21.BÖLÜM "YETERSİZLİK HİSSİ"

8.6K 1.1K 1.3K
                                    

Selam :)

Yeniden bir aradayız, bölüme başlamadan önce sol alt köşedeki yıldıza dokunarak bana destek olabilirsiniz.

Buraya ben de sizin için bir yıldız bırakıyorum.⭐ Sizinkileri de bekliyorum.❥

Bir önceki bölüme gelen satır arası yorumlarınız için çok teşekkür ederim <3 Emin olun, beni bundan daha fazla motive eden hiçbir şey yok :)

Bu bölüm sınırımız: 800 Oy ve 1000 yorum, sınır tamamlandığında yeni bölüm gelecek <3 Lütfen yine sadece düşüncelerinizi belirten yorumlar yapın <3 Şimdiden çok teşekkür ederim.

Keyifli okumalar.♡

gizzemasllan Instagram: gizzemasllan

.

.

.

21. BÖLÜM "YETERSİZLİK HİSSİ"

Dünyanın en berbat hissi nedir?

Ben, bu sorunun cevabını insandan insana değiştiğine inanıyorum. Bazılarına göre kırgınlık, bazılarına göre özlem, bazılarına göre korku, bazılarına göre hüzün, bazılarına göre de çok başka bir duygudur.

Bana göre ise kendimi kötü hissettiğim her an hangi duygu yüzünden kötü hissediyorsam benim için o an dünyanın en berbat hissi odur ve ben şimdi dünyanın en berbat hissi hayal kırıklığıymış gibi hissediyorum. Sanki başka hiçbir duygu kötü değilmiş de bir tek bu duygu kötüymüş, bu duyguyu en çok ben hissediyormuşum, herkes mutluymuş da bir tek ben acı çekiyormuşum gibi hissediyordum.

Bu hisleri ise kaldıramıyor, altında eziliyordum. Canım, çok yanıyordu. En kötüsü ise bunu yanımdakilere belli edemiyor, her şey yolundaymış gibi davranmak zorunda kalıyordum.

Gözlerim masadakilerin üzerinde gezindi. Babam, Doğan ve Erdem hâlâ Pars ve onun ilişkisi hakkında konuşuyorlardı. Bu artık beni çok rahatsız etmeye, daha kötü hissetmeme neden oluyordu ama onlar bundan bihaber aynı konuyu konuşmaya devam ediyorlardı.

"Eee kimmiş bu kız, biz tanıyor muyuz?" Bunu soran babamdı, sesi o kadar mutlu çıkıyordu ki bu mutluluğa şaşırmadan edemedim. Pars'ın hayatında bir kadın olmasına neden bu kadar sevindi anlamış değilim.

"İsmi Ayşin," dedi Doğan, gözlerim onu bulurken kadının ismini duymak bile kıskançlık duygusunu iliklerime kadar hissetmeme neden oldu.

"Yalnız kadın çok iyi," diye araya girdi Erdem, bakışlarımı ona çevirdim.

"Nasıl iyi?" diye sordu babam, merak ettiğim o soruyu dile getirmiş oldu.

"Kadın çok donanımlı." Erdem'in söylediği bu şeye göz devirdim. 

Ne bu, araba mıydı? Donanımlıymış!

"Abim eğitim için İngiltere'ye gittiğinde tanışmışlar," diye devam etti Erdem, başımı önüme eğdim ve yemeğimle oynadım. Kendimi çok kötü hissediyordum, dudaklarından dökülen her cümle canımı biraz daha yakıyordu.

Kendimi sıktım, tüm duygularımı bastırmaya çalıştım. Hiçbir şekilde anlamamaları gerekiyordu. Çünkü anlarlarsa hiçbir şekilde açıklayamazdım. Ne diyeceğim ki zaten, ne diyebilirim ki? 

Hiçbir şey.

"Meğerse kadın abimin eğitim için gittiği yerde çalışıyormuş," diye ilave etti Erdem.

AŞKA SÜRGÜNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin