Medya: Diana
İstekIerimiz içimizde yatan yetenekIerimizin bir eIçisidir.
- Johann Wolfgang Von Goethe
...
"Hadi ama! Yapabilirsin."
Tanrım! Olmuyor işte. Neden bu kadar zorluyordu ki? Ellerimi rahatlatmak adına salladım ve tekrar önüme getirdim. Pekala! Yapabilirsin. Daha hızlı olmalısın. Reflekslerinin iyi olduğunu söylediler, daha iyi olabilir. Hadi bakalım! Göreyim seni Duygu.
Ellerimi yumruk haline getirdim ve karşımdaki avuç içlerine hızla yumruklarımı geçirdim. Her bir vuruşumdan sonra William ellerini farklı konumlara götürüyordu. Bu ise beni zorlayan kısımdı, çünkü hızla değişen yerler kafamı karıştırıyordu. Hızlı ve odaklı olmalıydım. Birkaç saniye boyunca hızla yumruklarımı savururken William durduğunda bu kez çok daha iyiydim.
"Wow! Gördün mü? Bu kez ıskalamadım." diyerek heyecanla konuştum.
"Sana söylemiştim. Yaklaşık yarım saattir bunun için çalışıyordun ve başardın. Bu günlük bu kadar yeterli, ne dersin?" dediğinde William'a gülümsedim. Haklıydı, sabahtan beri ne kadar arada mola versekte çok ağır bir şekilde çalışıyorduk. Kolumu kaldıracak halim kalmamıştı. Fakat o kadar çok şey öğrenmiştim ki. Umarım karşıma bir vampir çıktığında tüm öğrendiklerim aklımdan uçup gitmezdi. Artık rüyalarımda bile dövüşüyordum.
"Evet, oldukça yorucu bir gündü, sanırım birazdan uyuyacağım." Dedim gülerek. Oysaki saat daha altıydı. Fakat yarın büyük gündü ve çok çok iyi dinlenmem gerekiyordu. Üstüne üstlük bugün bu kadar yorulmuşken yarın sabah ağrılarla uyanmak istemiyordum. James ve William sözlerime gülerek eve doğru ilerlemeye başladılar. Bende hemen yanlarına doğru ilerledim.
Harry zaten bugün evde kalmak istemişti. Açıkçası onun için endişeleniyordum. Kendini iyi hissetmediğini, bu yüzden de dinleneceğini söylemişti. Sırtındaki yaralar, oldukça derindi. Belkide enfeksiyon kapmıştır. Tanrım! Eve gider gitmez sırtına bakmam gerekecekti. Bu işlerden anlamazdım ama, sırtı eğer ilk gördüğüm halinden daha kötü bir hal aldıysa sorun var demektir.
James ve William bir şeyler hakkında konuşuyorlardı. Ben tamamen düşüncelere daldığım için fark edememiştim. Onları dinlemeye başladım.
"Gelsin bakalım, konuma göre planda değişiklik yapacak mıyız yapmayacak mıyız öğreniriz." Dedi William. Kim geliyordu?
"Zannetmiyorum, fakat tabii konumu ve etrafını gözlemlemek gerek. Geriye zaten planı konuma uydurmak kalıyor." Dedi James. Sonra ben araya girdim
"Şey, ben dalmışım da, kim geliyor?" Dediğimde James bana dönüp kaşlarını çattı.
"Luis'ten bahsediyoruz, arkadaşları Peter'ın konumunu tespit etmişler ve tam düşündüğümüz gibi Romanya'da. Luis'te planı gözden geçirmek ve konumu bize göstermek için geliyor. Hatta sadece o değil, plana dahil olan herkes geliyor. Toplanmalı ve yarın için son kez her şeyi konrtol etmeliyiz. Bu arada, sen ne düşünüyordun? Bir sorun mu var?" Dedi James.
"Harry, biliyorsun bugün kendini iyi hissetmediğini söylemişti. Sırtındaki yaraları gördün, enfeksiyon kapmış olabileceğinden korkuyorum." Dedim.
James ise "Eğer öyle olsaydı Harry bunu fark ederdi." dediğinde içim bir tık rahatlamıştı.
"Bu işlerden anlıyorsun gibi hissettim bir anda, parmağıma da pansuman yapmış ve sarmıştın." Dedim gülümseyerek. Oda gözlerimin içine bakarak gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bloody Eyes
Vampire#48 Vampir 🏅Yıl 2012... Sırp köyü Zarožje için yerel idare son derece garip bir kamu sağlığı uyarısı yayımladı. Halktan pencere kenarlarına ve kapı önlerine sarımsak asmaları, ayrıca evlerine haç yerleştirmeleri isteniyordu. Uyarının nedeniyse kend...