34.BÖLÜM "YENİLGİLER VE KAYBOLUŞLAR"

6.8K 849 1.5K
                                    

Selam :)

Yeniden bir aradayız, bölüme başlamadan önce sol alt köşedeki yıldıza dokunarak bana destek olabilirsiniz.

Buraya ben de sizin için bir yıldız bırakıyorum.⭐ Sizinkileri de bekliyorum.❥

Bölüm sınırımız 1500 yorum ♡

Keyifli okumalar.♡

gizzemasllanInstagram: gizzemasllan

.

.

.

34. BÖLÜM "YENİLGİLER VE KAYBOLUŞLAR"

Önünde durduğumuz eve bakıp ellerimi belime koydum ve peşimden arabadan indiğini bildiğim Pars'a baktım. Belimdeki ellerine baktı, yüzünde alaylı bir ifade oluştu ve gözleri yeniden gözlerimi buldu.

"Niye getirdin beni buraya?" diye kızdım.

Kızmam pek umurunda olmazken yanıma geldi ve tam karşımda durdu. "Konuşmak için," dedi.

Kaşlarımı biraz daha çattım. "Konuşmak için dağın başına gelmek zorunda mıydık? Normal bir yerde konuşamaz mıydın?"

"Denedim ama işe yaramadı," dedi, konuşmak için dudaklarımı araladım ama devam edip engel oldu. "Her seferinde kaçan sen oldun, ben de seni kaçamayacağın bir yere getirdim."

"Ya sana elli defa tamam anlatacağım dedim ama sen şu hâline bakmadan, yaralı olduğunu umursamadan beni dağın başına getirdin!" diye kızdım, buraya gelmiş olmak umurumda değildi aslında. Ona da dediğim gibi her yerde konuşabilirdim ama o umrumdaydı, hastanede olması gerekirken dağın başındaydı. Ya aniden bir şey olursa? O zaman ne olacaktı?

Bunu düşünmek bile canımı sıkarken "Bunları duymak pek işime gelmedi," dedi bir de açıkça ve ekledi. "Hem madem her yerde konuşabilirim dedin, burada da konuşabilirsin demek ki. Şimdi düş peşime, içeri girip konuşacağız bu saçmalığı," dedi.

Sinirlendim. "Saçmalık?" diye sorguladım ve ona doğru bir adım atıp gözlerimin içine baktım. "Sen benim yaşadığım şeye saçmalık mı diyorsun? Ya sen..." Sözümü kesti.

"İşte tam olarak bu öfkenin sebebini ve yaşadım dediğin şeyin ne olduğunu bilmiyorum," dedi ve devam etti. "Bu yüzden tüm bunlar bana saçmalık olarak geliyor. Yaptıklarına, söylediklerine, benden nefret ediyor gibi görünmene, hatta belki de gerçekten nefret etmeye başlamış olmana anlam veremiyorum." Bakışlarımı kaçırdım, sessiz kaldım.

"Her şey yolundaydı, o gün havaalanında sana onlarca şey söyledim, sen de beni dinledin ve veda ettin. Sözümü tuttum, geri döndüm. Hem de bu kez döneceğim dediğim yere döndüm," dedi, eli bir anda yüzümü buldu ve yerdeki başımı kaldırıp kendisine bakmamı sağladı.

"Ayliz," diye fısıldadı, kalbim acıyla sızladı. "Sana döndüm," diye ekledi, gözlerim doldu ve boğazım düğümlendi. "Ama sen," deyip sustu, devam edemedi. Ben de etmesini beklemedim ve bir adım geri gidip bana dokunmasına engel olduktan sonra kendimden emin bir şekilde gözlerinin içine baktım.

"Bana döndün," dedim, sesim titredi. "Peki neden? Neden döndün?" diye sordum, cevap veremedi. "Bir cevap vermen lazım, neden döndün? Niye bana yakın olmaya çalışıyorsun? Niye sana karşı olan davranışlarım bu kadar umrunda? Tüm bunların sebebini gözlerimin içine bakarak açıkça söyleyebilir misin?" Sessiz kalmaya devam etti.

AŞKA SÜRGÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin