last dinner

170 15 113
                                    

bu seferki cidden uzun bi bölüm, ayrılıyolar kuzularım

o yüzden yorum yapın!!

Okulumuz bahar tatiline girmişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Okulumuz bahar tatiline girmişti. Birkaç gündür evdeydim, ders çalışıyordum. Yapılması gereken, halletmem gereken o kadar fazla konu vardı ki...

Sabahtan beri kaçıncıyı içtiğimi bilmediğim kahve bardağını bir kere daha doldurmak için masamdan kalktım. Annemle babam salondaydı, her cumartesi akşamları yaptıkları gibi bir film açmış onu izliyorlardı. Eskiden ben de onların yanında olurdum ama derslerden vakit bulamıyordum.

Odamdan gelen telefonun sesi ile kahveyi alıp içeri koşturdum. Aeri arıyordu. Birkaç gündür iletişim kurduğum tek insan oydu.

"Efendim?" diyerek telefonu açtım. "Ne yapıyorsun?" Neşeli sesini duyduğumda arkadan müzik sesi de geliyordu.

"Ders." dedim kısa keserek. "Ama fena halde yorulmaya başladım."

"Bırak artık biraz." dedi Aeri, arkadan gelen ses ses gittikçe yükseliyordu. Telefonu kulağımdan çekip kaşlarımı çatarak telefona baktıktan sonra tekrar kulağıma götürdüm. "Neredesin sen?" diye sordum merakla.

"Eve gidiyorum." dedi. "Mark'la bir yere gelmiştik, çıkmaya çalışıyoruz şimdi." Onlar bu konu hakkında konuşmuşlar mıydı ya da ikisi de birbirlerine olan duygularını söylemiş miydi hâlâ bilmiyordum ama eskisi gibi değillerdi. Daha yakınlardı ve artık gerçekten birbirlerine sevgililermiş gibi davranıyorlardı.

Onların adına gerçekten mutluydum.

"Jeno'nun uçağı pazartesiymiş." dedi Aeri bir anda. Onun adını duymamla kalbim hızlanmaya başlamıştı. İki gün... İki gün kalmıştı.

"Mark söyledi." dedi. "Sana söylemememi de söyledi ama dayanamadım Jimin."

Evin kapısı çalmıştı, annemin açtığını düşünüyordum çünkü arkadan bir daha ses gelmemişti. "İçeride." Annemin sesini duyduğumda telefonu biraz kulağımdan uzaklaştırdım. "Gel, gel." dedi bu sefer de.

"Aeri ben arayacağım seni." dedim ve onun sesini duymadan telefonu kapattım. Odamın kapısını açıp kafamı dışarı uzattım. Babamın bir arkadaşı gelmiş olabilirdi. Eğer arkadaşlarından biriyse onları gördükten sonra odama geri dönemezdim. "Yanımızda otur Jimin." diyerek başlayacaklardı ve orada kalmak zorunda olacaktım.

Yokmuşum gibi davranmak daha mantıklı. Ama başka hiçbir ses gelmemesi üzerine "Anne?" diyerek içeri seslendim.

Odama yaklaştığını duyduğum ayak sesleriyle kaşlarımı çattım. Annemin yanında ondan bir hayli uzun duran Jeno'yu gördüğümde benim için zaman durmuş gibiydi. Nereden baksanız bir haftadır görüşmemiştik. Ne kadar fazla vakit geçirirsek onun gidişi ikimizi o kadar fazla etkileyecekti. Ona hak vermeye başlamıştım.

third of december [karina & jeno]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin