weird school day

150 9 57
                                    

Okul koridorlarında, kilitli dolaplarımızın önündeydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Okul koridorlarında, kilitli dolaplarımızın önündeydim. Sabah erken bir saat olduğu için hâlâ çok fazla insan yoktu, Aeri ve Jeno daha gelmemişlerdi, Mark'laydım. Elinde kocaman bir elma tutmuş, onu yiyordu.

"Günaydın!" Zıplayarak yanımıza gelen ve Mark'ın koluna giren Aeri'yi gördüğümde gülümsedim. Onun sabahları bu kadar enerjik olması etrafındakileri çok mutlu ediyordu.

"Okulda konser varmış bugün. Bilet almamız gerektiğini söylediler ve..." Çantasının yanındaki cepten dört tane bilet çıkardı. "Bende kalsın bunlar." dedi sıkıca onları tuttuğunda. "Kaybedersiniz siz."

Mark Aeri'nin söylediklerine güldükten sonra birkaç adım atıp kendi dolabının önüne geldi. Kapağını açtı ve elinde tuttuğu birkaç kitabı bırakıp bir çanta çıkardı. "Hayırdır nereye?" Dolap kapağını kapattıktan sonra yanındaki dolaplara yaslanmış olan Aeri'nin önüne geçti. Dudaklarına çok kısa bir öpücük bıraktığında gözlerim büyüdü. Bunlar ne ara bu hale gelmişti?

"Okuldayız." Bir öksürük sesi ile Jeno'nun sesini de duyduğumda sesin geldiği yöne döndüm. "Günaydın." diye mırıldanıp yanağımı öptükten sonra kolunu omzuma attı.

"Okoldoyoz." Aeri'nin Jeno'yu taklit etmesi ile kahkaha attım. "Konser varmış bugün." Kafamı kaldırıp Jeno baktığımda şaşkınlıkla kaşları havalandı. "Okulda mı?" diye sorduğunda kafamı salladım. "Aeri biletleri almış."

"Şu çocuğa yazık gerçekten." Yanımızdan geçen kız grubunun konuşması ile onlara baktığımda bize baktıklarını fark ettim. "Gerçi Jimin'in de böyle biri olduğunu düşünmüyordum ama herkes göründüğü gibi değilmiş demek ki..."

Aeri sinirlenip onlara doğru yürümeye başladığında Mark'ın onu tutmasıyla ona baktı. "Sakin." dedi.

Kızlar bize döndüklerine "Ay!" dediler. "Burada mıydınız?"

"Körsünüz sanki... Görmediniz zaten." diye mırıldandığımda Jeno bana döndü. Birkaç gündür okulda herkes böyle şeyler söylüyordu. Herkes ne olup olmadığını bilmeden konuşuyordu, çok umursamamaya çalışıyordum ama üzüldüğümü gizleyemezdim.

"Burdaymışız. Ne kadar garip?" Aeri kızlara doğru konuştuğunda derin bir nefes alarak arkama, dolabıma döndüm. Kapağını açıp almam gereken kitapları aldıktan sonra üst taraftaki rafta duran kutuya baktım. Dün evde kurabiye yapmıştım. Jeno'ya fotoğraflarını atmıştım ve ona getirmem için çok ısrar etmişti.

Dolap kapağını kapatıp tekrar onlara döndüm. Kızlar gitmişti ama Jeno çok sıkıntılı duruyordu. Aeri ise fazla sinirliydi.

"Jeno." dediğimde bir elimde çantamın sapını tuttum. Bana döndü. "Herkes üstüne geliyor." dediğinde kafamı iki yana salladım. "Baban için konuştuklarında bile böyle davranmıyordun, bu o kadar büyük bir şey bile değil." diye konuştum.

"O zaman doğruydu ama. Şu an değil. Yanlış şeyler için seni üzüyorlar." Etrafta kimse var mı diye baktıktan sonra dudaklarını öptüm. "Beni düşünme." diye mırıldandım. "Susacaklar bir şekilde." Annesinin ölümünden sonra bir anda bu olmuştu, doğru düzgün kendi üzüntüsünü bile yaşayamamıştı. Bu kadar güçlü durmaya çalışması gerçekten onu çok yoruyordu.

"Jeno geç kalacağız, gidelim artık." Mark'ın konuşması üzerine Jeno kafasını salladığında kitaplarla dolu olan çantasını çıkarıp bana uzattı. "Beden dersimiz var." dedi. "Bunu dolabıma bırakabilir misin?"

"Olur." dedim. Gülümseyerek yanımdan uzaklaşıp Mark'la yürümeye başladıklarına Aeri koluma girip ikimizi de sınıfa doğru ilerletmeye başladı.

"Elimde kalacak bu kızların hepsi. Size dayanamıyorlar, o yüzden oluyor bak." Yanına yürümeye devam ederken hiçbir tepki vermemem üzerine bana baktı. "Ne oluyor?" diye sordu.

"Jeno'yla doğru düzgün hiçbir dakika yaşayamadık. İlk tanıştığımızda babası hapse girdi. Tam çıkmaya başlamıştık, taşındı. Annesi... Geri döndü, bütün bunlar oldu. Ne zaman her şey normale dönecek?" Gözlerim dolmaya başladığında Aeri bunu fark edip önüme gelip kollarını bana doladı. "Çok şey yaşadınız birlikte." dediğinde sırtımı okşuyordu. "Birbirinize daha çok bağlandınız Jimin. Öyle düşün n'olur."

Sanırım doğruydu, bu kadar çok şey yaşadıktan sonra kolay kolay ayrılamazdık. Onu o kadar çok seviyordum ki... Her seferinde kalbim deli gibi atmaya başlıyordu. Beni her öptüğünde kendimi başka bir yerdeymiş gibi hissediyordum.

Aeri, "Ama..." dedi sarılmayı bırakıp bana baktığında. "Bu kızları gerçekten geberteceğim." Gözlerimden akan yaşları sildiğimde kahkaha attım.

༘ *🥽✩°̥🐰࿐୨୧

sanırım 3 bölüm falan kaldı...

third of december [karina & jeno]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin