Medya: Leyla
Sabah 7 de uyanmıştım. Uçağım 11 deydi. Bu yüzden 9 buçukta buradan çıkmam gerekiyordu. Şimdi ise Nadia'nın hazırladığı kahvaltıyı yiyordum. James ise Harry'le dışarıdaydı. Kardeşi hakkında konuşuyorlardı sanırım. Ben gidince o da gidecekti. Karnım doyunca birkaç tabağı alıp mutfağa götürdüm. Sonra Nadia'yı gördüm. Yüzünde garip bir ifade vardı.
"Ne oldu?" dedim. Sonra gidip dışarı baktı. Tekrar yanıma geldi.
"Siz neden bu adamlarla birliktesiniz?" dedi.
Kaşlarımı çattım ve "Onlar arkadaşım." dedim.
"Onlar canavar, siz insan. Ölmekten korkmuyor musunuz?" Dedi.
"Bakın, onların ne olduğunu biliyorum. Ve hiçbir zaman bana zarar vermediler, vermezlerde. Aksine hayatımı kurtardılar. Hem bana diyorsunuz ama, siz neden buradasınız o zaman?" dedim.
O ise başını yere eğip "Ben buraya bir ay önce geldim. James beni aslında hizmetçi olmamın yanında onu korumam için tuttu." Dedi.
Ben şaşkınlıkla "Nasıl? Sen mu onu koruyacaksın?" dedim gülerek.
O ise kaşlarını çatıp "Evet, çünkü ben bu evi korumakla yükümlü cadıyım." dedi. Ben kaşlarımı kaldırıp kadına baktım. Evet, bir bu eksikti. Burada kaldığım sürece daha neler öğrenecektim acaba? Neyseki gidiyordum. Daha fazlasını bünyem kaldırır mıydı bilmiyorum.
"Nasıl yapıyorsun ki, neyden koruyorsun yada kimden?" dedim merakla.
"Bu evi ve bu evin içinde olan her şeyi, herkesi gizliyorum. Ama düşündüğün gibi bir şey değil. Sadece dışarıdan yakınlardan bir vampir geçerse, yada kurt adam, burada olan kimsenin sesini duyamıyor, kokusunu alamıyor. Sadece gelip evi görmesi gerekiyor. Bu onlar için çok büyük bir engel. Bilirsin onlara güç sağlayan en büyük şeylerden biri duyuları." dedi. İnanılmazdı. Yani burada ne konuşursak konuşalım bir vampir içeri girmediği sürece duyamıyordu. Bu nasıl bir büyü. Çok zor olmalı.
"Bu zor değil mi senin için? Bunu her zaman mı yapıyorsun?" dedim.
"Sadece büyüyü yaptığım andan itibaren bu evden dışarı çıkmamam gerekiyor. O yüzden hep buradayım." dedi. Yani hiç mi çıkamıyor? Şaka gibi.
"Peki şuan James bizi duyamaz mı?" dedim. Başını olumsuz anlamda salladı. İnanamıyorum. Nasıl yani? Ama Daniel. O gece bana James'in benden hoşlandığını söylemişti. Sonra James gelip onu dışarı çağırdı. Ve kavga ettiler. Bizi duyamıyorsa neden onunla kavga etti?
"Lütfen, onlara dikkat et. Seni diğer kızlar gibi sanmıştım. Beslendikleri kızlar. Ama değilsin belliki. Onlardan zarar gelmese bile diğer vampirlere dikkat et." dedi.
"Diğer vampirler? Artık onlarla ilişkim kalmayacak. Gidiyorum. Ülkeme dönüyorum." dedim. Oda gülümsedi. "Senin adına sevindim, ama sen yinede dikkatli ol." dedi.
Bende "Pekala, seninle tanıştığımıza sevindim." dedim. Gülümseyip arkasını dönüp işlerine devam etti. Ben ise odama çıkıp son kez eşyalarımı kontrol ettim. James neden söylememişti acaba Nadia'nın cadı olduğunu. Belkide konusunu hiç açmadığımız içindi. Her neyse. Aşağıya inip dışarı çıktım. Harry ve James sohbet ediyorlardı. Gülümsediklerini görünce çok mutlu oldum.
"James, eşyalarımı indirmeme yardım eder misin?" dedim. Sonra hemen yanıma geldi ve içeri girmiştik ki James ışık hızıyla yok oldu. Sonra tekrar birkaç saniye içinde bavulum kucağında yanımda belirdi. Tanrım. Şok içerisinde ona bakıyordum. James harikasın.
"Teşekkür ederiiim." dedim gülümseyerek. Sonra birlikte arabanın yanına gidip bavulumu yerleştirdik. Zaten sadece el çantam kalmıştı odamda. Sonra onu da almaya giderken James yine yanımdan vampir hızıyla geçip tekrar geldi. Elinde çantam vardı. "Bugün seni yormak istemiyorum." dedi gülerek. Şuan o kadar tatlıydı ki. İçimden anlık gelen öpme isteğini kovdum ve gerçekten de ondan hoşlandığımı kabullenmeye başladım. Bunun başka bir açıklaması yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bloody Eyes
Vampire#48 Vampir 🏅Yıl 2012... Sırp köyü Zarožje için yerel idare son derece garip bir kamu sağlığı uyarısı yayımladı. Halktan pencere kenarlarına ve kapı önlerine sarımsak asmaları, ayrıca evlerine haç yerleştirmeleri isteniyordu. Uyarının nedeniyse kend...