35. SAĞANAK

437 32 211
                                    




Yeni gelmedik, geri geldik...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

SİTANSEL CEMİYETİ III35

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




SİTANSEL CEMİYETİ III
35. BÖLÜM
"SAĞANAK"

Hiç sevmediğim şimşeğin
Kumlarıma sağanakmış;
Sığınak sandığım kalbin
Meğer hepsi bir enkazmış...

Enkazı kalan bir yerin edebiyatı yapılır mı? Son zamanlarda bu soruyu çok fazla düşünüyorum ve artık beynimin içindeki hüzün yankılarını bastırmak için her seferinde farklı cevaplar veriyorum. Diyorum ki, yapılmaz... Giden gitmiş, ölen ölmüş neticesinde. Ne anlamı var ki bir enkazın edebiyatını yapmanın? Fakat sonra daha derinlere iniyorum... Ve bu sefer söylediğim şey, tabii ki yapılır. Asıl enkazı kalan bir yerin edebiyatı yapılır. Bir kere bir yerde bir yıkıntı varsa oranın insanının içinde de bir yıkıntı vardır ve romanlar da hep hüzünlü insanların anlatımıyla değil midir zaten? Ayrıca o enkazın altından çıkmayacağımız ne malum? Gerçekten giden gitti mi, ölen öldü mü?

Aylardır sığındığım tek liman, ölü bedenini görmediğim sevgilimin mezarıydı. O mezarın toprağına dokunsam da altında Boran'ın uyumadığının bilincindeydim çünkü aylardır boynumda taşıdığım obsidyen bana diyordu ki, o enkazın altında yatan beden sevgilinin değil.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 22 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SİTANSEL CEMİYETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin