Selam :)
Yeniden bir aradayız, bölüme başlamadan önce sol alt köşedeki yıldıza dokunarak bana destek olabilirsiniz.
Buraya ben de sizin için bir yıldız bırakıyorum.⭐ Sizinkileri de bekliyorum.❥
Bölüm sınırımız 1500 yorum, ve bir kez daha söylüyorum lütfen sadece düşüncelerinizi belirten yorumlar yapın <3
Keyifli okumalar.♡
Instagram: gizzemasllan
.
.
.
38. BÖLÜM "BAZI DELİLİKLER"
Hayatta bazen bazı şeyler hiç beklemediğimiz anlarda gerçekleşirdi. Hani derler ya; bin yılda olmayan şeyler bir anda olur diye? Sahiden de öyleymiş,yıllarca uğraştığın hiç beklemediğin bir anda seni bulup senin olabiliyorlarmış. Bu yüzden hiç pes etmemek gerekiyormuş gerçekten de bu hayatta. Çünkü vazgeçmediğimiz her şey elbet bir gün bizimle oluyormuş.
Ben, bunu Pars sayesinde öğrenmiştim.
Düşünüyorum da o kadar yıl umutsuzca sevmek yerine vazgeçseydim, kendi yoluma bakabilseydim sanırım onun sevgisine hiç sahip olamayacaktım ve o hep benim için koca bir hayal kırıklığı olarak kalacaktı. İşte bu yüzden iyi ki diyorum, iyi ki hiç vazgeçmemiş de sonuna kadar sevmişim onu.
Yoksa bugün bu kadar mutlu olabilir miydim?
Onun sevgisi sayesinde sabretmeyi de öğrenmiştim ve şimdi o sabrın sonunda istediğim bir şey daha oluyor, hayatımdan bir sır daha yok oluyor gibiydi. Günlerce içimi kemiren o sorunun başrolü, bulunduğum evin bahçesindeydi.
İlk şoku üzerimden attıktan sonra gözlerimi kadından çektim, az önce beni öpmek üzere olan Pars'a baktım. Benim aksime hâlâ şaşkındı ve bu şaşkınlıkla aşağıdaki kadına bakmaya devam ediyordu. Ben ise onun bu hâline anlam veremiyordum. Neydi bu şaşkınlığının sebebi, kadını aniden görmüş olması mı yoksa ben buradayken kadının buraya gelmiş olması mı?
Bu sorular zihnimin içinde dönüp dururken onun bu hâline daha fazla dayanamadım ve kendine gelmesi için koluna dokunup "Pars," dedim, ancak o zaman gözleri beni bulabildi. "İyi misin?" Bu soruma cevap vermek yerine gözlerini benden çekip yeniden aşağıya doğru baktı.
"Sanırım bu misafiri beklemiyordun," dediğimde yeniden gözleri beni buldu. Muhtemelen yine cevap alamayacağım diye içimden geçirirken derin bir nefes aldı.
"Öyle," dedi ve başka herhangi bir şey söylememe fırsat vermeden yanımdan ayrıldı, kapıya doğru gitti. O odadan çıkıp giderken acaba peşinden ben de insem mi yoksa çok meraklı görünmemek için inmesem mi diye düşünürken meraklı görünsem ne olur ki diye kendime sordum ve dayanamayarak ben de hızla odadan çıktım.
Pars'ı etrafta göremezken "Beyefendi bir saatte zor çıktı yukarıya ama elin kızını görünce beş dakikada inebilmiş maşallah!" diye söylenerek ben de aşağıya indim ama onu salonda da göremedim. Bahçeye çıktığını anlamak zor olmazken oyalanmadan hızla ben de bahçeye çıktım ve Pars'ı sonunda görebildim.
Fakat beklediğim gibi kadının yanına gitmemiş, epey bir uzağında karşısında durmuş, sessizce bakıyordu ona. Olduğum yerde durmak yerine ağır adımlarla yanına gittim, yanında durdum. İşte ancak o zaman kadının gözleri beni buldu, kim olduğumu sorgularcasına kısa bir bakış atıp yeniden gözlerini Pars'a çevirdi. Hemen ardından da Pars'ın yapmadığı şeyi yapıp yanımıza yaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKA SÜRGÜN
Teen Fiction"O Doğu'ysa ben Batı'ym." "O siyahsa ben beyazım." Diye haykırdı genç kız. Fakat bu cümleleri kurarken bu hikâyenin aslında Doğu'yla Batı'nın kavuşmasını, siyahın beyaza karışmasını anlattığını bilmiyordu. Öğrendiğinde ise hiçbir şey eskisi gibi ol...