Bir elveda bile ağır gelirmiş,
Terk edilmiş tüm yüreklere.
Ki bazı elvedalar,
Dile getirilemezmiş;
Çünkü gözlerden anlaşılırmış bazı vedalar,
Gözyaşları, kalbinden akarmış bazı insanların.
Gitme, diyemezlermiş,
Kimsenin dilinden dökülmezmiş veda sö...
Özlemişsinizdir umarım, yani öyle tahmin ediyorum.
Keyifli okumalar dilerim <3
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bölüm şarkıları: Cihan Mürtezaoğlu, Bir Beyaz Orkide - Çağan Şengül, Canım Yanıyor - Dedüblüman, Belki - Emre Aydın, Beni Vurup Yerde Bırakma.
SİTANSEL CEMİYETİ
16.BÖLÜM
"SIRTTA BIÇAK, YÜREKTE KAN"
Elindeki keskin, zifiri sonsuzluğa çıkan bıçak; Yüreğimdeki derin, zehirli yaraya kan, sırtımdan kaçak. Umursamam, bundan sonra kül olana kadar yan, Çünkü benim sırtımda bıçak, yüreğimde kan.
İkilem ya da üçlem, dörtlem de olabilirdi bu içinde bulunduğum durum çünkü yapıp yapmamanın dışında yapsam ya da yapmasam veyahut yapabilir miyim ya da yapamam, seçenekleri de beynimde dönüp duruyordu.
Elimdeki simitten bir ısırık alıp ayranımdan da bir yudum içtiğimde yanımdaki koca iki adamın kavga etmesi pek de umurumda değil gibi gözüküyor olabilirdi dışarıdan. Şayet beynimin içinde kavga etmeseydi o tüm Kumsallar, bir tık ayırma şansım olabilirdi. Ayırmayı bıraktım, ne dediklerini duymuyordum bile...
"Değil mi?" diye inledi Kubilay fakat dişlerinin arasından ve sessizceydi bu çığlığı. Bana döndü ve "Kız simit ayran yiye yiye ağlasın, sen burada hâlâ intikam diye gevele!" dedi çıldırır gibi. "Babanın intikamını almak sana mı kaldı, beyinsiz herif? Zaten hâlâ aranıyor ve bulunacak, hâlâ hangi yerin adaletinden bahsediyorsun?"
"Sana mı kaldı bana sahip çıkmak?" diye bağırdı Dağhan da. Huzursuzca ofladığımda "Bak, Kumsal'la da orada denk geldik zaten, benim bir kabahatim yok." diye söylendi kendince.
