11. KALBE İSTİNADEN KALBE İSTİLALAR

1.1K 440 1K
                                    




Keyifli okumalar, oy kullanmayı ve yorum yapmayı lütfen unutmayın.

Bu bölüm için ekstra herkesten bölüm başı bir kalp alıyorum. İsmimizle manidar olsun :) Benim kalbim: ❤️


 İsmimizle manidar olsun :) Benim kalbim: ❤️

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.





SİTANSEL CEMİYETİ

11.BÖLÜM

KALBE İSTİNADEN KALBE İSTİLALAR

Yıktı malumunuz kalbimden bir duvar;
Kalbe istinaden kalbe istilalar...
Alenen başlar yüreğimde yangınlar;
Kalbe istinaden kalbe istilalar...

Aldığım her nefes, verdiğim her nefesten daha kısa sürerken belki de bir araba yolculuğunda aniden durakladığımız için ilk defa mutluydum. Bu sefer hayallerim ertelenmemişti, hatta hayallerim öne çekilmişti. Sanki dünyayla aramdaki mesele beş dakika içerisinde hallolmuştu. Tüm kötülüklerden sonra belki de en iyisiydi yaşadığım.

Birkaç saniyelik bir bakışmanın ardından arkadaki fren seslerini fark etmemiz haliyle zaman almıştı. Boran elini ve gözlerini suratımdan çekip dikiz aynasından arkamızdakilere bakmaya başladı. Korkarak arkamı dönüp kim olduklarına bakmaya çalışırken Boran arabadan çıktı ve arabayı üstüme kilitledi.

Kaşlarımı çatıp arkama yaslandım, elim kontrol etmek istercesine kalbime gitti. Sırıtarak sağıma ve soluma baktığımda kimseyi göremedim, hemen ardından tekrardan arka taraflara baktım ama yine kimse yoktu. Bir anda camım tıklanmaya başladığında zıplayarak dibimdeki cama bir küfür savurdum. Dağhan gelip cama tıklıyordu ve isteyerek olmadığını biliyordum fakat ödümü koparmıştı.

Duyamadığım şekilde bir şeyler söylerken arabanın kilidi açıldı, Dağhan ani bir şekilde kapımı açıp "Civcivim!" diye inledi ve kafamı kendisine çekip sarıldı.

"Dağhan," dedim nefes alamadığımda. "Boğuluyorum, beyinsiz herif. Bıraksana!" Bıraktığında ve hüzünle bana baktığında arkasında Boran'ın belirmesiyle yine heyecanlandım. "Niye geldin sen?" dedim sinirle. "Nasıl bir anı katlettiğini bilsen kendinden utanırdın." diye ekledim sessizce.

"Kızım çocukluk hayallerimizden bu niye gerçek oldu? Biraz bunu tartışalım istersen." dediğinde öfkeli bir nefes vererek yeşil gözlerine diktim kahve gözlerimi. "Ya artık beni affet. Bence affetmelisin yani. O Nazar'ın belasını belleyeceğim, bir cemiyete gidelim de... Hangi hakla seni o itlerin dibine gönderiyor? Sen niye onu dinliyorsun kızım? Hadi cemiyette yoktuk, Boran'ı arayıp söyleseydin! Mal mısın sen?"

"Dağhan, sonra konuşsak..." dediğimde yaptığım kaş göz hareketlerine karşı kaşlarını çattı.

"Oğlum, Devrim, Boran..." dedi ve beni işaret etti onlara. "Bunun kimyası değişmiş, bir şey olmuş." Yutkunacakken söylediği şey sonrasında tükürüğüm boğazımda kalmıştı: "Bu en son Kubi'nin kuzenine yanıkken böyle davranıyordu. Kızın psikolojisini bozmuşlar." Öksürürken "Aha, gitti nefes. Yoğun bakımlık olacak." diye patladı. "O Nazar'a götürün beni... Sıçtım ağzına!" Boran ve Devrim hayretle bir bana bir de Dağhan'a bakarken Devrim öfkeyle Dağhan'a bir yumruk geçirdi. Olanlara anlam veremezken arabadan indim ve yere düşmüş Dağhan'a bakakaldım.

SİTANSEL CEMİYETİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin