Selam yıldızlarım :)
Bir önceki bölüme gelen yorumlarınız için çok teşekkür ederim. Bu bölüme gelecek olan yorumlarınız bekliyorum.♡
Bölüme başlamadan önce sol alt köşedeki yıldıza dokunarak bana destek olabilirsiniz.
Buraya ben de sizin için bir yıldız bırakıyorum.⭐ Sizinkileri de bekliyorum.❥
Keyifli okumalar.♡
.
.
.
10. BÖLÜM "KIRMIZI IŞIKLAR"
İnsan neden hata yapardı? Öfkesinden, hırsından, nefretinden mi? Hangi duygu hata yapmaya iter bizi? Bilmiyorum ama hayatım boyunca hep hata yaptım ben. Bazen yanlış bir karar aldım, bazen yanlış bir söz söyledim, bazen yanlış bir adım attım, yanlış yerlerde oldum, yanlış insanlar tanıdım, yanlış kişiler sevdim. Ben, hep hata yaptım. Doğrularım oldu elbette ama hatalarım daha fazlaydı. Fakat dönüp geçmişe baktığımda o hataların hep yalnız olduğunu görüyorum. Girip yanlış olduğunu öğrendiğim bir yola bir daha girmemişim. Yanlış olduğunu söyledikten sonra anladığım bir sözü bir daha söylememişim. Bu hatalardan ders çıkarmak mıydı yoksa aynı hatayı bir kez daha yapmaktan korkmak mıydı bilmiyorum ama yaptığım hatayı bir daha hiç yapmamıştım. Fakat şimdi geçmişte yaptığım bir hataya yeniden düşüyordum. Bilerek ve isteyerek değildi, zorlaydı. Sevgisinin yanlış olduğunu çok geç farkına vardığım bir adam tarafından hata yapmaya zorlanıyordum ve bir daha kullanmamaya yemin ettiğim uyuşturucu şimdi damarlarımda geziniyordu.
"Ayliz." Duyduğum bu ses öfkemi gün yüzüne çıkartırken bağırıp çağırmak, ona vurmak ve bu yaptığı yüzünden hesap sormak istedim ama yapamadım. Bunu yapamadığım gibi gözlerimi bile açamadım. Tüm bedenim uyuşuktu, zihnimi uyuşuk gibi hissetmesem de bir şeyleri algılamakta zorlanıyordum. "Sevgilim." Tan'ın sesi bir kez daha kulaklarıma gelirken kendimi zorlayıp gözlerimi araladım ve onu gördüm. "Uyandın." Onun bunu söylemesiyle gözlerimin yeniden kapanması bir oldu. "Korkma, birazdan daha iyi hissedeceksin." dedi sanki bu durumda olmam kendinin suçu değilmiş gibi ve sinirlerimi bozdu. Fakat bunun için bile hiçbir şey yapamadım. O sırada ellerini yüzümde hissettim. Buna engel olmayı istedim ama elimden hiçbir şey gelmedi.
"Dok..." dedim, nefes alamıyor gibi hissettim. Kendimi biraz toparladıktan hemen sonra "Dokunma!" dedim tek bir nefeste ve söylemek istediğim şeyi söylemiş oldum.
"Ah Ayliz." dedi Tan ve dokunma demiş olmama rağmen dokunmaya devam etti. Parmakları yüzümde gezindi, saçlarımla oynadı ve sinirlerimi altüst etti. "Bana çok sinirlisin biliyorum ama her şey düzeldiğinde bu sinirin de geçecek. Söz veriyorum sana her şeyi yoluna koyacağım." Gözlerimi bir kez daha zorlukla araladım ve öfkeyle gözlerinin içine baktım.
"Senden..." dedim, kurumuş olan boğazım canımı yaktı ama buna rağmen devam ettim. "Nefret ediyorum." Güldü.
"Bu, mümkün bile değil sevgilim. Sadece korkuyorsun şimdi ama geçecek. Bu korkun geçtiğinde, o babanla o piçin etkisinden kurtulduğunda, onlara bağlı yaşamak zorunda kalmadığını anladığında beni sevdiğini ve benimle olmak istediğini fark edeceksin. Güven bana." Göz devirdim, tek kelime bile etmeden gözlerimi kapattım. Güven banaymış! Bana zorla uyuşturucu verdi ve güven bana diyor! Aman ne güzel! "Geleceğim birazdan yeniden yanına." dedi ve sanırım gitti, o giderken uykunun içine çekildiğimi hissettim. Buna da engel olamadım ve kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Aradan ne kadar zaman geçti, neler oldu bilmiyorum ama gözlerimi açtığımda güneş batmak üzereydi. Tan'la aramızda geçen konuşmanın günün hangi saatinde olduğunu bilmediğimden geçen zamanı hesap etmek de çok zordu ama kendimi o andan çok daha iyi hissediyordum. Vücudum artık uyuşuk değildi, daha doğrusu eskisi kadar uyuşuk değildi ve sanırım artık bir şeyler yapmam gerekiyordu. Fakat ben daha bunu düşünürken odanın kapısı açıldı, eş zamanlı olarak hemen gözlerimi yeniden kapattım. Duyduğum ayak seslerinden yanıma geldiğini anladım, çok geçmeden de bir kez daha saçlarımda ellerini hissettim ama uyanmış olduğuma dair hiçbir şey yapmadım. Zaten yanımda çok durmadı, yeniden odadan çıktığını duydum. Bu da fazlasıyla işime gelirken çıktığından emin olduktan hemen sonra gözlerimi araladım ve saate bakıp 7 olduğunu gördüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKA SÜRGÜN
Teen Fiction"O Doğu'ysa ben Batı'ym." "O siyahsa ben beyazım." Diye haykırdı genç kız. Fakat bu cümleleri kurarken bu hikâyenin aslında Doğu'yla Batı'nın kavuşmasını, siyahın beyaza karışmasını anlattığını bilmiyordu. Öğrendiğinde ise hiçbir şey eskisi gibi ol...