Bölüm istediğim uzunlukta olmadığı için bugün iki bölüm atacağım. Bu atacağım ilk bölüm. Çok!❤️
"Şimdi Avukat... Bir karar vermeni istiyorum senden. Net bir karar!" kaşlarım çatıldı. Omuzlarını dikleştirirken sorgulayıcı bakışlarla ona bakıyordum. "Sonuçlarına katlanman gerekecek şeyler bunlar Ahu Korkmaz!.. İyi düşün." titrek bir nefes verdiğimde boğazımdaki yumrunun büyüdüğünü hissediyordum. Ağlasam şimdi... Tam burada... Kızar mıydı? Derin bir nefes aldı. "Bundan sonrasında... Ya bizimle kendi rızanla kalıp en ufak hatanın dahi cezalarına katlanacaksın..." yutkundu, yutkundum. Gözleri kısılmıştı. "Ya da gideceksin." duraksadı. "Bir daha görüşmemek üzere. Ne adım kalacak sen de... Ne başka bir şeyim... Hayatında hiç var olmamışım gibi... Tıpkı ilk gün ki gibi!.." soğuktu. Şimdi tenime değen rüzgarda soğuktu yoksa zihnimin bir yanılsaması olamazdı bu. Belki de bir yanılsamaydı. Çünkü o henüz benimle işini bitirmiş olamazdı. Bitirmiş miydi? Üstelik ben fark etmeden...
"Na-nasıl yani?" diye sordum titreyen sesimle. Cevapsız kaldı. "Bitti mi benimle işin? Tam burada yani..." yutkundum. Gözlerime bu denli mesafede bakmaya devam edecekse müsaadesiyle uzaklaşacaktım zaten. Çünkü bu bakışları hiç sevmemiştim. Gülümseyişimi seven adam şimdi gülümsememi engelleyen adamla aynı kişi miydi? Olamazdı. Bunlar sadece beynimin bana yaptığı yanılsamalardı. "Ben sanırım sarhoş oldum yine. Suyun içinde ne vardı Batu?"
"Ahu..." sıkıntılı bir nefes verdi. "Zor karar vereceğin bir şey değil."
"Hayır!" dedim alelacele. Derin bir nefes aldım. "BİR AY ÖNCESİNE KADAR SORSAYDIN HİÇ DÜŞÜNMEZDİM BİLE, EVET!" diye bağırdım aniden. Bir süre yüzümde takılı kalan bakışlarını izledim. Ne düşünüyordu bu kadar uzun süredir?
"N'oluyor sana?!" diye sordu çatık kaşlarıyla saniyeler sonra. "Ayrıca bir daha ne sesini yükselt ne de sözümü kes! Sakın-"
"Kullanılmış bir eşyadan farkım yok gibi hissetmem normal mi Batu?!" diye sordum onu umursamadan.
"Avukat!" dedi ilk defa bu denli sert bir tınıyla. "Uyarmak istemiyorum bir kez daha! Bu kadar yükselmen gereken bir şey yok ortada."
"Cevap ver sadece!" dedim işaret parmağımı ona doğru kaldırırken. "Beni kullandınız mı? Kullandıysanız neden? Nasıl? Kime karşı? Harun Altuna mı? Ona karşı mı yoksa?!"
"Benim senden almam gereken bir cevap var önce." dediğinde histerik bir kahkaha attım. Kafam uyuşmuştu ve ne aklımı ne ruhumu hissediyordum. Beni kullanmak isteyen adam bile istemiyordu artık beni. Bu benim iyi hâlim miydi?
"İşiniz bitti mi benimle? Yoksa..." duraksadım. Derin bir nefesi içime çektiğimde bakışlarını her hareketimin üzerinde hissediyordum. "Yoksa katlanılmaz mıyım ben?"
"Sadece arkadaşlarıyla oyun oynamak istemiş. Normal bir çocuk gibi..."
"Normal bir çocuk mu o?" güldü. "O normal bir çocuk değil Sevda. Kabullenin bunu. Onun kafasının içindeki problemleri sen göremiyor olabilirsin fakat ben görüyorum. Hep geride hep geride hep geride... Diğer çocuklar gibi ilerleme kaydedemiyor. Sorunlu bir çocuk o, anla."
"Erdem-"
"Allah'ım neden ben?! Ne günah işledim ben ki böyle bir çocuğum var? Utanıyorum. Anneli kızlı hayatımı mahvettiniz lan! Kalmadı hayat bende! Katlanamıyorum!"
"Kafanda şuan her ne yaşıyorsan unut Ahu!" duraksadı. "Ahu ben de kal!" gözümün önünde şıklattığı parmaklarıyla birlikte tekrar gözlerine baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aysız Gece
General FictionBir şehir... Sekiz kişi... Geçmiş ve gelecek arasındaki çatışma. Aksiyona karışan tutku ve aşk!.. Yenilgiler ve zaferler... Bu hikâye başta Batu Demirbaş ve Ahu Korkmaz olmak üzere; Ateş, Duru, Alya, Emir Kıvanç ve Mine'nin de hikayesi... Bize katı...