10 oy almadan yeni bölüm gelmeyecek
Günümüz -DUYGU
"Leyla! Ciddi olamazsın?" dedim bağırarak. Leyla tedirgin bakışlarını etrafta gezdirerek "Öyle!" dedi.
"Nasıl oldu bu? Nasıl bu kadar eminsin onların vampir olduğuna?" dedim. Leyla az önce buraya gelirken aşağıda iki erkek gördüğünü ve bir tanesiyle göz göze geldiğini ve adamın çok korkunç gözüktüğü söyledi. Onların vampir olduğundan şüpheleniyormuş.
"Emin değilim ama çok korkunçtu. Diğer adamın yüzünü görmedim zaten arkası dönüktü. Nereden bileyim ki ben hiç vampir görmedim." dedi.
"Gördün Leyla. Hani partideki çocuk." dedim.
"Ama o hiç korkunç durmuyordu." dedi.
"Of Leyla her neyse konumuz bu değil." dedim ve devam ettim. "Şimdi beni çok endişelendirdin bak. Ama kesin vampir olduğunu bilmiyoruz. Belki ben görseydim anlardım ama. Nasıl olacak o bilmiyorum." dedim.
"Ya Azel'in arkadaşları falansa? O gün bizi takip ettilerse ve evini bulmuşlarsa?" dedi Leyla.
"İçimi çok rahatlattın gerçekten." dedim.
Leyla ise "Öğle yemeği olacağız." dedi ağlamaklı sesiyle.
"Eğer onlar vampirse, bizi duyuyorlar demektir." dedim.
"E öyleyse, lütfen bize zarar vermeyin." dedi yine aynı ağlamaklı ses tonuyla.
"Sen öyle dedin diye şimdi fikirlerini değiştirdiler Leylacım." dedim gözlerimi devirerek.
"Ne yapabilirim?" dedi ellerini açarak.
"Ben ne yapacağımı biliyorum." dedim ve hemen balkona doğru ilerledim. Kapıyı açtım ve yavaşça başımı aşağı uzattım. 3. kattaydım. Yani onlar hakkında biraz olsun fikir sahibi olabilirdim. Tabi hâlâ aşağıdalarsa. Ki evet, orada duruyorlardı. İkisi de simsiyah giyinmişti birinin arkası dönüktü biri ise onun karşısında olduğu için yüzünü görebiliyordum. Etrafa bakarak sohbet ediyorlardı. Fısıltıyla "Leyla! Gel buraya!" dedim. Leyla da yine hızla yanıma geldi ve benim gibi aşağı baktı. "Evet, evet bunlardı." dedi fısıldayarak.
"Yani, ben bilmiyorum ki şimdi. Yani Leyla nasıl anlayabiliriz ki sadece bakarak. Sonuçta onlar öyle olsa bile kendilerini gayet iyi gizleyebilirler. Eğer vampirlerse zaten-" derken yüzünü görebildiğimiz adam başını kaldırıp bize baktı. Aniden eğilip Leyla'yı da üzerime çektim. Leyla üzerime düşerken "Ahh, kolum!" dedi fısıldayarak.
"Gördün mü? Baktığını gördün değil mi?" dedi arından. Ben işaret parmağımı dudağıma götürerek sessiz olmasını işaret ettim. Buraya bakması tesadüf müydü? Yoksa vampir kelimesini duyduğu için mi baktı? Umarım birincisidir. Tanrı bizi korusun. Ne yapacaktık?
Olduğum yerden kalkıp eğilerek hemen içeri girdim. Leyla'da peşimden gelirken balkonun kapısı kapattım yavaşca.
"Şimdi ne yapacağız? Ah, öldük biz! Duygu sen tecrübelisin. Bir şeyler söyle. Ne yapacağız? Korkudan ölmek üzereyim." diye etrafta dolanarak konuştu Leyla.
"Yapacak bir şey yok maalesef." dedim ve gidip koltuğa oturdum. Vampir olsaydı bile yapacak bir şey yoktu. Leyla'da yanıma oturdu ve öylece halıyı izlemeye başladık. Sessizlik içinde otururken dışarıdan bir ses geldi. Ses sadece bir saniye sürdü ve gitti. Leyla'ya aynı anda birbirimize baktık. İkimizin de kalbi aniden deliler gibi atmaya başlamıştı. Korku bütün bedenimi sarmaya başlıyordu. Tanrım!
Aklıma getirebileceğim bütün kötü senaryoları getirmiştim. En fazla ne olabilirdi ki? Bir vampirin öğle yemeği olurdum. Yine de elimden geldiği kadar savaşırdım. Keşke bir tahta kazık olsaydı elimde. O an aklıma bir şey geldi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bloody Eyes
Vampire#48 Vampir 🏅Yıl 2012... Sırp köyü Zarožje için yerel idare son derece garip bir kamu sağlığı uyarısı yayımladı. Halktan pencere kenarlarına ve kapı önlerine sarımsak asmaları, ayrıca evlerine haç yerleştirmeleri isteniyordu. Uyarının nedeniyse kend...