Şato

466 156 168
                                    

Multimedya: Bran Şatosu

Mesaj sesi... Yine mesaj... Ve yine mesaj... Gözlerimi araladım ve bir küfür savurdum. Uykumun en güzel yerinde, lanet olsun! Telefonu aldım ve ekranı açtım. 32 cevapsız çağrı 41 mesaj. Böyle olacağını tahmin ediyordum.

Mesajlara girdiğimde bir kaç mesaj Diana'dan gelmişti. Onu tamamen unutmuştum, mesajları okudum.

"Hey! Seni arkadaşımla buluşturacaktım. Bunun için sabırsızlanıyor ;)" 22:05

"Selam. Neredesin? İyi misin?" 23:32

"Bugün buluşabiliriz istersen." 14:30

Oldukça ısrarcı, keşke buluşabilseydik, Diana'yla oldukça iyi anlaşabileceğimi hissediyordum. Her neyse, artık çok geç. Ona durumu açıklayan kısa bir mesaj attım.

"Hey! Mesajlarını göremedim üzgünüm. Acil bir işim çıktı ve Sırbistan'dan ayrıldım. Romanya'dayım. Belki daha sonra görüşürüz. Arkadaşını da getirirsin." Dedim ve Leyla'nın mesajlarına girdim. Sanırım hepsini okuyacak vaktim yoktu şuan da, kısacası neredesin, ara beni, cevap versene, küstüm, öldün mü vs. Ona olan biten her şeyi anlattım, fakat biliyorum ki mesajları görür görmez beni arayacak ve oraya gelmemi söyleyecek, ve bende yapmayacağım. Bu yüzden ek olarak şuan da alışverişe gitmem gerektiğini ve beni aramamasını söyledim. Çok kötü bir arkadaşım evet.

Sonraki bir diğer isimde Daniel'dı, hatta 32 cevapsız aramanın 12 si ona aitti. Mesajlara girdim ve okumaya başladım.

"İyi misin? Uyuyor musun? Seni orada bir başına bıraktığım için pişmanım açıkçası." 00:36

"Beni çok sinirlendirdin, başka çarem yoktu." 00:37

"Günaydın. Telefonuna hiç bakmaz mısın sen?" 08:42

"Otele geldin mi?" 08:43

"Tamam ben gelir bakarım." 08:43

"Kesin bir haltlar oldu oraya geliyorum." 09:01

"Romanya güzel mi? Senin yüzünden fazlaca Damir'le muhattap olmak zorunda kaldım ve şunu da söyleyeyim Peter denilen piçin seni kaçırmaya çalıştığını biliyorum. Sana söylemiştim, kalma orda demiştim. Beni dinleseydin şuan yan yanaydık." 12:06

Okuduğum son mesaj buydu ve inanılmaz şaşkındım. Bir kaç dakika önce geldiğini düşünürsek şuan mesaj atsam cevap verebilirdi. Peter'ın beni kaçırdığını nereden biliyordu? Peter neredeydi? Evdekiler ne biliyordu? Damir'le iletişime geçebilme imkanım yok muydu? Hemen bir mesaj attım.

"Peter'ın beni kaçırdığını nasıl öğrendin? Yoksa zaten biliyor muydun? Sürekli gizli gizli konuşuyordunuz. Belki de planın içinde sende vardın. Ne istiyorsunuz benden?"

Bir kaç saniye sonra mesaj geldiğinde hemen okumaya başladım.

"Peter'la iş birliği falan yapmadım, neden kaçırdığını da bilmiyorum. Ben sadece iki gündür tanıdığın insanların evinde tek başına kalmaman gerektiğini biliyordum ve bunu sana söyledim. Sende ters tepki verince karışmadım, sonuç olarak haklı çıktım." 12:13

Hemen bir mesaj daha yazdım.

"Nasıl öğrendin kaçırıldığımı? Peter nerede? Damir biliyor mu? Hepsini cevapla çabuk!" Dedim ve sinirle beklemeye başladım. Bir kaç dakika mesaj gelmeyince tam ümidimi kesecekken elimde hissettiğim titreşimle hemen ekranı açtım.

"Sabah otel odana geldim ve yoktun, hala köyde olduğunu düşündüm. Sonra seninle güzel bir gün geçirmek için köye geldim. Seni alıp gezmeye götürecektim. Fakat orada da yoktun. Damir'le konuştum ve onunda hiçbir şey bilmediğini öğrendim. Sonra evin önüne bir araba geldi ve içinden çıkan adamın anlattığına göre Peter seni yolcu etmek için erkenden kalkmış ve ikiniz şehire gitmişsiniz. Buraya kadar tamam ama çanta unutma kısmı? Oldukça saçmaydı ve ben hemen o anda adamı kenara çekip neler olduğunu sordum. Her şeyi anlattı. Bir anda adama içim ısındı ve bende inandım. Romanya'da olduğuna göre doğruymuş."  12:20

Bloody Eyes Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin