Red Widow

Bölüm 48: Lenoid Vindiktor Rozanov

Cenazenin üstünden geçen bir ayda Lena toparlanıyordu. Ya da toparlanıyor gibi görünerek kendisini ve geri kalan herkesi kandırıyordu. İlk iki hafta Ashley ile görüşmeyi reddetmişti. Şimdi ise daha yeni onunla olan bir seanstan çıkmıştı. Peter ile ise... İkisi de aralarındaki duruma henüz bir isim koymamışlardı. Lena onunla vakit geçiriyordu ve onu yanından kovmuyordu. Bazı geceler Peter onun camından içeri tırmanıyordu. Henüz Natasha, Bucky, Tony ve Steve'e söylemedikleri için böyle yapmayı tercih etmişlerdi.

Viktor elindeki iki kahve kupası ile treasta oturan Lena'nın yanına adımladı. Kahvelerden birisini ona uzatırken diğerini de kendisi yudumlamıştı. Hava hala soğuktu. Geri Rusya'da büyüyen iki genç için pek de bir şey değildi bu soğuk.
Viktor: İçine biraz votka karıştırdım Bayan Romanova görmeden.
Lena ona kıkırdamıştı. Viktor onu iyi tanıyordu. Kahvesnden bir yudum alırken dediği gibi vokta tadını hissetmişti. Gözlerini kapattı bir süre. Hemen sonrasında gözlerini yeniden açarak bakışlarını kara çevirdi.
Viktor: Peter'la mutlusun, değil mi?
Arkadaşını merak ediyordu. İyi ve mutlu olmasını istiyordu sadece. Lena ise sadece başını salladı.

Viktor gülümsemişti. Lena'ya çevirdi bakışlarını. Aklındaki soruyu her şekilde soracaktı.
Viktor: Onu öptün mü?
Arkadaşının gözlerini kaçırması ve bakışlarını gökyüzüne çevirmesi ile utanmaya başlamıştı. Lena'nın burnu kızarınca kıkırdadı.
Viktor: Hadi ama!
Gülüyordu. Lena, Viktor'un omzuna sert bir yumruk attı. Viktor kolunu kolunu birazcık sıvazladı. Canı çok acımamıştı.
Lena: Gülmeyi kes yoksa seni göle atarım.
Viktor: Tamam tamam.
Hala sırıtıyordu. Lena bu duruma göz devirdi.

Viktor: İlk öpücüğünün sahibi olarak, ikinci öpücüğünü Peter'a vermen gerektiğini düşünüyorum.
Lena bakışlarını ona çevirdi. Viktor'la ilk öpüştüklerinde ikisi de daha çocuktu ve öpüşmenin anlamını bile bilmiyorlardı. Sonrasında bir daha olmamıştı zaten. Viktor'un ilk öpücüğü Lena'ydı, Lena'nınki ise Viktor.
Lena: Hadi ama, daha çocuktuk.
Viktor: Bu hala neden Peter'ı öpmediğini açıklamıyor.
Yutkundu. Onu neden öpmemişti hala? Peer bunu istiyor muydu? Bu onun da aklında mıydı acaba? Sesli bir nefes vererek başını Viktor'un omzuna yasladı.
Lena: Zamana bırakacağım.
Arkadaşına gülümseyerek kızıl saçlarını okşadı.

Viktor'la olan konuşmasından sonra yavaşça mutfağa gitmişti. Dolaptan ihtiyacı olanları çıkartırken üç büyük kupayı da çıkartmıştı. Çocukluğundan halan bir hatırayı yeniden canlandıracaktı. Sıvak çikolata yapmayı bitirdikten sonra Viktor'u çağırdı. Lena iki kupayı taşırken o da bir kupayı eline almıştı. Ivan Jr.'ın tutlduğu odaya ilerledi ikiside. Eskiden, Red Room'da Klara onlara sıcak çikolata yapardı. Ava da onları katılırdı. Ama şu anda sadece üçü vardı.

Ivan Jr. kuzenine bakıyordu. Yüzünde bir gülümseme belirdi. Lena'nın uzattığı kupayı eline alarak bir yudum aldı. Annesininki kadar güzel değildi ama yine de içtiği en güzel ikinci sıcak çikolataydı.
Lena: Friday, bize yakan kar görüntüsü aç, Rusya'dan.
Yapay zeka onu onaylamış ve beyaz duvara yansıymıştı. Lena yere oturdu. Diğer iki genç adam da iki yanına oturmuştu.
Ivan Jr.: Çocuk olduğumuz zamanları özledim Na.
Lena: O günlere asla geri dönemeyeceğiz.
Gözünü duvardan ayırmamıştı. Yağan karı sanki gerçekmişcesine izliyordu.

Bir süre süren sesizlikten sonra Viktor gözlerini Lena'ya ve Ivan Jr.'a çevirdi.
Viktor: Lia aşık oluyor.
Lena onun omzuna yeni bir yumruk atarken Ivan Jr. kahkaha atmıştı.
Viktor: Örümcek çocuk var ya. Ona.
Ivan Jr.: Ah çocuğun Na'ya olan bakışları zaten onun hislerini belli ediyordu. Ama kim derdi ki Haleena'nın Örümcek çocuğa aşık olacağını?
Lena ikisine de göz devirmişti. Bu defa Ivan Jr.'ın omzuna bir yumruk attı. Ivan Jr. yüzünü buruşturup söylense de kuzeni ile uğraşmayı seviyordu.
Lena: İkinizi de göle atmam lazım.
Gözlerini devirerek sıcak çikoladasını yudumladı.

Ivan Jr.: Hadi ama Na, bize biraz anlatmalısın.
Lena: Çeneni kapamazsan dilini kesicem!
Viktor kıkırdamıştı. Lena onları tehdit ederdi, yapabilirdi de bunları ama genelde sadece birkaç yumrukla kalırdı yapatıkları.
Viktor: Yavaş yavaş ona aşık oluyor. Peter iyi birisi. Lia'nın yanında.
Ivan Jr. onun açıklamasına teşekkür edercesine gülümsemişti. Bu bilmek istediği bir detaydı. Lena sonuçta biricik kuzeniydi ve onun iyi olmasını istiyordu.
Ivan Jr.: Öyle de olmalı.
İkisine de göz devirdi. Korumacı yanlarını seviyordu ama yine de gözlerini devirecekti.

Bir süre daha Peter konuu konuşulduktan sonra yeniden sessizleşişmişti. Friday bazen yağan kar görüntüsünü değiştirip farklı bir ortam sunuyordu onlara. Ivan Jr., sesli bir nefes verdi.
Ivan Jr.: İsmimi değiştirmek istyorum.
Sağ tarafındaki ikilinin bakışları anında ona dönmüştü. Bu daha çnce duymadıkları bir şeydi.
Ivan Jr.: Onun adını taşımak istemiyorum. İki adımı da değiştirmek istiyorum.
Ivan Petrovitch Rozanov Jr. dedesinin adını taşımaktan nefret ediyordu.
Lena: Aklında ne var?
Kuzenine gülümsemişti. Bunu yapmasını bekliyordu aslında. Ivan Jr. hiçbir zaman ismini sevmemişti. Ivan Jr. ise sesli bir nefes verdi.
Ivan Jr.: Annemin bana aslında vermek istediği bir isim vardı. Lenoid.
Lena ve Viktor daha önce bilmedikleir bu bilgiyle şaşırmışlardı.
Ivan Jr.: Lenoid Vindiktor Rozanov.
Lena: Babanın adını da mı alacaksın?
Kuzeni sadece başını sallayarak onaylmaıştı.
Ivan Jr.: Aslında, dayımın adını almak isterdim. Ama ona sormadan yapmak istemiyorum.

Lena yurkunarak bakışlarını sahte kar görüntüsüne çevirdi. Babasının adı, bunun kuzeninde olmasını ister miydi? Bilmiyordu. Düşüncelerini aklından uzaklaştırdı.
Lena: Bence Lenoid güzel bir isim.
Ivan Jr. gülümsemişti.
Viktor: Babanın adını almakta emin misin?
Kendi babasının adından nefret ettiği için yapmıştı bu yorumu.
Ivan Jr.: Mükemmel bir baba değildi. Ama beni severdi. Bunu bilirdim.
Yutkunmuştu. Annesini ve babasını özlüyordu. İki ebeveyninin gözlerinin önünde ölmesi hala ruhunda izler taşıyordu. Lena sayesinde Ashley ile o da görüşüyordu.
Ivan Jr.: Halamla ve Yüzbaşı Rogers'la konuşacağım.
Ondan sorumlu olan onlardı.
Lena: Kabul etmezlerse ben de konuşurum.
Iven Jr.: Teşekkür ederim.

Bir süre sonra Lena ve Viktor gitmişlerdi. Ivan Jr. gelecek iki kişiyi bekliyordu. Natasha yiğeninin odasına girdiğinde gözleirni onun üstünde gezdirdi. Hala ona değer veriyordu ya da kızı değer verdiği için önemsiyordu. Hangisi olduğunu düşünmeyi bırakmıştı.
Ivan Jr.: Hala, Yüzbaşı Rogers.
İkisine de bir baş selamı vererek yerinden kalkmıştı. Onlara saygı duyuyordu.
Steve: Bizle ne konuşmak istiyorsun?
Sesli bir nefes verdi.
Ivan Jr.: Adımı değiştirmek istiyorum, resmi olarak tüm kayıtlarda.
Natasha başını yavaşça sola yatırdı. Bunu beklemiyordu. Ivan Jr. dedesinin adını taşıyordu, Natasha'nın babasının adı. İkisi de ondan nefret ediyordu.
Natasha: Aklında ne var?
Ivan Jr.: Lenoid Vindiktor Rozanov. Onun adını taşımak istemiyorum. Onunla tek bağlantım soy adım. Çünkü babamın soy adıydı.
Natasha yutkunmuştu. Steve ise gözleirni ikisi arasıdna gezdiriyordu. Ona göre bu bir sorun değildi. Ama Natasha'nın tepkisini merak ediyordu.

Ivan Jr.: Na'ya da söyledim. Onunda hoşuna gitti.
Kızının labakını duymasıyla bakışlarını kaçırdı. Lena gerçekten Ivan Jr'a değer veriyordu. Onunla sürekli igileniyordu.
Natasha: Evrakları hazırlatırım, Lenoid.
Yüzünde bir sıırtma oluşurken yiğeninin yeni ismini kullandı. Karşısındaki genç adam ise gülümsemişti.
Lenoid: Teşekkür ederim hala.

Lena, Ivan Jr. (yeni adıyla Lenoid) ve Viktor'un iişkilerini yazarken aşırı eğleniyorum ya.