*
Lütfen okur musunuz? Teşekkürler.
Tüm gecikmeler için üzgünüm. Tam bir ay önce bayram haftasından üniversite sınav sonuçlarının açıklanacağı haftaya kadar hep dışarıdaydım, buna rağmen dört bölüm yayınladım ve bir bölümün bir kısmını tamamladım. Üniversite sınav sonucum beklediğim gibi gelmediği için ani bir şekilde mezuna bırakma kararı aldım, hemen ardından da annemler şehir dışına çıktı ve evde bir süre yalnızdım, haliyle kitap yazacak kafada değildim. Buna rağmen ayın 24'ünde 8. bölümü bir şekilde tamamladım ve şu an 9. bölümü bitirmek üzereyim.
Bu kitabın fazla okuru yok, görüntülenme sayısından anlamışsınızdır ama ben ve aranızdan birkaç okurumun bu kitaba fazlasıyla bağlandığını düşünüyorum. Fark etmemiş olabilirsiniz ama bu kitabın bölümleri çok fazla uzun, bu bölüm de 10 bin kelime, yani en uzun bölümüm. Bu nedenle haftada bir bölüm geliyor. İstesem bölüm kelimelerini kısaltıp her gün bile atabilirim ama şekli şemali bozulur, yapmıyorum. Kitabı yayınlayalı 40 gün bile olmadı ama siz bu bölümle beraber 220-230 arası bir sayfa okumuş oluyorsunuz. Yani sadede gelirsek son 1 ay fazla yıprandığım için yazamadım ama yine de bir şekilde sizinle paylaştım.
İki hafta önce evde değildim, 7. bölüm elimde yoktu, okurlar fark etmez diyerek cumartesi ya da pazar yayınlayacaktım ama istek geldi, bir kişi bile istese benim için bu büyük bir ricadır, ben sırf iki kişi bölüm nerede diye sorduğu için o gün bölümü babama attırdım. Yarım saat bölüm atmak için uğraştık. Hep etkilenmediğimi düşünürdüm ama sanırım etkileniyorum bundan da: Bölümü attıktan sonra yalnızca birkaç yorum gelmesi vb. durumlar.
Bu kitap fazla kalın, fazla içerikli ve fazla emek verilmiş bir kitap ama bu bile beni demotive edebiliyor. Yine de sabrediyorum çünkü bu kitaba güveniyorum.
Son olarak eskisi gibi sık bölüm gelmeyebilir ama yazdığım gün bölümü atacağıma emin olabilirsiniz. Samimiyetime de güvenin :) Okuyup yorum yapan her el, benim için çok kıymetli. Okuyan gözler de aynı şekilde... Buraya kadar gelen herkesi öpüyorum <3 Keyifli okumalar... Boran'a da çok kızmayın, belki önceki bölümde yaptıkları için nedenleri vardır... Bu arada bu bölümü çok seviyorum ;)
*
SİTANSEL CEMİYETİ
8. BÖLÜM
FARK EDİŞLER
Şayet bende başlarsa bir gün bu aşk denilen illet,
Yıllar sonra yıldız hâline gelen bulut gibi şaşırırım elbet.
Önce soğuk, sonra kül;
Yanıp dururum ona ilelebet.
Bazı fark edişler çaba gerekmeksizin bir anda oluverirdi. Üzerinden zaman geçerdi veyahut geçmezdi. İnsanoğlu bunu bilemezdi. Bir anda oluverirdi ve kendinizi somutken soyutlardınız hayattan. Benim fark edişlerim hep erken olurdu mesela, hep erken itiraf ederdim bu yüzden kendime tüm hissettiklerimi. Dürüsttüm, en azından kendime karşı. Bu nedenle hep düşünürdüm, özellikle kendimi.
Uyku mahmuru gözlerle yataktan kalkıp aynaya baktığımda çirkin göründüğümü fakat herkesin de mükemmel olmadığını itiraf ederdim kendime, bu sabah ettiğim gibi. Ya da dünden kalma kıyafetlerle uyuduğuma inanamayıp kendime bir daha böyle bir şey yapmayacağıma dair söz verdiğime... Biliyordum ki beni en iyi ben bilirdim ve beni en iyi ben düzeltebilirdim. Bu yüzden her şeyi her zaman erken fark etmek, bana iyi geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİTANSEL CEMİYETİ
General FictionBir elveda bile ağır gelirmiş, Terk edilmiş tüm yüreklere. Ki bazı elvedalar, Dile getirilemezmiş; Çünkü gözlerden anlaşılırmış bazı vedalar, Gözyaşları, kalbinden akarmış bazı insanların. Gitme, diyemezlermiş, Kimsenin dilinden dökülmezmiş veda sö...