some moving sessions

144 11 42
                                    

Eskiyi bırakmak, alışkanlıklardan vazgeçmek neden bu kadar zordu? Korku muydu bunun nedeni, bir şeyi bırakırsak bir daha ona kavuşamayacak gibi mi hissediyorduk?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eskiyi bırakmak, alışkanlıklardan vazgeçmek neden bu kadar zordu? Korku muydu bunun nedeni, bir şeyi bırakırsak bir daha ona kavuşamayacak gibi mi hissediyorduk?

Saat yediye gelirken evden çıkmıştım. Annem çiçekçiyi açacağını söylemişti, ben de onun peşine takılmıştım. Bu sefer Jeno'nun yanına gideceğimden haberler vardı, bir şey söylememişlerdi ama eve erken dönmemi istemişlerdi.

Jeno bugün taşınıyordu, ailesiyle birlikte kaldığı evden taşınmak istediğini söylemişti. Duvarların üstüne üstüne geldiğini, evde kaldıkça kafayı yiyeceğini söylemişti.

Haklıydı, o koskocaman evde tek başına kalmıştı.

Ne kadar ona yardım etmemi istemese de beni burada görünce şaşırmayacağını biliyordum. Kapıda daha fazla beklemek istemediğim için zili çaldım.

Birkaç saniye içinde kapının arkasından bir şeylerin düşme sesini duydum. Ne olduğunu anlayamadığım sırada kapı açıldı. "Hoş geldin." dedi Jeno beni gördüğünde. Gerçekten şaşırmamıştı. Ve bugün gerçekten mutlu görünüyordu.

İçeri girdiğimde kapıyı kapatıp bana sarıldı. Beni havaya kaldırmasıyla ayaklarımın yerden kesildiğini hissettiğimde çığlık atarak Jeno'nun boynuna sarıldım. "Özlemişim seni." diye mırıldandı ve dudaklarını boynuma bastırdı.

"Daha dün görüştük Jeno." diye mırıldandığımda kısık bir sesle güldüm. "Özledim ama." Beni yere indirirken konuşmuştu. Üstümü düzeltip ceketimi çıkardım.

Jeno etrafı toplamaya başlamıştı, kapının yanında koliler vardı. Birkaç taneydi, iki günde bu kadar az toplanması için fazlaca üşengeç olması gerekiyordu.

"Eşyalarını almıyor musun?" diye sordum. Kafasını iki yana salladı. "Büyük şeyleri götürmek istemiyorum." dedi. "Gördükçe annemi hatırlıyorum."

"Emin misin?" diye sordum. "Bu kadar eşyayı bırakacak mısın?"

Önümden ilerleyip evin büyük koridoruna girdiğinde ben de arkasından ilerledim. "Alacaklarımı aldım." diye mırıldandı. "Birazdan nakliye için gelecekler, yatağım ve dolapları alacaklar. Sonra da ev için alışveriş yapmam lazım."

"Yaparız birlikte." Arkasını dönüp bana baktı. Gülümsediğini gördüm, yanıma gelip kolunu omzuma attıktan sonra ikimizi de odasına ilerletti.

Birkaç saniye duraksadığımda bama baktı. "Ne oldu?" Şaşkınca sorduğunda gözlerimi etrafta gezdirdim. Neredeyse iki hafta önce odasına nasıl, ne halde geldiğim aklıma gelmişti. O zaman annesi de buradaydı, birliktelerdi ve ben konuştuğumda annesi uyanacak diye bana kızıyordu.

"Jimin?"

"İyi olduğuna emin misin?" Birkaç gündür ne zaman konuşsak mutlu davranıyordu, öyle görünüyordu ama emin değildim. Bu kadar hızlı atlatamazdı.

third of december [karina & jeno]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin