1. RİSK

7.7K 1.4K 3.2K
                                    


Bu kitap aldığınız "risklere" ve tek kaçış noktası "kitaplar" olan insanlara ithafımdır. Keyifli okumalar dilerim. 12.07.22



TANSEL CEMİYETİ

1.BÖLÜM

RİSK

Bazı kaçışlar risk isterdi, bazı riskler ise kaçış

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bazı kaçışlar risk isterdi, bazı riskler ise kaçış. Birbiriyle bağlanıp düğüm oluşturmuş bu iki kelime, kimi insanın hayallerinin de ötesinde bir dünya sunardı kişiye. Umut vadeder miydi? Belki. Peki ya umut vadetmeseydi? O zaman neler yaşanırdı?

Spor ayakkabımın ucu kararmış olan beyaz bağcığına öfkeyle bakarak sinirle koşuştururken elimdeki çantanın koluna tırnaklarımı bastırıyordum. Saçlarım sürekli gözümün önüne gelip görme açımı kapattığından ara ara insanlara çarpıyor, kimi zaman da kafamı olup olmadık yerlere konulan bakkal araç gereçlerine çarpıyordum. Bir tanesini devirsem de sahibi görmeden yine de kaçmıştım ve bu da durmama engel olmamıştı.

Gitmem gereken yere kadar hızla koştuktan sonra sokak ismine baktım. Öfkeyle dilimi ısırırken çantayı bir anlığına yere bıraktım ve cebimden siyah tokamı çıkararak saçımı kabaca topladım. Şirketten çok uzak bir noktada olmadığımı hatırlayarak rahatsızca kımıldandım ve etrafıma bakındım. Hiç kimse yoktu. Biraz daha soluklanabilirdim. Diğer cebimden telefonumu çıkardım ve Dağhan'ı aradım. Birkaç saniye içinde açtı.

"Neredesin Kumsal?"

"Söylediğin yere geldim. Hadi, gelin alın beni." dedim ve yine huzursuz bir şekilde etrafıma bakınmaya başladım. "Birazdan kıyamet kopacak! Babamlar beni bulmadan gelip almanız gerekiyor!"

"Trafiğe takıldık." dedi huysuzca. Öfkeyle korku karışımı bir nefes verdiğimde devam etti: "Bak, ileride bir park var. Oraya kadar yürümeye çalış. Fazla ortalıkta dolanma. Geliyoruz." Beni görmeyeceklerini bildiğim halde kafamı salladım ve koşar adımlarla parka doğru yürümeye başladım.

Elimde soyadımızın ve babamın bütün mal varlığı dururken benden sakin olmam beklenemezdi herhalde!

Bağcığım artık gerçekten fazlasıyla rahatsız etmeye başladığında çantayı sertçe yere fırlattım ve eğilip bağcığımı bağlamaya çalıştım. Fakat her şey bir anda oldu: Arkamdaki siren seslerini duyar duymaz çantayı kavrayarak ara sokağa girdim ve nefes almadan koşmaya koyuldum. Gözüme iki binanın arasında kalan dar bir boşluk ilişince tüm gücümle uçarcasına oraya zıpladım ve binanın arasına girmeye çalıştım.

"Yavaş..." diye bir ses işittiğimde derin derin nefesler vererek hırkamın cebinden astım ilacımı çıkardım. Binaların arasına girecekken binanın önünde bir adam belirmişti ve nefes nefes kalışımı izlemekle meşguldü. Güneşte yeşil ve sarı arası renge bürünen gözleri, ilacımla işim bittikten sonra bir tur da sokakta dolandı. Çantamı bina boşluğuna doğru ittirdiğimde karşımdaki ela gözlerin sahibi çatık kaşlarıyla anlam veremezcesine beni izledi.

SİTANSEL CEMİYETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin