15. Bölüm

53 3 3
                                    

Arkadaşlar neler oluyor??!!!

Bu bölümü erken göndermek istedim. Çünkü neden olmasın?

Neyse iyi okumalarr! 🥰🤍

🎼

Tam bir saat... Bir saattir oturduğum yerde Batu'nun dönmesini bekliyordum. Hoş... Hastaneye gidip gitmediğini bile bilmiyordum henüz ama umarım gitmişti. Çünkü söz verirsen giderim demişti ve ben buna inanmak istiyordum.

Bıkkın bir şekilde oturduğum yerden kalktığımda adımlarım merdivenlere doğru yönelmişti. "Duru?" merdivenlerde oturan Duru'yu gördüğümde kaşlarım çatılmıştı. Ağır ağır kafasını kaldırıp bana baktığında kızarmış gözlerini gördüm. Ağlamıştı.

"Ne istiyorsun benden?" diye sordu ağlamaklı bir ses tonuyla. "Bizden ne istiyorsun?"

"Hiçbir şey." dedim kafamı olumsuz anlamda sallarken. "Neler oluyor?" burnunu çekerken hafifçe gülümsemişti.

"Sandığımdan daha zeki çıktın sen." dediğinde olduğum yerde duvara yaslandım ve onu izlemeye devam ettim.

"Ne demek istiyorsun? Lafı dolandırmayın artık." dedim sıkıntılı bir şekilde. Oturduğu yerde hafifçe doğrulduğunda bana yine benden nefret eder gibi bakıyordu.

"Mine'yi aldın!" ellerini birkaç kez birbirine vurdu. "Ateş'i aldın." birkaç kez daha aynı hareketi yaptı. "Sıradaki hedefin Batu mu?" kocaman gözlerle ona bakmaya başladığımda yavaşça ayağa kalktı. İki basamak aşağı indiğimde o da benimle birlikte inmişti.

"Saçmalıyorsun." dediğimde histerik bir kahkaha attı.

"Saçmalıyorum... Hep ben saçmalıyorum zaten! Duru bu, saçmalar!" derin bir nefes aldığımda işaret parmağını göğsüme dayamıştı. "Ya sen?"

"Ne ben?" diye sordum parmağını tutup göğsümden kaldırırken. Derin bir nefes aldı ve omuzlarını dikleştirdi.

"Batu'yla sen..." duraksadığında kaşlarım çatılmıştı.

"N'olmuş Batu'yla bana?" diye sorduğumda yüzünde tekrar alaylı bir gülümseme peyda olmuştu. Sıkıntılı bir nefes verdi.

"Gel benimle." dedi saniyeler sonra. O yanımdan hızla geçip aşağı inerken ben arkasından bakakalmıştım. "Gel!" dedi bir kez daha sertçe. Gözlerimi devirdim. Hızlı adımlarla onu takip ettim. Ne yapmaya çalıştığını merak ediyordum. Duru'da hızlı adımlarla bahçeye ilerliyordu.

"Burada..." dedi bahçeye çıktığımızda. "Bak tam şurada... Görüyor musun?" işaret parmağıyla gösterdiği noktaya baktım. Daha önce de fark ettiğim eski bir salıncağı gösterdi. "Onu buraya oturtturana kadar o kadar uğraşırdım ki... Fakat sonra da kalkmak bilmezdi. Huzurlu hissediyordu nedensizce bu salıncakta. Beraber kurmuştuk." titrek bir nefes verdiğinde meraklı gözlerle ona baktım.

"Kimden bahsediyorsun?" diye sorduğumda cevap vermedi.

"Tabi ilkokula gidiyorduk o zamanlar..." ilk defa onu bu kadar içten gülümsüyorken görüyordum fakat hâlâ salıncağa bakıyordu. "Bak hatta şurada da kitap okurdu hep. Ben hayıflanıyordum tabi fakat o kitap okurken de huzurlu hissediyordu. Ve ben onu böylesine huzurlu gördükçe her zaman mutluydum." elinin tersiyle gözyaşlarını sildiğinde bana kısa bir bakış attı. Yavaş adımlarla tekrar mutfağa geçtiğinde gösterdiği yerlere anlamsızca bir kez daha bakarak onu takip ettim.

"Duru nereye?" diye sorduğumda beni yine cevapsız bıraktı.

"Yaptığım yemekleri hiçbir zaman beğenmedi biliyor musun? Ama ben bozulmadım hiç. O çok güzel yapıyor zaten. Bu yanını herkese göstermese de..." bir kez daha iç çektiğinde tekrar gözleri dolmuştu. Hiçbir şey demedim. Onun bana gösterecekleri ve diyecekleri bitmeden konuşmayacaktım. Salona doğru ilerledi. "Burada ise hiç güzel anımız yok!" dedi bana tekrar nefretle bakarken. Birkaç saniye sonra tekrar yürümeye başladı. Üst kata çıkıyordu. Yine onu takip ettim. Üçüncü katta bir odanın önüne geldiğinde duraksadı ve derin bir nefes aldı. "Bu oda kilitli şimdi. O zamanlar tek bir oda dışında hepsi açıktı tabi... Ama en çok bu odada anım var onunla." bana döndü. "Değil bu ev... Daha bir çok anımız var. Her yerde... Benim hayatım boyunca o vardı yanımda. Onun yanında da ben..." derin bir nefesi içime çektim. O bana sanki konuşmam için izin veriyormuş gibi baktığında dudaklarım aralandı.

Aysız GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin