Bölüm 42: Alexie

430 54 68
                                    

Anya kameralar arasında geçiş yaparken annesinin ofisine baktı. Annesi elinde kelepçelerle götürülüyordu. Kaşlarını çattı kumral kadın. Bu durum canını sıkmıştı. Anya için annesi tek ailesi olmuştu her zaman. Üvey babası zaten berbat bir herifti. Abileri onu umursamamıştı. Ablası ise annesinin ve Red Room'un gözdesiydi. Anya tüm hayatını ablasının gölgesinde yaşamıştı. Red Room'daki eğitim almayan tek kız olsa da kendisini geliştirmeyi öğrenmişti. Zamanla Winter Soldier'a aşık olduğunda bu aşka karşılık alabileceğini ummuştu. Ama karşısına yine ablası çıkmıştı.

Bu defa annesini almışlardı. Anya annesini Dark Room'u kurmaya ikna etmek için fazlasıyla uğraşmıştı. Bundan bu kadar kolay vazgeçecek değildi. Annesini bu kadar kolay ablasının eline bırakmayacaktı. Annesi onlarca ajanın gözetimi altındaki bir yerde tutluyordu. Oraya girmesi imkansızla aynı seviyedeydi. Annesini geride bırakması gerktiğini anladığında intikam istedi Anya. Eğer birini kaybedecekse ablasından da bir kişi alması gerekiyordu.

Ivan olsa tutsak olark alıp kullanmayı tercih ederdi. Anya bunu yapmayı çok istese de burdan sonra kaçması gerktiğini biliyordu. Kaçarken birisni de yanında sürüklemekle uğraşamazdı. Bu onu hem yavaşlatırdı hem de tehlikeli oluru. O yüzden tek bir seçeneği vardı. Natalia'dan birisini almak istiyorsa o kişiyi öldürmek zorundaydı.

Gözüne birisini kestirdiğinde gülümsedi. Natalia'nın canını yakmak istiyordu. Bu kişi bunun için mükemmeldi. Kemaralra yeniden bakarek herkesin yerini öğrendi. Bu odadan en çabuk şekilde çıkması gerktiğinin farkındaydı. Üstüne birkaç silah yerleştirmişti çoktan. Bilgsayarın hard diskini çıkartıp kenardaki çöp kütüsüna attı. İçindeki her şeyi yok etmenin tek you olduğunu biliyordu ve üstüne isprito döküp yakmayı tercih etti. Kağıt belgeleri de aynı ateşin içine attı. Burasi bulunacaktı. Ama Avengers'ın eline ne kadar az bilgi geçerse o kadar iyiydi.

Tavandaki kapıyı açıp merdiveni çekti. Birkaç kat yukarıda bir tünel vardı. Onu binanın biraz dışındaki kapıya götürücekti bu tünel. Planlarda geçmeyen bir yerdi burası. Avengers tüneli keşfetmemişti henüz. Ama kapıyı biliyorlardı. Oraya birkaç S.H.I.E.L.D. ajanı bırakmışları sadece. Anya o ajanları kolaylıkla alt edebilirdi. Aklındaki plana sadık kalarak ilerledi. Yol üstünde ördüğü cesetleri umursamamıştı bile. Küçüklüğünden beri ölüme alışıktı. Cesetler onu artık korkutamıyordu.

Natasha her yerde Anya'yı arıyordu. Onu bulmak zorundaydı. Lena da tıpkı annesi gibi birisini alıyordu. Ava'yı bulmayı Lena kafasına takmıştı. İki kızıl kadın bu iki kadını bulmak için ellerinden geleni yapıyorlardı. Lena ve Natasha'ın ortak noktalarından birisi de buyudu. Ailelerinden bir kadın onlardan o kadar nefret ediyordu ki öldümrek için elinden geleni yapardı.

Alexie dışarı çıktığında karşısına çıkan Krassno ile beklemediği bir yumruk yemişti. Bu sanki onu etkilememiş gibi davranarak Krassno'ya bir yumruk attı. Bu Krassno'nun çenesini kıran bir yumruk olmuştu. Bu karşısındaki adamı sinirlendirmişti. Krassno öfke problemleri yaşıyordu. Alexie'nin sürekli kendinden çok daha iyi olmasını kaldıramıyordu. Kızıl saçlı adama saldırmaya başladığında Alexie hızlıca silahını çıkarttı ve Krassno'yu yaralamayı tercih etti. Onu öldürebilirdi. Yine de yapmamıştı... Krassno'yu S.H.I.E.L.D. ajanlarına teslim ederken dikkatli olmalarını tembihlemişti.

Ivan'ın burda olmaması herkesin canını sıkmıştı. Yine de hala burda olan ve bualamdıkları vardı. Yuri, Anya ve Ava'nın yeri hala bilinmiyordu. Bu iyiye işaret değildi. Herkes birisini arıyordu. Bu üç kişinin ortadan kaybolması ve Ivan'a gitmesi işlerini daha da zorlaştırıdı. Neden bitmiyordu ki işleri? Red Room, Dark Room, KGB... Bu kadar uğraşmaları en azından işe yarıyordu. En azından dünyayı bu berbat kurumlardan ikisinden kurtarabilmişlerdi.

Red WidowHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin