Zarožje

855 203 175
                                    

Media: Zarožje Köyü

Kafamda öten alarmın sesi bilincimi yerine getirirken göz kapaklarım sanki açılmamak için yemin etmiş gibiydi. Bıraksalar üç gün uyuyacakmışım gibi hissediyordum. Neden bu kadar halsizdim bugün bilmiyordum ama, tek bildiğim şuan fazlaca rahat yatağımdan kalkmak zorunda olduğumdu. Bugün yapacak çok şey vardı.

Yataktan kalkıp bavuluma doğru ilerledim. Bunu en kısa zamanda açmam gerekiyordu ama şuan vaktim yoktu. İçerisinden beyaz bir tişört ve bir kot şort aldım. Üzerimi giyinip saçımı taradım ve bağladım. Sırt çantama da gerekli eşyalarımı koyup ayakkabılarımı giydim ve odadan ayrıldım.

Otelin her yeri oldukça ferahtı ve birçok eşyanın beyaz olması beni rahatlatıyordu. Koridorda ilerleyip asansörü buldum ve açık büfe bulunan kata bastım. Asansör kapısı açılınca burnuma ağır bir yemek kokusu geldi. Bu koku normalde iştahımı açardı fakat bu sefer midemi bulandırdı. Elim istemsizce mideme gitti. Lanet olsun!

Gözlerim etrafta lavabo işareti ararken sonunda buldum ve o koridora doğru ilerledim. Bir kaç adım sonra kendimi ilk gördüğüm kapıdan içeri soktum. Midemde hiçbir şey yokken kusacağımı sanmıyordum. Elimi ve yüzümü yıkayıp ensemi de serinlettikten sonra derin bir nefes aldım. Karşımdaki aynadan kendime bakarkan arkamdaki kabinlerden birinin kapısı açıldı. Arkamı dönecekken aynadan onun bir erkek olduğunu gördüm.

Erkek!

Hızlıca arkamı döndüm ve adama utançla bakmaya başladım. Nasıl erkekler tuvaletine girmiş olabilirdim? Adamın garip bakışlarıyla birlikte hemen dışarı çıktım ve açık büfeye doğru ilerledim. Hava çok sıcaktı ve belki de tüm bunlar buranın havası yüzünden olmuştu.

Halsizlik ve mide bulantısının günümü mahvetmesine izin vermeyeceğim.

Tabağıma birkaç kahvaltılık koydum ve olabildiğince zorla yedim. İşim bitince otelden ayrıldım ve yine bir taksi çağırıp rotamı belirledim. Şimdi işe koyulma vaktiydi.

Gideceğim yer bir Sırp köyüydü. Peki bu Sırp köyünün özelliği ne?

Yıl 2012... Sırp köyü Zarožje için yerel idare son derece garip bir kamu sağlığı uyarısı yayımladı. Halktan pencere kenarlarına ve kapı önlerine sarımsak asmaları, ayrıca evlerine haç yerleştirmeleri isteniyordu. Uyarının nedeniyse kendisinden bile acayipti. Sırbistan'ın ünlü vampiri Sava Savanoviç'in yaşadığı eski değirmen çöktüğü için kendisine yeni bir ev aradığı düşünülüyordu.

Eski değirmen ise yıkılmadan önce bir aile tarafından satın alınıp turistlerin ziyaretine açılmış, ancak daha sonra ailenin vampir korkusuyla evi terk ettiği söyleniyor. Köylüler, yaşamlarının her saniyesini vampir Savanoviç'in kendilerini öldüreceği korkusuyla yaşıyor.

ABC News'a konuşan Vali Miodrag Vujetic, " Hepimiz korkuyoruz" diyordu. "Başkalarının bize gülmesini anlıyorum ama burada çoğu kişinin vampirlere dair hiçbir şüphesi yok."

Peki tüm bunlar "vampir turizmi" için sahnelenmiş bir tiyatro muydu yoksa köy halkını gerçekten vampir korkusu mu sarmıştı? İşte merak ettiğim şey buydu ve bunu öğrenmeye gidiyordum.

Taksi yeşil ormanın içine girdiğinde ister istemez ürpermiştim. Çünkü etraf çok sessizleşmişti. Belki de okuduğum korkunç şeyler yüzündendi. Gerçekten o değirmeni göreceğime inanamıyordum. Daha doğrusu köyde ingilizce bilen birini bulabilecek miydim onu bile bilmiyordum. Ancak oldukça turist alıyorsa -ki büyük ihtimalle- en azından birileri ingilizce biliyordur. Araştırmalarıma göre değirmen köyden uzakta ve ormanın içinde kalıyordu. Bu da işimi zorlaştırıyordu.

Bloody Eyes Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin