bakışıyorlardı. Kadir bir sağ bir sol yapıyordu. İki koca çocuk gibiydiler.

"Bir yumruk sonra özgürsün. Teslim ol. "

Kadir olumsuz anlamda kafasını salladı. "Öyle bir talebim yok." Yalandan kötü adam kahkahası atıyordu.

"Sen kaybettin. Yumrukla kalmayacağım."

"Önce yakalaman gere.."

Kaan, beklenmedik bir hareketle masanın üzerinden Kadir'in üzerine atladı. Kadir'in sözü yarıda kesilmişti. İkili yere yuvarlandı. İkilinin boğuşma sesleri odada yankılanıyordu. Kaan saldırı üstünlüğünü korudu. Kadir kolay pes edecek gibi durmuyordu. Kaan Kadir'in boğazını bacaklarının arasına alıp kilitledi, sağ eliyle yerden destek alırken sol eliyle Kaan'ın sağ elini başıyla arasına sıkıştırıyordu. Kadir'in yüzü kızarmaya başladı.

Kadir sesini duyurmaya çalışıyordu.

"Kaan." Kadir'in sesi boğuk ve dilini ısırmış gibi çıkıyordu.

Anlaşmalı KorumaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin