Manipülasyon

228 15 0
                                    

Bölüm XI: Manipülasyon

"Vakti geldiğinde her şey açığa çıkar."

.

.

.

Şu an gözlerimi kaçıramıyordum, benliğimi tekrar buluyor gibiyim. Şımarık bir çocuk gibi özellikle benimle konuşmaya çalışmıyordu. Hep bana bakıyordu. Bakışlarıyla konuşuyordu. Kendiliğinden sevilesiydi. Benim hayatım onun elinde eğlenceli bir oyundu. Ben izin verdim o da oynadı.
Yapmadım orada kavga çıkarmadım, çıkarmak istedim... O yeşil gözlü kızın bakışları olmasaydı evet kavga ederdim. Ama etmedim, edemedim. Kıyamadım. Hazar'ın sesi düşüncelerimden sıyrılmamı sağladı. Ne zamandır elimdeki belgeyi okumuyordum, kestirmesi zordu. Kadir ile aralarında olan gerilim su geçirmez bir gerçekti.
"Geldiğimden beri, benimle uğraşıyorsun." Gri koltuğa yerleşti. Kendinden emin şekilde o cümleyi tamamladı. "Daha iyi numara yapmalısın. Beni böyle yenemezsin."

Kadir kendi üzerinde olan bir an olsun geri çekilmeyen bakışlara karşılık, Hazar'ın gözlerine baktı. "Hiçbir adam beni yenemez. Rol yapmama gerek yok."
Tam tersine rol yapmalıydı. Öyle yanıldı ki o kadar büyük yanılgıya uğradı ki sadece farkında değildi. Analizlerine kendinden emin ve dik şekilde konuşuyordu. "Saçmalık." Diye kahkaha attı Kadir, nefesini dışarı verdi.
Hazar'ın sağ kaşı havalandı,"Benim kadın olduğumu unutuyor musun?" Elini Kadir'in omzuna yerleştirdi.
Bu sefer sinir bozucu şekilde kahkaha attı Kadir. "Ben Baha için canımı veririm." Hazar'ın elininden uzaklaşarak kurtuldu.

"Bende aynı şekilde canımı veririm. Bir farkımız var ama." Bir kız çocuğunun yaramazlığı vardı Hazar'ın gözlerinde, içimde bir yer hayır diye bağırdı. Kendimi gözlerindeki can alıcı bakışa hapis etmemeliydim.

"Sen Baha'yı kurtarmak için kendini feda edersin, ben herkesi feda ederim." Dedi.

Kadir elini havada seninle uğraşamayacağım dercesine salladı. "Hazar Aden yürüyen apandissin resmen, Kaan'ın seni çıkarması gerek." Diye konuşurken Hazar yüzünü buruşturdu.
İkilinin atışması daha hararetli bir hal alırken sigaramı yakıp arkama yaslandım.

"Senin hükmün yok benim üzerimde Kadir." Hazar oturduğu yerden ayağa kalktı. "Paslanmış sayılırsın." Yüzünde küçümseyici bir ifade vardı. Kadir de ayağa kalktı. Birbirlerine olan bakışları duyguların yansımasıydı.

Kadir dişlerini arasından konuşmaya başladı, "Senin canını okuyabilirim. Dua et Baha var." Kafasını hafifçe salladı.

"Ruhun bile duymadan suikastleri engellediğim gibi, aynı şekilde seni yere sererim." Meydan okumasına karşılık vererek konuştu.

"Eyleme dönüşmeyen söylem, günü kurtarmak için söylenen manipülasyonudur." Dedi Kadir.

Hazar'ın bakışları benimkilerle buluştu. Onları durdurup durdurmayacağımı tartarken, sigaramdan bir duman çekmiştim. Sessiziğimi korudum. Tepkisizliğimden cesaret almış olacak ki tekrar Kadir'e dikkatini verdi. Sessizce ne yapacaklarını bekliyordum. Artık kozları paylaşmalıydılar.

"Senin görme biçimin benim kimliğim değil sevgili Kadir." Bir elini yumruk yaptı ardından diğeri eliyle kavradı. "Ancak seni pataklamak istediğimi değiştirmiyor." diye ekledi.

"Sen ve ben, şimdi bir randevuya ne dersin?" Dedi Kadir.

"Güçlüsün Kadir, kendine inanıyorsun anlıyorum. Kazanacağını sanıyorsun, eğer beni hedef alacaksan hızlı hareket ettiğimi ve hareket edersem balyoz gibi ezdiğimi bilmelisin. Teklifini kabul ediyorum. Hadi şu randevuya çıkalım."

Anlaşmalı KorumaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin