24.BÖLÜM "ANLAŞILMAMAK"

10.2K 1.1K 1.5K
                                    

Selam :)

Yeniden bir aradayız, bölüme başlamadan önce sol alt köşedeki yıldıza dokunarak bana destek olabilirsiniz.

Buraya ben de sizin için bir yıldız bırakıyorum.⭐ Sizinkileri de bekliyorum.❥

Bölüm sınırımız 900 oy ve 1500 yorum yine <3

Keyifli okumalar.♡

gizzemasllan Instagram: gizzemasllan

.

.

.

24. BÖLÜM "ANLAŞILMAMAK"

Çaresizlik hissini doğuran en büyük durum, anlaşılmamakmış meğerse. Bunu ancak hiç kimse tarafından anlaşılmadığımda, kimseye sesimi duyurup kendimi fark ettiremediğimde öğrenmiştim ve maalesef ki artık bu hissi bastırıp yok edebilecek kadar güçlü başka bir hissin varlığına inancım yoktu.

Sanki hayatım boyunca hep böyle hissedecektim ve bu bile hiç kimse tarafından anlaşılmayacak gibiydi.

Gözyaşlarım sessizce akmaya devam ederken dizlerimi biraz daha karnıma çektim, cenin pozisyonuna geldim. Artık hiçbir şey yapmaya hevesim yoktu.

Hiç kimse bana dokunmasın, hiç kimse yanıma gelmesin ve hep bu odada, bu yatağın üzerinde bir başıma yatayım istiyordum.

Ardı arkası kesilmeyen gözyaşlarım yüzünden üzerinde uzandığım çarşaf ıslanırken canım, daha önce hiç yanmadığı kadar çok yanıyordu ve kendimi daha önce hiç hissetmediğim kadar üzgün hissediyordum. Çünkü artık bundan sonra ne yaparsam yapayım onlardan olamayacağımı çok acı bir şekilde öğrenmiştim.

Onlar, hiçbir zaman benimle vakit geçirmekten mutlu olmayacak ve hep bu şekilde beni dışlamaya devam edeceklerdi. Bunun aksi olsun diye boşuna uğraşıyordum. Zaten ne kadar uğraşırsam uğraşayım fark edilmeyecektim.

Sanırım ben, bunun için geç kalmıştım ve bu geç kalmışlığın bedeli hep yalnız kalmakmış.

Bu düşünceler arasında kapının önünden gelen seslerle birinin geldiğini anladım. Telaşla ıslak olan kirpiklerimi ve yanaklarımı silip gözlerimi kapattım. Kimseyle konuşmak istemiyorum diye içimden geçirirken odanın kapısına birkaç defa vuruldu. Cevap vermedim ve uyuyormuş gibi yapmaya devam ettim. Her kim geldiyse odaya girecek, içeriye bakacak ve uyuyor olduğumu görüp sessizce gidecekti. Zaten şu an sadece yalnız kalmaya ihtiyacım vardı.

Odanın kapısına bir kez daha vurulduğunda kimin geldiğini fazlasıyla merak ettim. Fakat buna rağmen uyuyor numarası yapmaya devam ettim. Ta ki kapıya bir kez daha vuruluna kadar. O an daha fazla dayanamadım, seslendim.

"Uyuyacağım, rahatsız etmeyin." Bunu dememe rağmen odanın kapısı açıldı. Bu, beni sinirlendirirken elimden geldiği kadar sakin kaldım.

Kapıya sırtım dönük olduğu için hâlâ kimin geldiğini göremezken "Uyuyacağım demiştim," dedim ve yine buna rağmen birinin ayak seslerini duydum, yanıma geldiğini anladım.

Yüz ifademi olabildiğince sabit tutmaya çalışırken Pars, görüş açıma girdi. Çok geçmeden de yatağın hemen yanında durup başımda dikildi.

Gözlerimi usulca kaldırıp yüzüne baktım. "Neden geldin?" diye sordum ve neyse ki bunu sorarken sesim elimden geldiğince düzgün çıktı.

"Sen neden kaçtın?"

Ondan gelen bu soru bir anlığına afallamama neden olurken kendimi çok çabuk toparladım.

AŞKA SÜRGÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin